Hepimizin içinde bir Ebu Ubeyde kırgınlığı. Yüzümüzü kanlı sarmaşıklar gibi kefiyelere sarsak, yalanlarını pamuklara saran zalimler kadar gürültü çıkaramıyoruz.
Sesimiz Gazze sokaklarında evini arayan bir çocuğun terlik sesi gibi uzaklaşıp gidiyor. İçimizdeki duvarlardan çerçeveler düşüyor, nihayetinde kabullenemediğimiz her acı, alışacağımız şeylere dönüşüyor.
Acının Gazze'ye sadakati bin türlü ihanetin üstünde. İşgale direnişin yakın tarihi 7 Ekim.
Elon Musk İsrail'e gitti. Yanında Netanyahu denilen kahpeliği etkileşime açık oyuk! Havlayan köpek ısırır kavlinden, kafa sallatıcı kendini onaylatıcı dijital tasmasını Musk'un boynuna geçirdi.
Elon baaak yalanlarımızı bu beşikte sallayıp büyütüyoruz, demek için midir nedir, beşiği uzun süre dikizlediler. Süzdüler, üzerine konuştular. Boş beşik görmek istiyorsan Gazze'ye bak, Gazze bebeksiz beşik gibi sallanıyor. Gazze'nin çocukları o beşikte değilse tabutta. Cehennem yelpazesi Netanyahu!
Zalimlerin ikna gücü zalimlikleri kadardır. Yalan da İsrail gibi işte hakikati de işgal eder. Hakikat de esirdir lakin takas edilemez. Yalan inanıldığı, hakikat görüldüğü kadar özgürdür. Yalanın sahipleri vardır, lakin hakikat sahipsizdir. Yalanın ederi bir bebeğin nefesine isabet edebilir, ama hakikatin pahasız oluşu şeytanı cezbeder.
Yalan müfteri memnuniyetidir hakikatse müşteri. Yalan uydurulmuş etkidir, hakikat uydurulamaz oldurulamaz. Sonra ne olur?
Müslümanlar ne olduğunu haykırmadığı sürece Elon herifi gelir ne olmadığına ikna eder. Gazze, rt, fav...
Hatırlayın Amerika Körfez Savaşında petrole bulanmış bir karabatak görüntüsünü savaş bahanesi olarak kullandı. Tabi biz yıllar sonra o görüntünün Fransız Sahilinde bir tanker kazasından süzüldüğünü öğrendik. Kimse karabatağın peşine düşmedi, savaş bahanesinin karası, sonuçları düşünüldüğünde bataktı.
Elon karabatağa sahil aramayı tercih etti.
Bir görünüp bin kez kaybolan karabatak çocukları Elon herifi mi düşünecekti...
Elon sallanmış yalanların beşiği İsrail'e gitti.
Gazze'de bir çocuğun uyuduğundan emin olmak öldüğünden emin olmak gibi... Öyle çok öldüler ki, az kalan kimse yok!