İki takımın son beş haftalarına baktığınızda MİY’nun BJK’tan iki puan fazla topladığını, bir fazla gol atıp bir eksik yediğini ve bunlara göre Beşiktaş’a zorlu rakip olacağını görürdük. Öyle de oldu, ama...
Beşiktaş kazanırsa puan cetvelinde epeyce tırmanacaktı. Ancak arada bir fark vardı. Beşiktaş ligdeki son iki maçında futbol olarak da gelişmekteydi. Oyununda tempo artışı yapmıştı. Takım oyununu pişirmişti. Özgüveni doruktaydı.
Mersin de dibe vurmuştu ve kazanmak zorundaydı. Tempolu bir futbol ile Beşiktaş’ın üzerine gitti. MİY bunu yaparken Beşiktaş’taki bir gelişmeyi daha izledik. Rakibinin durumunu ve oyun biçimini kendine kullanmaktı bu. Açılan ve topa sahip olma ortalaması yüksek rakibini bir ve ikinci bölgede kabul etti. Günlük alışılmış deyişiyle topu Mersin’e verdi. Ama eskiden yaptığı gibi orada kalmadı. Kazandığında topu hızlı ve çabuk değerlendirmenin ve açılmış rakibinin bıraktığı alanları hızlı kullanmanın çabasını harcadı. 11’e 11 oynanan ilk yarı rakamlarını vereyim: Topa yüzde 67-33 Mersin sahip oldu, ama bu yarının en çok ve en hızlı koşanları ilk beşlerinin tamamı Beşiktaşlıydı!
Oğuzhan’ın ikinci goldeki vuruşu da üçüncü golü hazırlayışı da görkemliydi. İlk yarının en iyisiydi. Genç oyuncu hızla yükseliyordu, ama barajda elini kullanma hatası yapıp topu elle kesince ikinci sarıdan kırmızı görerek kendi yolunu kendi kesti! Bu Beşiktaş’a da olumsuz yansıyabilir. İyi kapanan ve hızlı açılan Beşiktaş’ın savunma-hücum geçişlerine kalite katan bir adamı eksilince Mersin daha çok hücumda kalan takım oldu. Bu aradaki kontrataklarda iyi vuruşlar yapılabilse Beşiktaş gol sayısını artırabilecekti. Beşiktaş’ın da Mersin’in de özgüven yükleri, oyunu çabuklaştırma çabaları, iyi mücadele etmeleri, maçın akışı içinde karşılaştıkları olumsuzlukların etkisinde kalmayışları, hep iyiyi arayışları maça giderek artan futbol tadı verdi. İkinci yarıda on kişi oynamasına karşın, topa sahip olma oranını %1’de olsa artırışı, rakibinden bir fazla şut atıp (13)(MİY 12’de2) 9 kez çerçeveyi bulması Beşiktaş’ın maç notunu artıran önemli verilerdi. ... VE takımın her bireyinin soluklanmadan tıkır tıkır çalışması, ‘aralarındaki en iyi olanı’ seçme zorluğu yaratacak kadar iyisinin bulunması alkışa değerdi.