Sadece son dönem yapılan kamuoyu araştırmaları değil Parti'nin önde gelen isimleri de net olarak şunu söylüyor artık:
"2023 seçimlerinde en yüksek oyumuzu alacağız. Hem Cumhurbaşkanı seçiminde hem Meclis'te!".
Bu cümleyi son iki günde iki önemli isimden işittim.
Biri Tokat Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin'di. Pazar günü Ülke Tv'de yayınlanan İnce Fikir adlı ortak programımızda sahaya atıf yaptıktan sonra emin şekilde söyledi bunu.
Dün ise CNN Türk'e konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir kurdu aynı cümleyi.
Televizyon stüdyolarından, kendi steril mahallerinden çıkmayanlar göremez elbette bunu. Oxford Üniversitesi'nin ortaya koyduğu gibi; her iki paylaşımdan birinin yalan/yanlış yahut çarpıtma olduğu sosyal medya mecraları da yansıtamaz sahadaki gerçeği.
Halkın nabzı sahada atıyor çünkü, sahaya inen bunu görüyor.
Muhalefet ise hepten sanal aleme bağlı.
Kurgu, efekt, senaryo...
Ajansın Kılıçdaroğlu'na çektiği "home made" filmlerin iyi iş yaptığını düşünmüş olmalı ki Akşener de her hafta yeni bir prodüksiyonla karşımızda.
Üstelik Akşener videoları, video çekiminde ne filmlerin döndüğünü ortaya koyan deşifreler sayesinde viral oluyor!
"İyi" tezgah...
AK Parti ise sahadan hiç çekilmedi. Sırf Kadın Kolları bile farklı farklı projelerle Hakkari'den Edirne'ye 81 il arasında mekik dokuyor.
Milletvekillerinden genel merkeze ve sahayla hemhal olmaktan sahanın kendisine dönüşen il teşkilatlarına kadar hummalı bir çalışma sürmekte partide. Pandeminin ve ekonominin en zorlu, zahmetli zamanlarında bile halkın arasındaydı AK Partililer.
Saha çalışmaları kadar ülke yönetiminde gösterilen başarıların da payı var elbette AK Parti'nin yükselen oylarında.
Dar ve sabit gelirli vatandaşları hayat pahalılığı karşısında ezdirmemek, alım gücünü artırmak için büyük çaba gösteriliyor.
Avrupa'yı da vuran ekonomik krizin şiddeti Alman Parlamentosunda milletvekillerine battaniye dağıtma seviyesinde. Üstelik kış başlamadı daha.
Halkımız her şeyi görüyor.
Darlığa zorluğa sıkıntılara rağmen çarklar dönüyor, milletimiz görüyor. İşyerleri kapanmadı, kimse işinden atılmadı. Memur maaşları yarıya inmedi; Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası, zamanın Ekonomiden Sorumlu Bakanı Kemal Derviş'in 2001 krizinde "kasada para yok, emekli maaşlarını ödemeyin" dediği gibi olmadı mesela; emeklinin, emekçinin, sosyal yardım alanların maaşları kesilmedi.
Halkın gelecekten umudu, AK Parti'ye güveni var.
AK Parti ve MHP, Cumhur ittifakının uyumlu verimli ve güvenli olduğunu göstermek için fazladan bir şey de yapmadı aslında.
Birbirine inanmayan, güvenmeyen ve belirsizlikler içinde yuvarlanan karşı ittifakın varlığı fark ettiriyor aslında Cumhur İttifakındaki huzur ve istikrarı.
Millet görüyor, zaman daralıyor.