Harvard’da profesör olan Howard Gardner’in “Çoklu zekâ teorisinin” yeni versiyonlarında zekâ türlerinden biri de entelektüel zekâ. Entelektüel zekanın iki büyük göstergesi var. Birincisi, edebi, sosyal ve siyasal meselelere kendiliğinden ilgi ve merak duyma. İkincisi ise edebi, sosyal ve siyasal meselelerde konuşurken/yazarken iyi bir performans gösterme.
İnsanlar doğal halleriyle entelektüel olmaya eğilimleri ve potansiyelleri açısından farklıdırlar. Aynı zamanda işlenebilecek bir maden gibi olan entelektüel kapasite, bir kişiye önemli oranda katkı sağlar. Hem kişinin içsel dünyasını zenginleştirir hem de sosyal açıdan kişiyi cazip ve aranan bir hale getirebilir.
***
Genel zekada iyi entelektüel zekada vasat olanlar: Zeki olup sosyal ve siyasal meselelere ilgi duymayan veya bu becerisi zayıf insanlar var. Bu kişiler mekanik bir mühendislik meselesinde oldukça iyi bir performans gösterirken; fakirlik/zenginlik veya sosyal adalet /adaletsizlik gibi meselelerde katı, kısır ve sorunlu yaklaşımlarda bulunabilirler. Bu durum bu kişilerin genel zekada oldukça iyi iken entelektüel zekada sıradan olmalarıyla izah edilebilir. Fakat bir kişi her iki zekâ boyutunda da oldukça iyi performans gösterebilir. Bu durumda bu kişinin tadına doyum olmaz.
Entelektüel ihtiyaç doyurulmak zorunda: Eğer bir kişi entelektüel bir ilgi ve meraka sahipse, bu yemek içmek gibi doğal bir ihtiyaç haline gelir. Kişi düşünme, kitap okuma, yazma, dinleme, tartışma ihtiyacını derinden hisseder. Entelektüel arayış ve kendini ifade etme imkânı olmazsa, kişi kendini gerçekleştirememiş hisseder. Aksine entelektüel bir atmosferde ise kişi heyecan duyar, harekete geçer, serpilir, psikolojik büyüme yaşar.
Akış yaşantısı olarak: Akış (vecd) yaşantısının iki boyutu var. Birincisi, kişi bir uğraşı halinde iken zaman ve mekândan kopacak kadar kendini kaptırması. İkincisi ise, o işte olağanın ötesine gidecek şekilde ustalaşmak. Entelektüel uğraşlar bu iki boyutu da kapsayacak şekilde bir akış yaşantısı oluşturabilir. Edebiyat, düşünceyle, sosyal olaylarla zihinsel uğraşılar bizi zaman ve mekândan koparabilir. Zihinsel çabalarımızın sistematik ve süreğen hale gelmesi entelektüel alanda bize birikim sağlayıp ustalaşmaya sebep olabilir.
Entelektüel ilgi sosyalleşmenin de aracı: Entelektüel ilgi ve gündem benzer ilgiye sahip insanları bir araya getirme gücüne sahiptir. Entelektüel ilgisi yoğun olan insanlar diğer meselelere yeterince ilgi göstermezlerken, entelektüel bir sohbeti “Cennetten bir an” gibi algılayabilirler. Gerçekten de iyi bir muhabbetin gönülleri ferahlatıcı, zihinleri besleyici etkisi vardır.
Eşlerdeki entelektüel ilgi farklılığı evliliklere etki eder: Eşler entelektüel ilgi ve becerileri açısından yakın olabildikleri gibi birbirinden uzak da olabilirler. Yakın olma evlilik ilişkisi için bir avantaj olabilir. Uzak olma ise yönetilmediği zaman ilişkiye sorun katar. Bu durumda eşler konuşamadıklarını, aynı dilde olmadıklarını söyleyebilirler. Aslında evliliğin diğer unsurları yolunda ve güçlü ise entelektüel ilgi ve beceri açıdan farklı olmak daha kolay yönetilebilir. Birbirine bağlı, güvenen ve birçok alanda beğenisi olan eşler entelektüel alandaki farklılıkları yönetebilirler.