Gazetelerde geçen hafta yayımlanan “En sağlıklı Japonlar” başlıklı haberin Japonya’da izini sürdüm... Bunun yiyip içtikleriyle pek ilgisi yok. Çünkü Japonlar üç beyaz denilen un, tuz, şeker üçlüsünü çok fazla kullanıyor. Peki sırları nedir?
Geçen hafta konferans vermek için davet edildiğim Japonya’daydım. Daha önce Japonya’da bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla iki buçuk yıl yaşamıştım. O zamanlar Türkiye ile ilgili haberleri almak pek mümkün olmuyordu, şimdi ise tablet bilgisayarlarla günlük gazeteleri bile okumak artık mümkün. Gazetelerde bir haber başlığı dikkatimi çekti: “Japonlar en sağlıklısı.”
Önemli bir tıp dergisi olan Lancet’te yer alan bir araştırmada 188 ülke arasında Japonların en uzun ortalama yaşam süresine sahip olduğu, bu ülkeleri bir başka Doğu Asya ülkesi Singapur, Andorra, İzlanda ve Kıbrıs’ın takip ettiği bildiriliyordu. Ülkemiz ise 67’nci sırada. Dünya Sağlık Örgütü’nün ortalama yaşam süreleri verilerine göre de 87 yaşla Japonya ilk sırada yer alıyor. Farklı olarak ortalama yaşam sürelerinde yine Japonya ile ilk sırayı paylaşan Norveç söz konusu haberde yer almıyordu.
Yazıda bu başarının Japonların bol miktarda suşi, deniz mahsulleri ve yeşil çay tüketimiyle ilişkili olduğu yorumuna yer veriliyordu. Bu yorum kanımca çok yüzeysel ve gerçek dışı, neden mi?
Batı dünyasındaki uzmanlar gibi bizim uzmanlarımız da ‘üç beyaz’ olarak adlandırılan ‘tuz, un ve şeker’ kullanımının insan yaşamı için en önemli tehditler olduğunu kabul ediyor. Hatta işi farklı bir boyuta taşıyan bizim milli uzmanlarımız ekmeğin yasaklı besinler arasına dâhil edilmesini öneriyor. Bu öneriler dikkate alındığında Japonların 50’li yaşları bile görebilmesi pek mümkün görünmüyor. Japonların beslenme şekilleriyle ilgili gözlemlerimi okuduğunuzda sizde bana hak vereceksiniz!
Her köşede pastane ürünleri satılıyor
Japon mutfağının temel elemanı pirinç; en yüksek glisemik indekse sahip tahıl (87-90 civarı). Ekmek yerine tüketilen haşlanmış pirinç, ayrıca ünlü Japon yemeği suşi’nin temel içeriği, ‘domburi’ ise tavuk, sebze vd. ile çeşnilendirilmiş haşlanmış pirinç. Ayrıca diğer popüler yemekler olan Japon makarnası udon, soba ve yakisoba ise beyaz unla hazırlanan hamurdan yapılıyor. Yine çeşnilendirilerek yeniliyor.
Japonların en sevdiği diğer ölümcül beyaz ise şeker. Bizim baklava gibi ağır tatlıları yok ama pirincin dövülerek un haline getirilmesiyle elde edilen pirinç hamurunun içine şekerli azuki fasulyesi veya tatlı patates vd. dolgular konularak hazırlanan pirinç keki mochi var. Ben de çok severim. Ülkenin her tarafında mochi tipi veya benzeri çok sayıda tatlı ürünün satıldığı dükkânlar bulunuyor. Ayrıca Japonlar, Batı usulü Fransız kruvasan ürünlerine de çok düşkün. Her köşede bu tip pastane ürünleri satan yerler sürekli kalabalık.
Üç ölümcül beyazdan sonuncusu olan tuza gelince, tuz yerine soya sosunu kullanıyorlar ki çok tuzlu.Ayrıca Japonların bir başka popüler yemeği olan tempura ise yağda kızartılan sebze, balık vb.
Sırrı deniz mahsülleri ve yeşil çay mı?
Görüldüğü gibi Japonların beslenme alışkanlıkları içerisinde üç ölümcül beyaz ve kızartmalar sıklıkla yer alıyor. Japonların bu başarısının deniz ürünleri ve yeşil çay tüketimiyle ilişkili olabileceği düşünülebilir. Ancak Japonların yeşil çayı da bildiğimiz yeşil çaydan farklı. Oolong çayı yarı fermente edilen çay yapraklarından hazırlanıyor. Gerek yeşil çay ve gerekse oolong çayı sıcak ve soğuk olarak su yerine sıklıkla tüketiliyor. Yeni bir araştırmaya göre ekmeğe yeşil çay özütü ilave edilmesiyle ekmeğin glisemik indeksinin yüzde 70 gibi çok yüksek bir oranda düşürülebildiği gözlemlenmiş.
Stres faktörünü unutmayın
Kanımca ortalama yaşam süresinin uzun olmasındaki olası etkenleri yorumlarken beslenme şeklinin yanı sıra stres faktörünü de göz önüne almak gerekiyor. Araştırmada ilk sıraları paylaşan beş ülkeden üçü ada ülkesi (Japonya, İzlanda, Kıbrıs), Andorra ise İspanya-Fransa sınırında yüksek dağlarda yer alan refahı yüksek ufak bir ülke. ‘Mavi bölgeler’ araştırmasında da dünyada en uzun ömürlü kişilerin adalarda yaşadığı gözlemlenmişti. Büyük şehirlerin gürültü ve karmaşasından uzak sakin bir yaşam! Ancak Japonya ve Singapur için aynı şeyleri söyleyebilmek zor.
Sonuç olarak, uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırlarını sadece beslenme, ya da yaşam şekli, stres vb. kriterlere bakarak değerlendirmeye çalışmak pek gerçekçi görünmüyor.