PKK terörü ile mücadele konusu en haklı olduğumuz bir konu.
Çünkü PKK eski Türkiye’ye ait bir örgüt.
Soğuk savaş döneminin anlayışıyla hareket ediyor.
Türkiye düşmanı ülkelerin tetikçisi bir örgüt.
En büyük zararı da Kürtlere veriyor.
Eski Türkiye koalisyonunun da içerdeki en büyük müttefiki…
Kürt kimliğinin artık inkar edilmediği, asimilasyon politikalarının tarihe uğurlandığı ve Kürtçe’nin önündeki bütün engellerin kaldırıldığı, en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kürtlerin devletine dönüştüğü bir dönemde, yani Yeni Türkiye döneminde PKK toplumsal destek bağlamında aslında en zayıf anında bulunuyor.
Siyaseten de öyle…
PKK silahlarıyla korku imparatorluğu oluşturduğu için Kürtlerin destek veriyor gibi görünen kesimleri bile artık bu beladan kurtulmak istiyorlar.
Azılı militan toplulukların dışında görebildiğim kadarıyla PKK’ya gönülden destek sunan Kürtler yok…
HDP bu yüzdendir ki her geçen gün siyaseten kan kaybına uğruyor.
Uğrayacak…
Bugün seçim yapılsa HDP’nin barajı aşamayacağı aşikâr.
***
PKK adına hareket ettiğini söylediği Kürtlere sadece zulmediyor.
Onlara yaşadığı her yeri cehennem kılıyor.
Ya kendisi zulmediyor acımasızca ya da terör siyaseti dolayısıyla Kürtlerin yaşadığı yerlerin cehenneme dönüşmesine zemin hazırlıyor.
Her iki halde de PKK’ya ve onun siyasi destekçisi HDP’ye çok büyük bir öfke var.
Kürtler bu öfkelerini yaşadıkları yerleri terk etmek suretiyle gösteriyorlar.
Bölgeden çok yoğun bir göç başladı bile.
Suriye’nin kuzeyine Esed güçlerinin himayesiyle yerleşen PKK nasıl ki Rojava Kürtlerinin tehcirine sebebiyet verdiyse şimdi de Türkiye’nin Kürtlerle meskun bölgesinde aynı terör siyasetini izliyorlar.
Eski Türkiye’de devlet adına hareket eden o zalimâne güçler dolayısıyla kendi evini-yurdunu terk eden Kürtler bugün PKK baskısı/terörü dolayısıyla yaşadıkları yerleri terk ediyorlar.
Bugün PKK bölgede JİTEM’e rahmet okutturan bir güce dönüşmüş durumda.
Kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere zaten kan kusturuyor.
Bırakınız faili meçhul cinayetleri faili belli cinayetlerin sahibi olarak bölgede gönüllere korku salıyor.
Baskının her türünü acımasızca ve insafsızca yürütüyor.
“Devrimci halk savaşı” adı altında Kürt halkına kaybettiren bir kirli terör oyununu tezgahlıyor.
PKK’yı o mecraya sevk eden ülkeler biliniyor elbet.
Bu terör siyaseti Kürtler daha özgür ve daha müreffeh olsun diye sürdürülmüyor.
Bu terör siyaseti, PKK’nın arkasında duran küresel ve bölgesel güç odaklarının Türkiye’yi zayıflatma oyununun bir parçası olarak sürdürülüyor.
Kandil sadece Türkiye’ye karşı terör kartını oynamıyor.
Barzani’ye karşı da aynı tetikçi rolünü oynuyor.
Rusya-İran-Suriye mihveri yeni Mahabat’lar üreterek Kürtlerin derin kaybına sebebiyet verecek bir süreci inşa sürecini başlatmış bulunuyorlar.
PKK bu sürecin eli silahlı bir figüranı sadece.
***
Çözüm sürecini sonlandıran kim?
PKK.
Gezici sürecinde çözüm sürecini sonlandırmayı amaçlayan o küresel ve yerel efendilerin safında duran kim?
PKK/HDP…
Çözüm sürecini bozmak için elinden gelen her şeyi yapan FETÖ’yle bugün kol kola giren kim?
PKK/HDP….
Çözüm sürecini ve demokratikleşme hamlelerini boşa çıkartmak için var gücüyle AK Parti düşmanlığı yapan eski Türkiye koalisyonunun safına kendini yerleştiren kim?
PKK/HDP…
7 Haziran seçimlerinden sonra azgın bir şımarıklıkla efendilerinden aldığı talimat üzere silahlarıyla çözüm sürecini bitiren ve Kürtlerin meskun olduğu mahallerde hendek kazan kim?
PKK…
Kürtlerin özgür ve müreffeh geleceğine hendek kazan Kandil’in savaş baronlarına alenen arka çıkan kim?
HDP…
Şimdi bu HDP kalkmış hendek/terör siyasetinin bir sonuç olduğunu söylüyor.
Çözüm sürecinin Erdoğan tarafından bozulmasının bir sonucu olarak bu hendek/terör siyasetine arka çıkıyor…
Üstelik yavuz hırsız misali hareket ediyor…
CHP adına konuşanlar da HDP’nin bu siyasi söylemine arka çıkıyor.
Akan kandan Erdoğan’ın/AK Parti hükümetinin sorumlu olduğunu söyleyecek ileri gidiyorlar.
CHP ile HDP’nin bu “hendek arkadaşlığı”, aynı güçler tarafından nasıl yönetildiklerinin bir örneği aslında.
“İran ile Türkiye karşı gelse, tercihim İran’dan yana olur” diyen bir CHP’li vekilin baştacı edildiği bir partiden başka ne beklenir ki?
***
Benim kızgınlığım bizimkilere…
En haklı olduğumuz bir konuda, yani terörle mücadele konusunda, PKK/HDP canibi karşısında söylem üstünlüğüne sahip olmamamız doğrusu kahrediyor beni.
Mecliste ve AK Parti içinde bölgeyi ve sorunları bilen aktörler doğru bir biçimde konumlandırılmazsa korkarım ki en haklı olduğumuz bir konuda haksız konuma düşeceğiz.
PKK/HDP canibinin siyaseten en zayıf olduğu bir dönemde onları yeniden güçlendirecek bir vasatı kendi elimizle onlara sunmayalım.