Mevsimlerin bazı özgürlüklerle ilgisi var. Yaz, biz çocukken geç saatlere kadar sokakta olma özgürlüğüydü; yağmurlu ilkbahar, çamurda çivi oynama. Sonbaharın hanesine yere düşen yaprakları tekmeleme, kışınkine de hasta olunca şımarıklık yapabilme özgürlüğü düşüyor. (Evet, içimde saklı bir Pollyanna var galiba, hala orada.) Şimdiki çocuklar için liste biraz değişik. Mesela bizim evde ilkbahar Elvan için okula gitme hazırlığı demekti. Kışı evde geçirsin istedim. Malum okul demek yeni yeni mikroplarla tanışıp evi revire çevirmek demek... Şikayet ediyor muyum? Hayır ama kapasitem belli!
BALE ÇALIŞMAM LAZIM
Okuldan eve mikrop taşıma görevi bu yıl ilkokula başlayan Kerem’indi. Görevini layıkıyla yerine getirdi. Havalar ısınmaya başlayınca kızımın “Anne ne zaman okula başlayacağım?” soruları da yoğunluğunu artırdı. Geçenlerde tuttum elinden, evin iki sokak altındaki bir anaokuluna götürdüm. Ben daha müdire hanımla şartları konuşurken, küçük kız o sırada yaş grubunun bale dersine girdi. Kucağında Minnoş’u ile onları izledi. Ardından da faaliyet yaptı. (Kerem anaokuluna giderken ‘Bugün okulda ne yaptınız?’ sorusuna ‘Hiiiççç, faaliyet işte!’ cevapları kulaklarımda.) Elvan o gün başladı okula. Bir heves, bir heyecan...
Yatmadan önce ertesi günkü giysilerini hazırlıyor, sabahları en neşeli kuşları kıskandıracak cıvıltılar çıkarıp “Benim artık kalkmam lazım. Yoksa okuluma geç kalacağım” diyor. Canını sıkan tek konu ise öğretmeninin ona ödev vermemesi. Çünkü abisi ödeve oturunca o da bir şeyler yapmak istiyor. Çözüm bulması çok sürmedi neyse ki “Ben öğretmenime söyleyeyim, bana da ödev versin!” dediği sabahın akşamı, “Bugün ödevim var, yıl sonu gösterisindeki baleye çalışmam lazım” demesiyle iş çözüldü. Nasıl mı çalışacakmış? Anlatım ona ait: “Ben önce sağ elimle sağ ayağımı, sonra sol elimle sol ayağımı tutacağım. O sırada erkekler minik minik adımlarla benim etrafımda koşturacak. Diğer hareketler için top gerekiyor. Onları çalışamam.” Minik minik adımlarla koşturma görevini Kerem kabul etmeyince iş Hakan’a düştü. Meğer içinde gizli bir dans isteği varmış. Ortaya çıkmış oldu. Adımları pek minik olmadığı için Elvan pek mutlu olmadı ama biz Kerem’le, iki kilo pirzola yemiş kadar olduk...
Mevsimler, özgürlükler dedik, nereye geldik. Ama yol bitmedi... Dünün çocuğu (Ufal ufal da cebime gir diyenler haklı olabilir) bugünün annesi olarak yarın “ikisi bir arada” olacağım... Sizin de Anneler Gününüz kutlu olsun.
ANNENİN AJANDASI
Atölyelere gitsin sanatı öğrensin
Çocukların eğlenerek öğrendikleri atölye çalışmalarının ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. Hele de farklı farklı dallarda olunca... Marmara Forum ve İstanbul Modern Sanat Müzesi işbirliğiyle düzenlenen sanat atölyeleri de çocukları bambaşka yerlere götürüyor. 7-12 yaş grubundaki çocuklar için mayıs ayından kasıma kadar her cumartesi saat 10.30-12.30 arasında düzenlenen atölyeler Yüzümdeki Öyküler, Kostüm Tasarım, Mikro Olaylar ve Nesnenin Beş Hali isimlerini taşıyor. Katılım bedeli 30 lira, rezervasyon telefonu (0212) 466 61 82.
Yazıda çivi oyunundan bahsetmiştim. Tam çocukluk üzerine düşünürken gelen bir kitap, daha birçok oyunu hatırlamama yardımcı oldu. Çünkü 25. kuruluş yıldönümünü kutlayan Anabilim Eğitim Kurumları; öğrencileri, velileri ve çalışanlarının ortak projesiyle unutulmaya yüz tutmuş çocukluk oyunlarını bir kitapta toplamış. Sandıktan Çıkan Oyunlar ismiyle hazırlanan kitabın satışından elde edilen gelirin tamamı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Anabilim Eğitim Kurumları’nın ortak yürüttüğü ‘25 İlde 25 Çocuk’ sosyal sorumluluk projesi aktarılacakmış. Kitabın içinde adını bile unuttuğum oyunlara rastladım. Hem çocuklara yardımcı olmak hem de çocukluğunuza dönmek isterseniz (0216) 526 32 32 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.
El emeği göz nuru
Harvey Nichols mağazalarında, birbirinden ünlü markaların ilkbahar - yaz koleksiyonları doğanın tüm renkleriyle bütünleşmiş özel parçalarıyla yeni sezonda yerini alıyor. Koleksiyonda yer alan açık maviden laciverte, kum bejinden griye kadar uzanan geniş ürün gamı, çocuklara deniz, kum ve güneşin coşkusunu yaşatıyor.
Marc Jacobs’ın fareli tişörtleriyle kombinlenen eşofman takımlarıyla Moschino’nun, Il Gufo ve Juicy Couture ve Kenzo’nun minik elbiseleri ve Ralph Lauren’in gökkuşağını andıran rengarenk tişörtleri çocuklara bahara “Merhaba” dedirtiyor.
Ben bu bebeklere ba-yıl-dım... Kukla sanatçısı Alla Ağalar’ın maharetli ellerinde hayat bulan Tilda bebekler, hem dekoratif hem de yüzde 100 pamuktan yapıldığı için çocuklar için çok sağlıklı. Küçükler kadar içindeki çocuğu kaybetmemiş yetişkinlerin de tercih ettiği bez bebekler, Tilda Bebek’te her kişiye özel tasarımlarıyla çok özel anlamlar taşıyor.