Bağdat’la Erbil arasında yaşanan krizin, sadece Irak’la sınırlı bir kavga olmadığını bilenler için, önceki gün Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı taşıyan uçağın Erbil’e inemeyişi sürpriz olmadı. Irak Başbakanı Nuri Maliki, böyle bir ‘arıza’ çıkaracağının sinyallerini uzun zaman önce vermişti.
Krizin perde arkasını ve geleceğini adım adım konuşalım.
-Bir: Irak’taki son seçimlerin ardından Ankara ve Maliki’nin yolları ayrılmaya başlamış, Türkiye’den iktidar desteği alamayan Maliki, onun desteklediği aktörler üzerinden meydan okumaya girişmişti. Tarık Haşimi hakkında çıkan idam kararları, onun önce Kürt bölgesine ve nihayet Türkiye’ye sığınmasıyla devam eden kriz, AK Parti kongresinde Haşimi’nin konuşma yapmasıyla başka bir boyut kazanmıştı.
-İki: MHP lideri Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı’nı Kerkük’te geçirmek üzere Bağdat yönetiminden vize istemiş, ancak başvurusu reddedilmişti. Bir başka ifadeyle MHP’nin ‘Biz Erbil’i değil, Bağdat’ı tanıyoruz’ hamlesi boşa çıkmıştı.
-Üç: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yine aynı tarihlerde bölgesel yönetim lideri Mesut Barzani’yle yaptığı görüşmenin ardından sürpriz bir hamleyle Kerkük’e gitmiş ve Türkmen Cephesi’ni ziyaret etmişti. Davutoğlu’nun bu hamlesine Maliki yönetimi sert tepki göstermiş, hatta aralarında ‘Bakanı tutuklayabiliriz’ diyenler bile olmuştu.
-Dört: Gelelim sıcak gelişmelere. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) da aralarında bulunduğu bir ortaklık, Mayıs 2012’de Basra’da büyük bir petrol ihalesini kazandı. Ancak kısa bir süre önce Bağdat yönetimi TPAO’yu bu ortaklıktan çıkardığını ilan etti. Üstelik gerekçenin siyasi olduğunu da beyan ederek.
-Beş: Ankara, Bağdat yönetiminin bu enerji hamlesine, Kuzey Irak’a olan ilgisini ilan ederek karşılık verdi. TPAO, büyük bir enerji firmasıyla birlikte bölgede arama ve sondaj çalışmalarını planlamaya başladı.
-Altı: Kuzeydeki Kürt yönetiminin, dünyadaki enerji devleriyle yaptığı anlaşmalar, Bağdat tarafından geçersiz ilan ediliyor. Ancak Barzani bunlardan geri adım atmak niyetinde değil. Bu duruşun önemli ölçüde Ankara-Erbil hattında yoğrulduğunu söylemeye herhalde gerek yok.
-Yedi:Bağdat yönetimi, bu sürecin Erbil’i kendisinden koparıp Ankara’ya entegre ettiğini görerek, bu kez sert bir kartı oynamaya başladı. Irak ordusu, bugüne kadar dile getirmediği gerekçelerle bölgesel yönetimi askeri anlamda kuşatmaya, özellikle de Kerkük gibi kritik merkezlerde askeri gücünü kırmaya başladı.
-Sekiz: Bu çıkışın ardından Bağdat’ın Erbil’le anlaşma yönündeki hamlesi, önce havayı yumuşattı, ancak ardından ipler yeniden koptu. Maliki’nin Türkiye’yle hava sahası üzerinden mesajlaşması, tam da bu aşamaya karşılık geliyor.
-Dokuz: Dün bölgesel yönetime bağlı peşmergeler, Kerkük yakınlarında bir Irak helikopterine ateş açtı. Bölgesel yönetim adına yapılan açıklamada ‘Bu durum devam ederse helikopterleri düşürecekleri’ ifade edildi. Tuzhurmatu’da ise Irak askerlerinin sivil elbiseler giyerek Kerkük’e girdikleri yönünde haberler geliyor. Irak’ta işler çok kritik aşamaya gelmeden konuşmayan Şiilerin en büyük dini lideri Ayetullah Sistani de yazılı bir açıklama yaparak ‘Maliki’yi Kürtlerle olan gerilimi savaş noktasına getirmemesi yönünde uyardı.
-On: Bu kadar sıcak bir atmosferde, Taner Yıldız’ı taşıyan uçağın Erbil’e inemeden geri dönmesi herhalde sürpriz olmasa gerek. Bağdat, enerji denkleminde karşı hamle yapan Ankara’yla böyle bir restleşmeyi nereye kadar taşır sorusunun cevabı belli: Kürtlerle savaşmaya kadar!
Herkes iddiasıyla eninde sonunda sınanmak zorunda. Bakalım Ankara, Tel Aviv’deki THY bürosundan başlayıp Erbil havaalanına kadar uzanan bu hamleler karşısında nasıl bir sınav verecek.