Çok uzun zamandır Atlas Jet uçağında hayatını kaybeden Türkiye’nin en değerli 6 fizikçisinin çalışmalarını ve özellikle kazanın “teknik detaylarını” araştırıyorum. Konu çok önemli, derin ve “aydınlatılamaması” durumunda Türkiye’nin önünü tıkayacak cinsten...
Sevgili dostlar, bu konuda neden bu kadar ısrar ettiğimi merak ediyorsanız size kaza sonrası çıkan bir haberden çok küçük bir bölümü aktarayım;
“...Konuk meslektaşlarının cenazelerini teşhis etmek üzere enkaz bölgesine giden Süleyman Demirel Üniversitesi Fizik Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Kaplan üzerinde çalıştığımız konu; büyük bir teknoloji. Laboratuvar Ankara’da kurulacak. Parçacıkları hızlandırarak yüksek enerjili ışın oluşturulacak. Bu projeden, sanayiden askeriyeye kadar 232 küsur alanda yararlanılabilecek dedi”...
Yukarıda okuduğunuz haber işin özünü anlatan en küçük “PARÇACIK”! Konu hakkında çok daha önemli detaylara ulaştım, çok yakında resmi makamlar ile paylaştıktan sonra sizlere de sunacağım. Bugün için “bu kadar” diyor ve şu tespitler-sorular ile size veda ediyorum;
1- Uçağın enkazı hiçbir şekilde yanmamış. Halbuki dünyada gerçekleşmiş çok az uçak kazasında yangın çıkmaz. Oran son derece düşük. Ayrıca uçaklarda kullanılan maddeler son derece yanıcı özelliklere sahip. Burada varmak istediğim sonuç UÇAĞIN YAKITININ YETERLİ MİKTARDA OLUP OLMADIĞIDIR...
2- Kaptan pilot uçak “inbound” konumunda piste yaklaşırken normalden daha kısa sürecek bir rotaya sapmayı tercih etmiş. Bunun sonucunda da orada bulunan tepeye çarpmışlar. Hiç yangın çıkmaması ve pilot ekibinin ani bir kararla daha kestirme bir rota tercih etmesi Madde 1’de yer alan iddiayı artırıyor; yakıt az!
3- Kaza sonrasında delil teşkil edebilecek uçak parçalarının başka firmalara satılması “anlaşılamaz” olduğu kadar “ne kapatılmaya çalışılıyor” sorusunu da doğuruyor...
4- Uçağın düştüğü dönemde enkaz bölgesine giden Süleyman Demirel Üniversitesi Fizik Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Kaplan, “Üzerinde çalıştığımız konu; büyük bir teknoloji... Laboratuvar Ankara’da kurulacak. Parçacıkları hızlandırarak yüksek enerjili ışın oluşturulacak. Bu projeden, sanayiden askeriyeye kadar 232 küsur alanda yararlanılabilecek” açıklamasını yaptı. PEKİ SONRA bu konuda neler oldu!
Sonuç: “Atlas Projesi bünyesinde” yer alan Türkiye’nin “kilit ismi” Atlas Havayolları’nın düşen uçağında ekibi ile birlikte yok oldu! Sonrasında ne oldu? GERÇEKTEN YAPTIRIMI NE OLDU ?
Türkiye’de ‘Ergenekon online’ var
Bundan birkaç gün önce her alanda, her makamda, “inandıklarını savunanlara” bazı “organize yapılar” ve uzantıları tarafından neden saldırıldığını detaylandırmış ve özellikle “itibarsızlaştırma” kampanyalarını ortaya koymuştum... Bu yazı bazılarını özellikle isimleri ortaya dökülmeye başlayanları çok rahatsız etti. Etti ama durmadılar, ertesi gün “reklam-menfaat denklemi” içinde beraber kavruldukları internet sitelerinde saldırmaya YALANLAR ÜRETMEYE devam ettiler...
Sevgili dostlar, ne Ergenekon, ne Balyoz, ne de darbe girişimleri, BU ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN biri “Finansal Ergenekon” ve uzantılarından biri olan “Ergenekon Online”! Konu çok detaylı ve dikkatli bakınca “sinir uçlarının” nasıl birbirine temas ettiği, çıkar çarklarının nasıl döndüğü çok açık... İstedikleri kadar saldırsınlar, her türlü yalanı uydursunlar, en büyük hakaretleri etsinler hiç önemli değil. Kişisel olarak inandığım yolda gideceğim, canımı da versem “BU ÜLKENİN YERLEŞİK DÜZEN’İ YENMESİ İÇİN ÇABALAYACAĞIM, BAŞKANLIK SİSTEMİ VE TERÖRÜ BİTİRME SÜRECİ” için bir vatandaş olarak elimden geleni yapacağım... Canım bu yolda feda olsun...
Sonuç: Çok yakında isim isim, “Finansal Ergenekon-Yerleşik Ana Yapı-Ergenekon ONLİNE” şemasını açıklayacağım. Çok sürpriz isimler de var! Benim iddialarım her zaman elle tutulur somut “matematik delillere” dayanır, 1980-2003 arasında “kanımızın nasıl emildiğini, o karanlık yılların detaylarını” görünce çok ama çok şaşıracaksınız...
Son söz: Bu ülke YERLEŞİK YAPILAR ve uzantılarından arınmaya başladı! Tam olarak kurtuluncaya kadar DURMAK YOK YOLA DEVAM!