Bernard Shaw “En iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse derhal ölçülerimi alır. Oysa bütün tanıdıklarım benim hala eskisi gibi göründüğümü düşünür” demiş. İşte sihir burada!..
Elvan “Topyat kardeşim beni ısırdı” dediğinde o üç, Toprak bir yaşındaydı. Birlikte tatil yapıyorduk. Elvan sevgisinden Toprak’ı o kadar sıkıştırmıştı ki, beriki çareyi dişlerinden yardım almakta bulmuştu. Hala güleriz o zamanki hallerine... Aradan yaklaşık 5 yıl geçmiş. Bu beş yılda en fazla beş kez görüşmelerine karşın sanki hep aynı sokakta, yan yana evlerde büyümüş gibi arkadaş oldular birbirlerine. Daha büyük olan modeller yani Kerem ile Rüzgar da öyle.
Bu birbirleriyle harika vakit geçiriyorlar, hiç kavga etmiyorlar anlamına gelmiyor. Aralarında tartışma çıkıyor, biri diğerinden medet umuyor, izleyecekleri çizgi filmler için “Hayır önce ben!” diye diretiyorlar. Ama sonra bir yol buluyorlar ve bakıyorsunuz herkes mutlu.
Epeydir çocukluk ve arkadaşlık üzerine kafa yoruyorum. Benim halen görüştüğüm çocukluk arkadaşım yok denecek kadar az ne yazık ki. Herkes işinde gücünde, kimi de dünyanın bir ucunda. Sık sık taşındığımızdan bizimkilerin kaderi de bana benzeyecek gibi. Sıra ya da sınıf arkadaşlarını, okulları değişse bile bir araya gelmek için her zaman fırsat kovaladıkları “kankalarını” bu durumun dışında tutuyorum. Ben okul öncesine dayanan bir arkadaşlığın peşindeyim onlar adına... İşte bundan dolayı başka şehirlerde olsak bile dostlarımın akran çocukluklarıyla sık bir araya gelip anı biriktirebilmeleri için olanak sağlamaya çalışıyorum. Pek spontan olmayan, planlı programlı arkadaşlıklar gibi görünse de bir araya geldiklerinde hiç bırakmamış gibi birbirlerinin ellerinden tutmaları, abilik, ablalık etmeleri tek kelimeyle şahane! İşte bu ruh hali ve zenginlikle arşınladık biz İstanbul’un sokaklarını geçen hafta. Gösterilere gittik, güldük, eğlendik. Onların gıdım gıdım biriktirdikleri anlarına biz büyükler kendi kazanlarımızdan kepçe kepçe anılar ekledik. Gençliğimizde yaptıklarımızı, yaşadıklarımızı kahkahalarla anlatırken onların sesleri de eklendi bizimkine. En güzeli dört çocuğun elinden çıkma leziz bir kahvaltı sofrasında yayıla yayıla keyif yapmaktı.
Her seferinde doğru ölçü
Onlar arkadaşlıklarına her gün bir tuğla eklerken, asıl zenginleşen benim. Hadi tamam çocukluktan gelen arkadaşım yok ama üniversiteden bu yana hele de 25 yıl sonra insanın hala bir kol mesafesinde hissettiği bunca çok yüreğin olması çok şey değil mi? Çok şey...
Bernard Shaw “Benim en iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse derhal o andaki ölçülerimi alır. Oysa bütün öteki tanıdıklarım benim hala eskisi gibi göründüğümü düşünür” demiş. Demek ki sihir burada; her seferinde yeniden ölçü almak ve böyle yola devam etmek