Beynin ortaya koyduğu zihin ve ruh yani entelektüel sermayemiz, hayat kalitemiz açısından en önemli faktördür. Bu sermayeyi azaltmak ya da artırıp korumak elinizde.
İnsan hayatında birçok sermaye vardır. Ekonomik, sosyal ve kültürel sermaye bunların başında geliyor. Ancak bir sermaye var ki o olmadığında bunlar da olmuyor: Entelektüel Sermaye. Yani beynin ortaya koyduğu zihin ve ruh. Bu sermayelere sahip olmakla entelektüel sermayenin korunması arasında yakın bir ilişki vardır. Peki, entelektüel sermaye nasıl muhafaza edilir? Bu sermayeyi büyütmek mümkün mü? Entelektüel sermayeyi koruma noktasında devreye koruyucu halk sağlığı ve ruh sağlığı çalışmaları giriyor. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur atasözü doğrudur, ama bu atasözünü “sağlam vücut sağlam beyinle kabildir” şeklinde okumak daha çok doğrudur. Günlük hayat aktiviteleriyle beyin sağlığı arasında büyük bir ilişki söz konusudur. Hayat tarzımız, yediklerimiz, içtiklerimiz, hareket seviyemiz, manevi hayatımız ve çevremizle olan iletişim kalitemiz beynimizi, beynimizin sağlıklı olması da bütün bu unsurları olumlu yönde etkilemektedir.
Stresi iyi yönetmek büyük kazanımlar sağlıyor. Rahatlama, solunum egzersizleri, düzenli spor stresin etkilerini nötralize etmekte çok faydalıdır. Ancak strese ok yaydan çıkmadan müdahale edebilmek çok daha yararlıdır. Bunun için kişinin öfke, kaygı, endişe, gerginlik, hüzün, demoralizasyon kaynakları tespit edilip bunlara olan duyarlılıklarını azaltmak ve bu tür stres kaynaklarını karşılama tarzlarını değiştirmek belki de en etkili stres yönetim metodu olacaktır.
Kültür ve Sanat: Kültürel sermaye entelektüel sermayeyi en çok geliştiren unsurlardan biridir. Sevdiklerinizle tiyatro, sinema, konser gibi etkinliklere katılmak, hoşlandığımız kültürel etkinliklere katılmak, kültürel geziler planlamak çok dinlendirici, müzik dinlemek, kitap okumak rahatlatıcı olmasının yanında zihinsel ve ruhsal kapasiteyi ve performansı artıran etkinliklerdir. Kültürel sermayeyi günlük hayatımızda kullanabildiğimiz ölçüde rehabilite olduğumuzu unutmayalım.
Sosyal Paylaşım: Her gün olmasa da haftanın birkaç gününü sevdiğimiz dostlarımız ve akrabalarımızla geçirmemiz, her gün en az bir saatimizi ailemize ayırmamız yalnızlığımızı paylaşmanın en güzel yollarından biridir. İbn-i Sînâ eskiden melankoli hastalarını en sevdiği arkadaşlarıyla bir araya getirip sohbet ettirerek tedavi edermiş. Bu entelektüel sermaye için son derece basit ve büyük yatırımdan mahrum olmamak gerekir.
Kötü anıları EMDR ile silin
“Bunların hemen hemen hepsini biliyoruz, lakin uygulamada zorlanıyoruz hocam” dediğinizi duyar gibi oluyorum. İşte bu noktada yardım almanız, hayatı algılamanızı değiştirmede ve hayat tarzını düzenlemede akıl ve öğüt vermenin çok ötesinde bir programa girmeniz gerekiyor. Son yıllarda trendi gittikçe yükselen EMDR terapisi gibi terapiler kafada planlanan şeylerin davranışa dönüştürülebilmesi açısından son derece etkili bir yöntem. EMDR terapisi geçmiş hikayenizde size sıkıntı veren ve yanlış kaydedilmiş hikayenizi yeniden, doğru ve sizin hayat algınızı rahatlatacak şekilde yazmanıza fırsat veren bir yöntemdir. Bu yöntemde akıl vermek, yönlendirmek ve plan yapmak yok, yalnızca geçmiş hikayeyi yeniden yazmak var. Çünkü biliyoruz ki bugünün hikayesini düzeltmek geçmişin hikayesini düzeltmekle oluyor.