Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP lideri Özgür Özel ile AK Parti Genel Merkezinde yaptığı görüşme, siyasette iyimser beklenti atmosferi oluşturdu.
Dün, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Özgür Özel, yapıkları açıklamalar ile yumuşuma sürecinin ardında iradî olarak durduklarını beyan ettiler.
Bu irade beyanı çok önemli.
Zira bazıları; söz konusu yumuşamanın son yerel seçim sonuçları ile ilgili olduğunu, dolayısıyla gelir geçer bir rüzgârı da işaret edebileceği fısıltısını yayıyorlar.
Elbette "burası Türkiye" ve böyle yumuşama hamlelerinden netice alamadığımız zamanlar çok oldu.
Onun için bu yeni dönemi, fazla heyecanlanmadan "temkinli iyimserlik"le değerlendirmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü açıklamasında altını çizmemiz gereken hususlar şunlar:
"Genel başkan olduktan sonra Özgür Özel beyin böyle bir ziyareti gerçekleştirmiş olması, iktidar ve ana muhalefet arasında aslında olumlu bir gelişme oldu. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey'e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye'de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız."
Bu net ifadelerde şunlar var:
1. Özel'in ziyareti olumlu oldu.
2. Siyaset, yumuşama dönemine girdi. Türkiye'de yumuşa sürecini başlatalım istiyorum.
3. Türkiye'nin ve Türkiye'de siyasetin buna ihtiyacı var.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de şunları söyledi:
"Ben dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade etmek isterim. Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi açısından hep felâket olmuştur. 1977 ile 80 arası iktidar ile ana muhalefetin el sıkışmadığı ve konuşmadığı bir dönemdi."
Evet, kilometre taşı ifadesinin de altını çizmeliyiz.
Özgür Özel'in, siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemleri hatırlatması da, yumuşamanın iradî gerekçesinin önemini vurguluyor.
Bundan sonra önemli olan, siyasetteki yumuşamadan rahatsızlık duyacakların oyunlarına, provokasyonlarına, algı operasyonlarına gelmemektir.
Türkiye'de gerilim ve çatışmalardan nemalanan şer cephesi, etki ajanları, 5. Kol elemanlarını unutmamak lazım.
Bunlar hemen "oh ne iyi oldu, bundan sonra biz de görevlerimizi bırakalım" demeyeceklerdir.
Türkiye'nin, bölgesinde güçlenmesi ve küresel bir aktör olarak ayağa kalkması elbette belli odakları rahatsız ediyor, rahatsız edecektir.
Şimdi büyük bir sorumluluk sınavı başlıyor.
AK Parti ve Cumhur İttifakı; bu yumuşa sürecinin göstermelik olmadığını sahada, üslûpta, duruşta gösterecektir.
En az onlar kadar Erdoğan'a, AK Parti ve Cumhur İttifakına destek verenler olarak bizler de, yumuşama sürecine yazılarımızla, sözlerimizle destek olmalıyız.
Önemli bir kavşak noktasında olduğumuzu görebilmeliyiz.
CHP destekçilerinin içinden, özellikle TV ve gazetelerdeki sertlik yanlısı isimlerden gelecek karalamalara, iftiralara, biz değil Özgür Özel'in cevap vermesini isteyeceğiz.
Erdoğan-Özel görüşmesi, bütün baltalama çabalarına, tezgâhlarına rağmen siyasette yumuşama sürecini başlatabilir.
Önemli olan bu süreci, Türkiye'nin yararına görenlerin dik durmalarıdır.
Çatışma yerine sulh istemek, kavga yerine diyaloğu tercih etmek yanlış değildir.
Gereken tek şey samimiyet ve iradedir.
Umudumuz var, tereddütlerimiz de var.
Temkinli iyimserliği elden bırakmamalıyız.