Ermenistan’ın son provokasyon içerikli adımları, Azerbaycan’ın sınırlarını taciz içerikli tutumu, sadece iç faktör olarak yorumlanmamalı!
Paşinyan iktidara geldiğinden itibaren verdiği sözlerini tutamamakta. Ermenistan yönetimindeki Karabağ Ermenileri faktörünü ortadan kaldırmayı kendine hedef seçmiş Paşinyan, yeniden Karabağ’da savaş ortamı retoriği ile kendine avantajlı ortam peşinde.
Kalıcı olmanın yolunun savaş ortamı ve toplumun milliyetçi duygularına hitapla süsleyen Paşinyan her ne kadar da Rusya karşıtı görüntü verse de, adımlarının Rusya’nın da çıkarlarına uygun geldiğini açıktan görebiliyoruz.
Rusya, Kafkasya’da “Türkiye faktörünü” yıllarca istemedi. Son olaylar üzerine konjonktürel olarak yeni ortam ve durum meydana çıktı. Türkiye’nin varlığı son 100 yılda ilk defa fiili boyuta geçme zemini kazandı. Tabii ki Rusya için, bu arzu edilir bir durum değil!
Ermenistan’ın elinden kaymasını, tam tersi daha da varlığını orada pekiştirmek istediğini, Moskova hiç gizlemedi. Son olaylar üzerinden Paşinyan’ın durmadan Azerbaycan sınırlarını taciz tutumu ortaya yeni farklı boyutlu durum çıkarabilir. Savaş ortamı, “kendisini Güney Kafkasya’daki tüm enerji projelerinden tecavüzkârlığı nedeniyle tecrit etmiş Ermenistan için nasıl bir yeni avantaj sağlar” sorusuna, galiba yanıt aramakta Paşinyan!
Hem verdiği pembe sözleri tutamıyor, hem de kendisinden önceki yönetimden farklı yeni durum oluşturamıyor. İşte mesele tam da burada saklı! Yani esasında burada Ermenistan “tek başına faktör olma” peşinde. Lakin Rusya burada ve tüm süreci kontrolü altında tutmakta. Paşinyan’ın bu yöntemi, Rusya açısından yeni avantajlı zemin oluşturmakta. Rusya bu durumu sonuna kadar kullanmanın hesabını yapmakta. Rusya, Azerbaycan’dan ordu olarak çıkarılmıştır. Lakin Yukarı Karabağ kozunun bunca yıllar çözülmemesinde Rusya’nın tutumunun asıl nedeni, bu kanayan yarayı istediğinde kullanabilmesi ile alakalıdır. İşte Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov yeni beyanat verdi. Ve Yukarı Karabağ çevresindeki işgal edilmiş 5 reyonun geri verilmesinden bahsediyor. Verilirse, diğer bölgelere sınır boyunca barış gücünün girmesinden bahsediyor. Bu “barış gücü” kılıflı tanım, Rus Ordusu anlamı taşımaktadır. Bu teklif Azerbaycan kamuoyu tarafından sınırlı itirazla karşılandı. “Acaba nabız yoklaması olabilir mi” sorusunu da sormamızda fayda var.
Rusya kaç gündür, Paşinyan’ın tacizlerine adam akıllı beyanat vermiyor. Sadece Türkiye net ve sert tavırla meydanda. Neredeyse tüm devletlerin yapması gerekeni, tek başına Türkiye yapmakta. Ne uluslararası hukuk, ne de tarihi gerçekler, Türkiye dışında kimsenin bakmadığı konular olduğunu, bir kez daha görmekte! Azerbaycan’da, “Türkiye ile konfederasyon kurulsun” teklifleri devreye girmekte. Tabii bunun karşıtı, tam tersi beyanlarda devrede!
Geldiğimiz noktadan bakıldığında, Azerbaycan’ın seferberlik kararı ve ordunun hazır ola getirilmesi, Ermenistan’la karşı karşıya kalındığında yeni ve adil ortamın ortaya çıkabileceğini bize işaret vermekte ama Azerbaycan tek başına Ermenistan’la karşı karşıya hiç bırakılmadı ve bundan sonra da süreci Ermenistan üzerinden başkalarının dizayn edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Peki, sonuç nereye götürür bizi. Azerbaycan’da savaş yolu ile toprakların işgalden azat edilmesi tutumu, en fazla üzerinde durulan tutumdur. Caydırıcı adımları ile Azerbaycan, Paşinyan’ı yönetime geldiği noktaya itekleyecek, nitekim iteklemekte. Ermenistan kamuoyundaki Paşinyan’a eleştirilere bakılırsa, tutumuna kamuoyu desteğinin pek fazla olmadığı açıktır. Karabağ üzerinden oyuna kalkışan Paşinyan için, yeni siyasi sürecin kendisi aleyhinde pekişen ortamı bize gösterecek. Ve bizim Paşinyan’ın muradı kadar, Moskova’nın muradına odaklanarak süreci takip etmemiz gerekiyor.