Türkiye’nin içi kaynarken, dışarı da durgun değil. Dış dünyadan gelen haberler genelde kötü, ancak biri var ki Türkiye için çok büyük sürpriz oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) geçtiğimiz hafta Perinçek v. İsviçre Davası’nda ‘Ermeni iddialarını soykırım olarak kabul etmemek suç olamaz’ dedi. AİHM bu bağlamda İsviçre’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü tanımlayan 10. maddesini çiğnediği için cezalandırdı.
İç gündemin yoğunluğu nedeniyle Türkiye bu kararın çok da farkında olamadı, ancak Ermeniler yedikleri ağır darbenin farkındalar. AİHM’e adeta ateş püskürüyorlar. Pek çok Ermeni derneği mahkemeyi onursuzlukla, tarafgirlikle vs. suçluyor. Çünkü Ermeniler çok iyi biliyor ki AİHM kararı orada olduğu sürece 2015 hedeflerine ulaşabilmeleri çok zordur.
***
Bilindiği üzere Ermeniler 1915 yılında yaşanan ölümleri ‘soykırım’ olarak tanımlıyor ve tehcirin 100. yılı olan 2015’e kadar tüm dünyanın olayları soykırım olarak tanımasını bekliyor. Ermeniler, AİHM kararına kadar bu yolda epey yol da katetmişlerdi:
Ermeni ölümlerini ‘soykırım’ olarak kabul eden ilk ülke 1965 yılında Uruguay olmuştur. Uruguay’ı 1982’de Kıbrıs Rum Kesimi, 1995’de Rusya takip etmiştir. 1990’lı ve 2000’li yıllarda bu eğilim hızlanmış ve 30’a yakın ülke 1915 olaylarına ‘soykırım’ demiştir. 2001 yılında Fransa’nın da bu kervana katılması Türkiye için ağır bir darbe olmuştur. İsviçre ise Ermeni iddialarını kabul etmekle kalmamış, tersini savunmayı da suç haline getirmiştir.
Özgürlükler diyarı olarak bilinen İsviçre, 2005 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu hakkında, Ermeni iddialarını reddettiği için dava açmış ve Interpol aracılığıyla ifadeye çağırmıştır. Yapılan, resmen Türk tezlerini susturma ve sindirme çabasıdır.
Aynı yıl, İşçi Partisi’nden Doğu Perinçek ve bir grup arkadaşı İsviçre’nin koyduğu bu yasağı bilerek çiğnemiş ve İsviçre’de ‘soykırım uluslararası bir yalandır’ sloganlarıyla konuşma yapmıştır. Perinçek Lozan’da yaptığı konuşma nedeniyle yargılanmış ve 8 Mart 2007’de 90 gün ertelenmiş hapis cezasına ve 3.000 İsviçre frankı para cezasına çarptırılmıştır. Alınan bu karar tam anlamıyla bir hukuk skandalıdır. Avrupa’nın kalbinde bir kişi tarih görüşleri nedeniyle ceza almıştır.
İşte AİHM’in en son kararı bu dava ile ilgilidir. AİHM, İsviçre’nin Perinçek’e verdiği cezayı ifade özgürlüğünün çiğnenmesi olarak görmüş ve Perinçek’in 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak görmeyerek hiçbir suç işlemediğini ilan etmiştir.
AİHM, kararında hassas ve tartışmalı konuların tartışılmasında serbestlik olduğunu ifade ederek bir yönüyle Ermeni iddialarını ‘soykırım’ olarak tanımamış ve tartışmalı bir konu olarak görmüştür. Bu da en az kararın diğer kısmı kadar önemlidir.
AİHM, çoğulcu toplumlarla diktatörlükler arasındaki en önemli fark farklı görüşlere hoşgörü ve ifade özgürlüğünün varlığıdır diyerek İsviçre’yi eleştirmiştir.
***
Bugün Türkiye bu kararın ne kadar hayati önemde olduğunu belki fark etmiyor, ancak Ermeniler durumun farkında. AİHM kararı durduğu sürece Ermenilerin Avrupa’da hedeflerine ulaşabilmeleri imkânsız. Nitekim Ermeni iddialarını kabul etmeyenlere ceza vermeyi düşünen Fransa bu kararla birlikte karıştı. Türkiye, hiç beklemediği bu kararla birlikte Ermeni sorununda büyük bir avantaj yakalamış oldu. Eğer kararın takipçisi olursak 2015 çok daha kolay geçecektir.