Son yapılan anketlere göre AK Parti oylarını yüzde 52,4’e çıkartırken CHP yüzde 24.5’e geriledi MHP ise yüzde 11.4’te kaldı. Hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ı başarılı bulanların oranı ise yüzde 53.6 ile AK Parti’yi de geçiyor.
Pollmark Araştırma Şirketi’nin Nisan ayında 26 şehirde 5150 kişi üzerinde yaptığı Türkiye Gündem Araştırması, AK Parti’nin oy yüzdesini artırdığını gösteriyor. AK Parti yüzde 52.4 ile birinci sırayı korurken, CHP yüzde 24.5 ile ikinci, MHP yüzde 11.4 ile üçüncü, BDP ise yüzde 7.4 ile dördüncü parti konumunda...
Hükümetin başarılı bulunma oranı ise AK Parti’nin oy oranının üzerinde, yüzde 53.6.
İlginç olan husus, diğer tüm partilerin toplam oy oranı yüzde 47 iken, hükümeti başarısız bulanların oranı yüzde 40’da kalıyor. CHP’lilerin yüzde 11.4’ü, MHP’lilerin yüzde 28.5’i, BDP’lilerin yüzde 21.7’si hükümeti başarılı buluyor.Bu durum AK Parti’nin oy potansiyelinin yüzde 60’a kadar uzanabileceğini gösteriyor. Malum olduğu üzere seçmenin siyasi tutumu ile siyasi davranışı arasında farklılık ortaya çıkabiliyor. Bir seçmen Hükümetin faaliyetleri konusunda pozitif bir tutuma ve algıya sahip olmakla birlikte, farklı gerekçelerle başka partiye oy verebiliyor, yani farklı siyasi davranış sergileyebiliyor. Bunda etnik köken, mezhep, ideoloji, lidere yakınlık gibi sebepler rol oynayabiliyor.
En beğenilen siyaset adamı sıralamasında Erdoğan her zamanki gibi
açık ara önde... Yüzde 41.7 oranında beğenilen Başbakan’ı, yüzde 7.6 ile Kılıçdaroğlu, yüzde 3.2 ile Bahçeli izliyor.
Siyasi liderlikte Başbakan Erdoğan sadece kendi performansıyla yarışıyor, diğer liderler yüzde 10’un altında ikinci bir kategori oluşturuyor. CHP’lilerin yüzde 4.7’si, MHP’lilerin yüzde 9.6’sı, BDP’lilerin yüzde 11.3’ü Erdoğan’ı en başarılı siyasetçi olarak görüyor.
Son dönemde gündem oluşturan konuların AK Parti’nin oy yüzdesini artırdığı da söylenebilir. Özellikle İHL’ler ve Kur’an dersine yönelik düzenlemeler halktan büyük destek görüyor. “Yeni eğitim modelinde İmam-Hatip Liselerinin orta öğretim kısımları tekrar açılmaktadır. Bu konuda sizin kanaatiniz nedir?” sorusuna deneklerin yüzde 63.5’u olumlu, yüzde 27.9’u olumsuzşeklinde cevap veriyor.
“Yeni eğitim modelinde ortaokul
ve liselerde “Kuranı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin hayatı” ile ilgili seçmeli dersler konulmaktadır. Bu konuda sizin kanaatiniz nedir?” sorusuna verilen destek daha yüksek: Olumlu bulan yüzde 77.3, olumsuz bulan yüzde 18.1.
Kamuoyunun bu tür düzenlemeleri dini saiklerle atılan bir adım değil, 28 Şubat sürecinin olumsuzluklarını gidermeye yönelik bir girişim olarak algıladığı söylenebilir.
Anketten de anlaşılacağı üzere Başbakanımız Erdoğan, toplum üzerinde giderek daha güçlü bir liderlik ve rehberlik konumu kazanıyor. Halkın güven ve inancı, Başbakanın sorumluluğunu kat be kat artırıyor. Erdoğan’ın liderlik gücü, toplumda kanaat oluşturan, pozisyon ve istikamet belirleyen bir etki üretiyor. Birçok kişi duyduğu güven sebebiyle Başbakan’ın açıklamasına odaklanıyor. Başbakan ise bu güveni, yanlış yaptığı durumlarda açıkça durumu kabullenmesiyle ve doğruya yönelmesiyle koruyor. En son ‘tek din’ konusunda Erdoğan’ın çıkıp da, ‘dil sürçmesi oldu, eleştiriler doğrudur’ açıklamasında bulunması, hakkaniyeti gözettiği ve yanlıştan dönmesini bildiği şeklindeki algıyı güçlendirdi. Başbakan gerçekten de dil sürçmesiyle yanlış bir ifade kullanmış ve hiç gocunmadan da bunu düzeltmiş, hatta yöneltilen eleştirilere de haklılık vermiş oldu. Erdoğan’ın ‘sahicilik’ ve ‘samimilik’ vasfı, onu küçültmüyor, aksine daha da büyütüyor.
Toplumun AK Parti’ye verdiği desteği, sadece geçmiş başarılara yönelik bir takdir değil, geleceğe yönelik bir beklenti ve umut olarak okumak daha yerinde olacaktır.