İçerdeki ve dışardaki bir kısım mankurtlar,/ içinden çıktıkları halkın aslî inanç değerlerine düşman olmuş kişi veya çevreler, İstanbul'da Cumartesi günü 1,5 milyona yakın katılımla yapılan büyük mitingin, 1923 sonrası rejiminin kuruluşunun 100. yıldönümünü gölgelendirmek için 28 Ekim gününe rastlatıldığını yazarken... Emperyalist dünyanın borazanı durumunda olan medya kuruluşları da, İstanbul mitingini geniş şekilde gündemlerinin ilk sıralarına aldılar; elbette kendi değer yargılarına göre ve eleştirerek..
Meselâ, Reuters Ajansı'nın yayınladığı yorumun başlığında, 'Türkiye'nin yüzüncü yılını gölgede bırakan Erdoğan, Filistin yanlısı mitingde 'İsrail işgalcidir' dedi..' diyor ve şöyle devam ediyordu: 'Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan, Türkiye'nin laik cumhuriyetinin yüzüncü yılına bir gün kala İslâmcı siyasî tabanına kur yaptı. Erdoğan, "İsrail, 22 gündür açıkça savaş suçları işliyor, ancak Batılı liderler, bırakın tepki vermek şöyle dursun, İsrail'e ateşkes çağrısı bile yapamıyor. İsrail'in savaş suçlusu olduğunu tüm dünyaya anlatacağız. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz." dedi.
Bir saat süren konuşmasında Erdoğan, İsrail'i işgalci olarak nitelerken, Hamas'ın 'terör örgütü olmadığı' yönündeki iddiasını da tekrarladı. (...) Türkiye'nin en uzun süre hizmet veren lideri Erdoğan ve AK Parti, (...) Atatürk'ün Batı'ya dönük ideallerine verilen desteği aşındırdı. Son yıllarda hükümet binaları ve okullarda Atatürk portrelerinin yanında Erdoğan'ın da portreleri yer alıyor.' (Evet, ne büyük had bilmezlik ve şirk, değil mi?.. )
*
Evet, bu yorumlar, emperyalist dünyanın çoğu medya organlarında da bu yönde idi.
Bu arada, bu konuyla dolaylı ilgisi olan birkaç konu daha var, emperyalist dünyanın medya organlarında..
Bunlardan da bir demet sunalım:
1-Eski Amerikan Başkanı Trump, 29 Ekim günü Cumhuriyetçi Yahudilerin Liderlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Yahudilere olan bağlılık ve desteğini de yeniden doğrularken; Gazze'de 'ateşkes' kararı alınmasını isteyen Demokrat Temsilciler, Michigan'dan Rashida (Râşide) Tlaib ve Minnesota'dan İlhan Omar'i isimli hanımları suçlayıp, 'Başkan olduğumda, Yahudi vatandaşlarımızı bu manyaklardan, çılgınlardan kurtaracağım..' diyerek; 'Yahudi karşıtı yabancı öğrenciler'in vizelerinin iptal edilmesini istedi.
Güney Carolina Senatörü Tim Scott da, "terörist kaatillere destek sağlayan Kongre üyelerinin sınır dışı da edilmesi" çağrısında bulundu.
*
2- Etkili Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham da, dün 'X'deki bir paylaşımında, "Görünüşe göre Türkiye, özellikle de üst derece liderlik, NATO için, çok hayal kırıklığı oluşturuyor ve istikrarı bozuyor." diyordu.
*
3- Amerikan Başkanı Biden'ın, Beyaz Saray'da Amerika'daki Müslüman toplumların bazı liderlerine ev sahipliği yaptığı sonradan anlaşıldı.
26 Ekim akşamı, bir grup Müslümana sessizce ev sahipliği yapan Biden'ın, 'İsrail ve Yahudi inancına sahip insanlar'la olan "sarsılmaz" bağını yeniden açıklayışından birkaç gün sonra, "Gazze'de mâsumların öldürüldüğüne eminim.. Ama, bu, savaşın bedeli.." şeklindeki görüşleri, Müslüman liderlerce, 'incitici bir dil' olarak karşılanmış..
'Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'nin (CAIR) yöneticisi Nihad Awad'ın, "Bu toplantının gerçekleşmesi, Biden'ın, âdil olmayan politikası yüzünden, ona karşı büyüyen öfkenin bir sonucu. Ona oy veren biri olarak benim oyumu kaybetti" şeklindeki görüşleri, yeteri kadar açıklayıcı..
4-Bir de içerden bir konu... Eski bir amiral, HAMAS'ın, rehineler konusunda Qatar ve Mısır'ı arabulucu olarak kabul edebileceklerini açıklamasına çok bozulmuş ve Türkiye'yi muhatab kabul etmemesine hışımlanmış, 'veryansın..' ediyor, bir videodan... Bir ırkçı parti başkanı da bu em. amiralin yakınmasına katılmış..
HAMAS'ın açıklamasında, Türkiye'yi anılacak olsa, bu uluslararası atmosferde bunun bir de baş ağrıtıcı olacağını bile düşünemeyen ve bir mücadele örgütünü kadirşinaslıktan habersizlikle suçlamasının değerlendirilmesi dikkatlere sunulur.
*
NOT: Dünyadaki son gelişmelerin ele alınacağı bir programda, 30 Ekim pazartesi saat 20.00'den itibaren, Üsküdar- Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde olacağım, inşaallah..