Bugün haddimi biraz aşarak bu hafta içinde yeni çözdüğüm bir meselemi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kitabımız Kuran-ı Kerim'deki "Emanet" ayetini yıllardır anlamakta güçlük çekiyordum. Yaygın tefsir ve meallerin Ahzab Suresi'nin 72. ayetine verdiği anlam ve yaptığı açıklamalar beni bir türlü tatmin etmiyordu.
Mesela Elmalılı'nın meali şöyle: "Evet Biz, o emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ve ondan korktular da insan yüklendi onu. O gerçekten çok zalim, çok cahil bulunuyor."
Piyasadaki diğer mealler de üç aşağı beş yukarı aynı muhtevaya sahip.
Meallerin çoğu emanet kelimesini olduğu gibi almış; bir kısmı dasorumluluk, kulluk, dini görevler gibi tefsirlerde geçen değişik manalarını vermiş.
Emanet konusunda bir kafa karışıklığı yok.
Fakat bu emanetin gökler, yer ve dağlar tarafından kabul edilmeyip insan tarafından kabul edilmesi ve hele insanın çok zalim ve çok cahil olarak nitelendirilmesi sorunlu bir algıya sebep oluyor.
İçinde bütün peygamberlerin, salih kulların, sıddıklerin ve şehidlerin de bulunduğu insanı çok zalim ve çok cahil olarak nitelendirilmesi sizce de çelişki değil mi?
İnsan hem eşrefi mahlukat olacak hem de zalim ve cahil, bu bir çelişki değil mi?
Elimin altındaki Türkçe tefsir Tefhim'e baktım, Fizilal"il-Kuran'a baktım yukarıdaki meali izah ediyor. Tatmin etmedi.
Kütüphanemdeki Arapça tefsirlerden Nesefi, Beyzavi, Keşşaf, Kurtubi, Şevkani ve Alusi'ye baktım, bazılarında emanetin üstlenilmesini ihanet olarak niteleyen açıklamalar ve insanın da münafık ve kafirler olduğuna işaret eden izahat gördüm ama ne yalan söyleyeyim ayetin anlamı zihnimde tam olarak yine oturmadı.
En son Lisan"ul-Arap lugatının HML حمل maddesine baktım işte o zaman ayetin anlamı zihnimde berraklaştı ve kelimeler yerli yerine oturdu.
Bunu sizlerle de paylaşmak istedim. Eğer bir eksiğim varsa ehlinden ikaz bekliyorum.
Lisan'ul-Arap hmlحمل maddesini açıklarken Ahzab Suresinin 72 ayetini misal olarak zikretmiş ve ayette geçen "yüklenmeye (hamletmeye) yanaşmadılar" bölümündeki haml kelimesinin Arapça'da ihanet olarak da kullanıldığına işaretle bu kelimeyi ihanet olarak açıklamış; yani sorumluluk, kulluk, dini görevleri ifa gibi anlamlara gelen emanet, dağlara yere ve göklere arz edilmiş onlar bu emanetin gereğini yapmayı kabul etmişler ona ihanet etmeye yanaşmamışlardır.
Buraya kadar mana berraklaştı. Allah emaneti dağlara, yere ve göklere arz etmiş onlar da bunu kabul etmişler emanete ihanet etmemişler Allah'tan korkmuşlardır.
Peki buradaki insanı nasıl anlayacağız? Kimi tefsirlerde işaret edildiği gibi Lisanu'l-Arap da bunu doğrulamış buradaki insandan maksadın bütün insanlar olmadığını, buradaki insandan maksadın kâfir ve münafıklar olduğu açıklamış.
Lisanu'l-Arap'daki bu bölümü okuyunca ayetin anlamı benim zihnimde şöyle berraklaştı:
"Evet Biz, o emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar ona ihanet etmeye yanaşmadılar ve ona ihanet etmekten korktular da, insan(lardan kafir ve münafık olanlar emanete) ihanet etti. O (kafirler ve münafıklar) gerçekten çok zalim ve çok cahildirler." (Ahzab,72)
Zaten takip eden ayet de bu manayı takviye ediyor .
Ahzab Suresi 73. ayet insan kelimesine açıklık getirircesine buyuruyor ki:
" Çünkü Allah, münafık erkeklere, münafık kadınlara, müşrik erkeklere, müşrik kadınlara azap edecek, inanan erkeklere inanan kadınlara da tevbe ile nazar buyuracaktır. Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edendir."
Evet emanet o emanet ama insan meallerdeki o insan değil sonucuna vardım zihnimdeki sorulara kendimce cevap buldum.
Yanılıyor muyum?
İlim ehlinin ikazları başım gözüm üstüne.
Not: Bu yazıyı 7 Nisan 2013 tarihinde Yeni Şafak'ta yayınlamıştım. Geçenlerde bir ilahiyat profesörünün Emanet Ayeti'ne verdiği anlamı görünce yeniden yayınlama ihtiyacı hissettim.