19 Haziran Pazartesi akşam saatleri.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAİ)’nin Kahramankazan’daki tesislerinde olağanüstü bir hareketlilik…
Büyük hangarlardan içeri giriyoruz.
Bizi yerli Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri T129 ATAK karşılıyor. Türk bayraklarıyla gelin gibi süslenmiş.
Arkasında Yerli Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı İnsansız Hava Aracı ANKA tüm ihtişamıyla bize bakıyor.
Ardında Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağımız HÜRKUŞ,
Arkasında T625 Genel Maksatlı Helikopter,
Tam ortalarında Metalik rengiyle parıl parıl “Yerli Motor” parıldıyor.
Tüm bu yerli teknolojilerin ortasında üç tarafı tribünle çevrili bir kare alan. Tribünler Türkiye’nin dört bir yanından mühendis gençlerle ve mühendislik öğrencileriyle dolu.
Mühendislerin tam ortasında ayakta, uzun boylu bir adam.Dinç, enerjisi yüksek, heyecanlı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Gençler soruyor o cevaplıyor.
Tablo net.
Yerli ve milli İHA, yerli ve milli helikopter, yerli ve milli uçak, yerli ve milli motor, yerli ve milli, gencecik mühendisler ve mühendis adayları ve yerli ve milli bir lider.
Soruları ve cevapları hiç dinlemeseniz bile bu tablo çok şeyin şifresini veriyor.
Dünü zaten biliyoruz, hep birlikte yaşadık.
Bugünü bu tabloda çok net görüyoruz.
Yarını hayal etmek ise bu tablo ile daha mümkün.
* * *
Öğreniyoruz ki Cumhurbaşkanı o gün Samsun ve Ordu’da iki büyük miting ve irili-ufaklı onlarca toplantı yapmış.
Gece 00.00 civarı bitiyor canlı yayın. Çıkıyoruz hangardan.
Gençler otobüs ve minibüslere doluşuyor.
Gözüm Cumhurbaşkanının makam arabasına takılıyor. Makam arabasında hareketlilik yok. Gençler o çıkmadan hangardan çıkmış olamayacağına göre Cumhurbaşkanı nerede?
Fark ediyoruz ki o da otobüslerden birine binmiş öğrencilerle birlikte.
Otobüslerle üretim tesisine gidiyoruz. ANKA’nın, HÜRKUŞ’un ve beni en çok heyecanlandıran ATAK Helikopterin üretimine. 200 genç ve Cumhurbaşkanı hep birlikte geziyor tesisi. Bütün TAİ üretim personeli ile, mühendisleri ile gece yarısı oradalar. Onlar da heyecanlı.
Gezi bitiyor.
Gençlerin de pili bitiyor.
Hep birlikte araçlara biniyoruz.
* * *
Öğleden sonra saat 16.00 civarı.
Ankara’dan, Cumhurbaşkanı ile buluşmadan birlikte döndüğümüz 25 yaşında bir genç arıyor telefonla, teşekkür için.
Diyor ki “Abi daha kendime gelemedim, bugün de hiçbir iş yapamadım, çok yorulmuşum.”
O sırada bir gözüm de televizyonda.
Altyazı geçiyor: “Cumhurbaşkanı Erdoğan Van’daki mitingini tamamlayıp Adana’ya geçip orada miting alanını dolduran kalabalığa hitap edecek.”
Gülümsüyorum.
Ben bu satırları yazarken de Adana’da iş dünyası temsilcilerine sesleniyor.
Bu kez de Güneydoğu ve Akdeniz bölgesinden gelen iş adamlarının arasında, dinç, enerjisi yüksek, heyecanlı…
* * *
Yukarıda anlattıklarım sadece bir 24 saat, gözlerimle görüp şahit olduklarım.
Ve sadece seçim döneminde değil, 16 yıldır, her gün.
Ve seçimden sonra şunun şurasında bir aydır yoğun tempo ile koşturan rakipleri uzunca bir süreliğine tatile çıkacak.
Erdoğan ertesi gün kalkacak, kaldığı yerden yerden devam edecek.
* * *