- AK Parti 7 Haziran sonuçlarını okudu, eleştirileri aldı ve özeleştiri yaptı. ‘Ders aldığını’ da parti yönetimini, adaylarını değiştirerek, siyasi söylemini ve vaatlerini güncelleyerek gösterdi. Bu, seçmene güven verdi.
- Seçmen, AK Parti’yi ‘cezalandırmak/uyarmak’ için HDP’ye verdiği oyların ‘çözüm’ yerine ‘çatışma’ amacıyla kullanıldığını gördü. PKK’nın terörü başlatmasına, HDP’nin de buna karşı durmamasına tepki gösterdi.
- PKK ve DAEŞ/IŞİD’e karşı sınır ötesi ve yurt içindeki terörle mücadele operasyonları ile mahalle işgalleri ve sokaklara bombalar döşenmesine karşı yapılan güvenlik operasyonları Doğu ve Güneydoğu’da seçmende ‘güven’ oluşturdu. Seçim güvenliği sağlanınca oylar HDP’den çekildi.
- Seçmen, ‘çatışmayı devlet, saray, AK Parti başlattı’ propagandasına prim vermedi.
- CHP-HDP-MHP’nin ‘AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı’na dayalı ‘blok’ siyaseti seçmen tarafından kesin olarak reddedildi.
- AK Parti, sadece MHP, HDP, BBP ve SP’den değil, CHP seçmeninden de oy aldı.
- Bunda AK Parti’nin emekli, çiftçi ve başta asgari ücretliler olmak üzere çalışanlara yönelik politikaları etkili oldu.
- Ancak bu yüzde 49.5 oyun tamamını açıklamıyor. 7 Haziran’da sandığa gitmeyen yüzde 15 oyun büyük bölümü daha önce AK Parti’ye oy veren seçmenden oluşuyordu. AK Parti, bu seçmenin önemli bir kısmını 1Kasım’da sandığa çekmeyi başardı.
- Seçmen koalisyon kurulamamasından AK Parti’yi sorumlu tutmadı. Muhalefet partilerinin tutumunu ‘uzlaşma’ değil ‘dayatma’ olarak gördü. Ve yeniden ‘tek parti iktidarı’nı istedi.
- MHP seçmeni, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ‘hayır’ siyasetine; AK Parti’yi iktidar yapmama konusunda CHP ve HDP ile aynı yerde durmasına tepki gösterdi.
- BBP ve SP’den de önemli oranda seçmen partilerini ‘bir bölen’ olarak gördü ve AK Parti’yi tercih etti.