Her insan teki gençliğinden yaşlılığına kadar bir düzeyde “entelektüel bir zihin geliştirmek” ile sorumludur. Buradaki kastım; “hakikat arayışında bulunmak”, “anlama ve öğrenme faaliyeti içinde bulunmak”, “doğru muhakeme yaparak düşünmeyi öğrenmek” ve “iyi, doğru ve güzelin yanında yer alma” şeklindedir.
Hakikat arayışında bulunmak
Her insan teki “akil baliğ” olmasından itibaren, hayatı boyunca hakikatin peşinde olmakla sorumludur. Hakikati arama, olup biten şeyin gerçekliğini anlama çabasıdır. Bu anlama çabasının bir boyutu hayatın anlamını aramak iken, diğer boyutu ise sosyal dünyamızda olup biteni anlamak şeklindedir.
Oldukça karmaşık ve grift bir sosyal düzenin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Olup biten şeyler bütün çıplaklığıyla önümüzde değil. Hatta olup bitenler manipülasyonla olduğundan farklı hale getirilmesi oldukça yaygın. Olup bitenin açıklaması konusunda birbiriyle mücadele halinde farklı ekoller var. Bu sebeplerle, sosyal düzeyde olup bitenleri anlamak hiç de kolay bir iş değil. Anlama konusunda bir metodolojimiz olmadığında, dikkatli bir çaba içinde olmadığımızda büyük yanılgılara düşmek içten bile değil.
Anlama ve öğrenme faaliyeti içinde bulunmak
Her insan teki kendi kapasitesi ve tarzına göre “yaşam boyu bir anlama ve öğrenme faaliyeti” içinde olmalıdır. Öğrenme faaliyetinin değişik şekilleri vardır. Düşünmek, okumak, dinlemek öğrenme faaliyetleridir. Önemli olan, bilme ve anlamaya yönelik bir çaba içinde olmaktır.
Belirli bir sisteme göre okumak hayatımızın bir parçası olmalıdır. Eğitim kurumlarının (üniversite, sivil toplumun eğitim faaliyetleri vb.) programlarına katılmak bizi öğrenme faaliyeti içinde tutabilir. You Tube gibi sosyal medya araçları ile konuşmalar dinlemek de iyi öğrenme yöntemlerinden biridir. Üniversitelerin ve uzmanların derslerini ve konuşmalarını internet ortamına yüklediği bir dünyada, sosyal medya öğrenmenin önemli kaynaklarından biri olabilir.
Doğru muhakeme yaparak düşünmeyi öğrenmek
İnsan teki zihnini doğru düşünme için eğitmezse, düşünme yanılgısına düşmesi oldukça kolaydır. İnsanlar az bir örnekten aşırı genelleme yapmaya oldukça eğilimlidir. Neden sonuç ilişkisini keyfi ve kolay yapmak yanlışına düşmek içten değildir. Düşünce ve duygu arasındaki dengenin bozulmasına bağlı düşünme yanlışı yapmak yaygındır. Yaşantılarımızdan yanlış sonuçlar çıkarmak sık görülür. Bu sebeple zihnimizi doğru muhakeme yapmaya, eleştirisel düşünmeye eğitimli hale getirme çabası içinde olmamız gerekir.
İyi, doğru ve güzelin yanında olmak
Entelektüel bir zihin oluşturmak sadece anlama olayı değil aynı zamanda tavır alma ve eylemde bulunma halidir. Hakikatin ve doğru olanın eylemini de yapmalıyız. İnandığımız doğruların ifadesi içinde olmalı, karşıt olabilme, itiraz edebilme, değiştirme mücadelesi içinde olabilmeliyiz.
Hz. Peygamberin dediği gibi, kötülüğe şahit olduğumuzda elimizle düzeltmeli, dilimizle ihtar etmeli veya kalbimizle buğz edebilmeliyiz. Kötülüğe çıkarları veya korkularından dolayı tepkisiz kalmak, hele onun yanında olmak hakikat sahibi bir insan olmaya aykırıdır.
Sonuç olarak; entelektüel bir zihin geliştirmek, sadece belirli insanların yapması gereken özel bir rol değil, her insan tekinin sorumluğudur. Entelektüel zihnin kapasitesi ve derinliği açıdan farklı olmak başka bir meseledir. Her insan entelektüel bir zihin geliştirmek çabası içinde olma sorumluluğuna sahiptir ama bunu hangi düzeyde başardığından sorumlu tutulamaz.