Her ay enflasyon üzerine yazılar yazılır, yorumlar yapılır. Malum enflasyon paranın alım gücünün azalması, bir başka ifadeyle herkesin nakit servetinin aynı oranda vergilendirilmesi. Enflasyonun tanımı çok eskilere gitmez. Altın, gümüş veya bakır ile olan alaşımları para olarak kullanıldığı için, para paradır, maddi bir değişim aracıdır deniliyordu. Enflasyon hesabı yapılmıyordu.
İnsanların çalışmaya yöneltilmesi için de paradan para kazanma yani faiz kazançları dört kitapta da yasaklamıştır. Yahudi ve Müslümanların bir kısmı faiz yasağına uymaktadırlar.
Gelişen üretim araçları, ürün gamı, insanı ürettiğinden (kazandığından çok) fazla harcamaya yönlendirmiştir. Artan talep karşısında da üretim sanayi gelişmiştir. Bu gelişme, insanların bir araya gelerek yaptıkları tasarruf ötesinde borçlanma gereğini ortaya çıkarmıştır. Yani zamanla tasarruf yapan insanların sayısı çok artmış, kurumsal yatırım yapan kuruluşlar ortaya çıkmıştır. Bu durumda Bankalar bu hizmeti yapmak için kulmuş ve gelişmiştir.
Benim üzerinde durmak istediğim konu faizin haram kılınmasıdır. Faizin nominal, efektif ve reel faiz olmak üzere Bakara suresinin 279. ayetinde mealen söyle denilmektedir.
“Eğer böyle yapmazsınız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tövbe eder seniz sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezseniz, haksızlığa da uğramazsınız”.
Yani siz anaparanızı alın, hangi anapara, borç verildiği tarihteki satın alma gücündeki parayı. Bu bizi reel faizin haram olduğu kanaatine götürür. Bu anlayışla ülkemiz ekonomisinde geriye baktığımızda enflasyondan arındırılmış faizin negatif olduğunu görüyoruz. Yani bankaya yatırılan bir mevduatın faizinin alınması halinde de bir kısmı bankaya kalmaktadır.
Temmuz ayında ilan edilen yıllık enflasyon %9, nominal faizler de ortalama %7,5 olduğunu kabul edersek, bir yıl önce yatırılmış 1000 TL, bugün 986 TL olarak geri alınıyor demektir. Bu da faiz konusunda “ siz haksızlık yapmayın (yani faiz almayın) ,size de haksızlık yapılmasın” emrine uymamaktadır.
Negatif reel faiz çok uzun müddet uygulandığında, insanlarda tasarruf bilinci azalır, ekonominin yatırım yapma gücü düşer. Ülkemizin son otuz yılına baktığımızda yirmi beş yıl negatif faiz uygulamasını görürüz. Bu uygulama, tasarruf sahiplerinin paraları ile bankaların varlık yönünden güçlendirmesi olmaktadır.