Genç insanın sekiz sorumluluğu meselesine çalışmaya devam ediyorum. İkinci sorumluluk olarak entelektüel bir zihin geliştirmek olarak tanımlamıştım. Entelektüel zihin geliştirmenin içinde; doğru düşünmeyi öğrenmek, öğrenmeyi öğrenmek, var olan düşünce birikiminden haberdar olmak, tefekkür edebilmek gibi unsurlar var.
Doğru düşünmeyi öğrenmenin unsurlarından biri de “eleştirisel düşünme” (critical thinking) denilen meseledir. Amerikan Psikoloji Derneği eleştirisel düşünmeyi şöyle tanımlıyor; Bireyin ne yapacağına ve neye inanacağına karar vermesi için çözümleyici ve değerlendirmeye yönelik bilinçli olarak yargıda bulunması, bu yargıları ifade etmesi.
Eleştirisel düşünmenin sosyal gerekçeleri
Oldukça karmaşık bir sosyal düzenin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Olup biten şeyler bütün çıplaklığıyla önümüzde değil. Hatta olup bitenler manipülasyonla olduğundan farklı hale getirilmesi oldukça yaygın. Olup bitenin açıklaması konusunda birbiriyle mücadele halinde farklı ekoller var. Bu sebeplerle, sosyal düzeyde olup bitenleri anlamak hiç de kolay bir iş değil. Anlama konusunda bir metodolojimiz olmadığında, dikkatli bir çaba göstermediğimizde büyük yanılgılara düşmek içten bile değil.
İnsan zihni yanılabilir
Normalde insan zihni doğru ile yanlışı ayırt etmek ister. Aldatılmak, kandırılmak istemeyiz. Yalandan hoşlanmaz, gerçeği bulmak, hakikati bilmek isteriz. Bilişsel çelişkiden kaçıp tutarlı olmaya çalışırız. Normalde zihnimiz tüm bunları yapabilecek donanıma sahiptir.
Aynı zamanda zihnimiz düşünme becerisi açısından eğitilmediğinde hata yapmaya oldukça açık. Önyargı, taraftarlık, psikolojik ihtiyaçlar, çıkarlar, sosyal baskı, gruba uyma, manipülasyonla kolaylıkla yanlış düşünen kişilere dönüşebiliriz. Bu düşünme hataları da bizi büyük yanılgılara sürükleyebilir.
Düşünmede ustalaşmak
Düşünme hatalarından korunmak için düşünme biçimimizi disipline etmemiz gerekir. Soru sormak, güvenilir bilgi toplamak, metoda sahip olmak, mantıkla uyumlu açıklamalar aramak, analiz etmek, çıkarımları test etmek, kanıtlara bakmak, sonuçları güvenirlilik düzeyine göre sınıflayıp muamele etmek gibi yaklaşımlar düşünmede ustalaşmanın göstergeleridir.
Akla ilk gelen üzerinden konuşmak, doğruluğunu araştırmadan bir bilgiyi mutlak olarak kabul etmek, karizmatik üst pozisyondaki kişi veya otoriteden geldiği için sorgulamadan benimsemek, tüm olasılıkları gözden geçirmemek, grubun düşüncesine körü körüne uymak ise hatalı düşünmenin göstergeleridir.
Düşünmede ustalaşmak kaçınılmaz bir görev
Hesap gününde hesabımızı tek başımıza vereceğimizden dolayı yapıp ettiklerimizden sorumluyuz. Bu sebeple de hakikat arayışı, doğru ve yanlışın ayırt edilmeye çalışılması bireysel sorumluluğumuz. Bu yüzden de düşünme işinde ustalaşmaya çalışmak ne başkalarına devredebileceğimiz bir görev ne de vazgeçebileceğimiz bir mesele.