Dünya sağlık otoriteleri tarafından tip-2 şeker hastalığı gelişimi riskinin günümüzde bozulan beslenme şekli, çevresel etkenler ve artan obezite oranları gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak hızlı artış gösterdiği bildiriliyor. Bu bakımdan alınacak önlemler gerek birey sağlığı ve gerekse sosyal sağlık sigortası programlarında büyük maddi harcamalara yol açacağından son derece önemli. Bu konuda en akılcı yaklaşım hiç şüphesiz günlük diyette yapılacak basit ve uygulanabilir düzenlemeler ile sağlanabilecek avantajlar. Yürütülen bir tarama çalışmasında (meta analiz) elma ve armut tüketiminin bu konuda ne şekilde katkı sağlayabileceği incelenmiş.
Araştırıcılar bu konuda yapılmış ve bilimsel dergilerde yayımlanmış çalışmalar arasından kriterlere uygun olarak seçtikleri beş ileri dönük (prospektif) saha çalışmasını daha ayrıntılı incelemeye almışlar. Toplam olarak yaklaşık ikiyüz otuzbin kişi üzerinde yürütülen bu çalışmaların sonuçları birlikte istatiksel olarak değerlendirildiğinde bir hafta süresince tüketilen elma ve armut porsiyonu artıkça tip-2 şeker hastalığı gelişme riskinin azaldığı gözlemlenmiş. Haftada bir porsiyon tüketenlerde yüzde 3 iken, haftada 5 porsiyon elma-armut tüketenlerde şeker hastalığı görülme riski yüzde 19 oranında azalmış.
Elma ve armut meyvelerinin bileşiminde bulunan pektin gibi çözünebilir lifler geç sindirildiğinden mide boşalmasını geciktirirken yemek sonrası kan şekerindeki artışı azaltmasına bağlı olarak aşırı insülin salgılanmasını önlemektedir. Meyvede bulunan zengin polifenoller ise hücrelere hasar veren serbest radikalleri yok eden antioksidan etki sağlamaktadır. Ayrıca polifenollerin yanı sıra içerikte yer alan diğer bazı bileşenler iltihabı önlemektedir. Bu üç bileşik grubunun şeker hastalığı riskinin azaltılmasında rol oynayan başlıca etkenler olduğu düşünülüyor.
Peki bu çalışmanın sonuçlarına ne derecede güvenilebilir? İkiyüz otuz bin gibi çok yüksek sayıda kişi üzerinde yürütülmüş olması, araştırıcıların uyguladığı kuvvetli istatiksel değerlendirmenin yanı sıra çalışmaya dahil edilme ölçütleri (yaş, cinsiyet, ırk, ağırlık, sigara tiryakiliği gibi) çalışma sonuçlarının güvenilirliğini artırıyor. Çok bilinen bir sloganı hatırlatmakta yarar görüyorum: “Günde bir elma doktoru uzak tutar”. Tabi bir başka atasözü “elmayı dişle de ye, armudu soy da ye” öğüdünü de göz ardı etmemek gerekir. Çünkü elmanın kabuğu polifenoller bakımından zengin.