Her aldatılma yaşayan çift boşanmıyor ama her ihanete uğrayan ağır bir travma yaşıyor. İlişkide kırılma, aldatılanın ruhunda deprem etkisi yaratan sorun daha büyük psikolojik yıkımı yapmadan destek alınmalı.
Aldatma genellikle 55-60 yaş arası erkeklerde gözleniyor. 40-45 yaş arası iş gücüne katılan kadınlarda da artış gözlenebiliyor. ABD’de erkeklerin yüzde 40’ı, çalışma hayatına giren kadınların da yüzde 38’inin eşini aldattığı tespit edilmiş. Yine Amerika’da yapılan araştırmalarda genelde 300 bin doların üzerinde kazananlarda yani yüksek gelirli kişilerde daha sık görülebiliyor. Sık seyahat edenler ve yüksek statüye kavuşanlarda risk artıyor. Dindarlık maalesef aldatmadan korumuyor. Amerika’da 50 farklı eyalette yapılan aldatma araştırmasında en çok aldatmanın ‘İncil kuşağı’ adı verilen dindar güney kesimlerde yaşandığı saptanmıştır.
Bilinçaltında farklı sebepleri var
Aldatan kişilerinin çoğunun bilinçaltında ‘bu aile bana yetmiyor’ düşüncesinin yattığını görüyoruz. Aldatmada erkek veya kadının kişilik sorunları rol oynayabiliyor. Ancak kişilik faktörleri en yaygın sebep değil. En yaygın sebebin eşler arasın soğuma olduğunu söyleyebiliriz. Eşler arası şiddetli çatışmalar da önemli bir etken. Eleştiri, hakaret, aşağılama, şiddet, küçük görme davranışları kişiyi dışarıya yöneltebiliyor. Depresyon, mani gibi ruhsal sorunlar da kişide yetersizlik ve tatminsizlik duyguları yaratarak aldatmaya teşvik edebiliyor. Kültür, yetişme tarzı, yaşanan çevre, aldatmayı meşru sayan arkadaş ortamı önemli sosyal etkenler arasında.
İhanete uğramanın sonuçları
Aldatanların yüzde 30’u hemen, yüzde 20’si de terapiden sonra söylüyor. Aldatılan eşte çoğu kez bir ruhsal travma etkisi oluşuyor. Özellikle kadınlar eşlerinin aldattıkları kadınla yaşadıkları yatak sahnelerini kurguluyorlar. Bu kurgular ‘flashback’ etkisi ile zihinde sürekli dönüyor. Bu esnada çarpıntı, gerginlik, ağlama, nefes alamama, aşırı öfke oluşuyor. Uykusuzluk, kabus görme, iştahsızlık, aşırı uyarılmışlık baş gösterebiliyor. Bu tablo ‘Akut Stres Reaksiyonu’ ile bire bir örtüşüyor. Olay çözülmediği ve müdahale edilmediği taktirde kronikleşip ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğuna’ dönüşebiliyor. İlginçtir aldatma olayı boşanma sebepleri arasında arka sıralarda yer alıyor. Yani her aldatılan boşanmıyor. Mutlaka ilişkide bir kırılma ve deprem etkisi yaşanıyor. İlişkileri bitmiş, aldattığı kişiyle duygusal ilişki yaşayanlarda ayrılma daha sık iken, sevginin bitmediği ailelerde boşanma daha az oluyor. Bu konuda uzmanın yaklaşımlarında çok dikkatli olması gerek. Kocası tarafından aldatılan kadın danışanına direk boşanma avukatının kartını veren uzmanlara rastlayabiliyoruz. Evet, aldatma gayr-i ahlaki bir yaşantıdır, ancak her vakada olduğu gibi aldatma olaylarında da kişiye ve duruma özel yaklaşma zorunluluğu vardır. Aldatma bazı çiftler için yeniden başlama fırsatını da sunabiliyor.