Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki katliamın ardından o kadar çok çeşitli iddialar ortaya atıldı ki.. İlk dakika söylenenlerle bugün tartıştıklarımız neredeyse taban tabana zıt.. İlk gün yapılan yorumlara bakacak olursak, FETÖ’cüleri bildirdiği halde gereken temizliğin yapılmamasından şikayet eden bir adamın cinnet hali’ deniyordu.. Oysa şimdi eldeki verilere baktığımızda, sürekli olarak etrafındakileri ‘FETÖCÜ’ diye suçlayarak kendini kamufle eden bir teröristin, örgüt talimatıyla yaptığı bir eylemle karşı karşıyayız.. Bunun en tehlikeli sonucu şu.. Bu ihbarcının, FETÖ’nün intihar timinden olduğunun ortaya çıkmasıyla, ihbar mekanizması işlemez hale gelecek. Bu saatten sonra kimse kimseyi ihbar etmeyecek.. İhbara da itibar edilmeyecek. Zira bu mekanizmanın üzerine şaibe düştü.. Gerçek öyle olmadığı halde.. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç eminim yapacakları olağanüstü toplantıdan sonra konuya açıklık getirecektir. Fakat ben arz edeyim. Akademideki ihraçlar tek bir kişinin ihbarına bakarak yapılmadı bugüne kadar. O ihbardan yola çıkarak kişi izlemeye alındı. Başkaca bağlantıları, geçmişinde FETÖ izi (okullarında okumuş mu, dershanelerine gitmiş mi, evlerinde kalmış mı?) arandı, para hareketlerine bakıldı, diğer irtibatları araştırıldı, idari tedbirler hep öyle alındı. Ama bugün oluşan algı, ‘bir terörist önüne geleni ihbar etmiş, açığa alınmalarını sağlamış’ şeklinde.. Değerli dostlar, yargıda, eğitimde, sağlıkta, poliste, askerde vesair tüm kamuda akıl almaz büyüklükte bir FETÖ temizliği yapıldığı halde akademide bu ayıklamanın %4’ler seviyesinde kaldığını biliyoruz. En çok FETÖ düşmanı görünenin de sonunda FETÖ’cü terörist çıkması üzerine çok ciddi düşünülmelidir. Kat etmemiz gereken daha çok mesafe var.
İstanbul’da marka değeri yükselen ilçeler
AK Parti Çatalca ilçe kongresindeyiz.. Enerji Bakanı Dr. Berat Albayrak’ı dinliyoruz.. Son derece önemli bir noktayı hatırlatıyor Albayrak; “Çatalca dünyaca ünlü bir ilçe oluyor. Bir tarafta 3. Havaalanı, bir tarafta Kanal İstanbul. Dünyanın yıldızı olacak bir ilçeye doğru hızla ilerliyor…” Bir yoklayın hafızanızı.. CHP iktidarları zamanında Çatalca’ya katma değer sağlayacak ne yapılmış?. Oysa şimdi Çatalca tabir yerindeyse sınıf atlıyor.. Bir de kimilerinin ısrarla ‘oy gelmeyen yere yatırım da götürmüyorlar’ tezviratına bakın.. Şimdi bu saçma sapan iddiaları boşa çıkarırcasına Çatalca’nın arazilerinin nasıl kıymetlendiğini, oradaki evlerin değerinin bir kaç yıl içinde nasıl arttığını herhalde herkes görüyordur.. Şimdi o noktalara yapılacak ulaşım alternatifleriyle bir dönem ‘yakın yazlık yeri’ muamelesi yapılan Çatalca’nın doğrudan İstanbul’un bir parçası olduğunu çok daha belirgin biçimde göreceğiz..
Cevap vermek yerine mahkemeye koşmak neden?
Reza Zarrab’ın ABD’ye Acun Ilıcalı'nın özel uçağı ile gittiği iddia edilmişti.. İddianın sahibi Akit Gazetesi’nin yayın kurulu üyesi deneyimli gazeteciMurat Alan.. İddiaları hem Akit TV’de hem de sosyal ağlarda tartışmaya açan isim ise siyaset yorumcusu Ömer Turan.. Ünlü televizyoncu, hakkındaki iddialara yanıt vermek yerine iddiaları ortaya atanları mahkemeye vermeyi tercih etmiş..
Oysa sorular çok basit..
- Zarrab’la Miami’ye gittiniz mi?
- Zarrab’ın uçağını hiç ödünç aldınız mı?
- Zarrab sizin uçağınızı hiç ödünç aldı mı?
Değerli dostlar, olay aslında şu.. Acun Ilıcalı, başına bu hal geldi diye, artık ismi, (bir dönem çok sıkı görüştüğü) Reza Zarrab - Ebru Gündeş çifti ile anılsın istemiyor. Fakat bu durum, Zarrab ABD’de yakalandığı günlerde böyle değildi. Ne zaman Zarrab paçayı kurtarmak için tanık olmayı tercih edip saf değiştirdi, Acun Ilıcalı o aileyi o zaman sildi.. Bence biraz fevri davranıyor Acun Ilıcalı. Bu ve benzer sorular herkese soruluyor. ‘Evet’ yahut ‘hayır’ diye de basit cevapları var. Hemen mahkemeye koşmak ne!..