Gündeliği 104 bin lira olan otel odasından çıkan Kemal Bey, tek tek basarak bade süzerek kendisini heyecan içinde bekleyeceğini sandığı kalabalıkla kucaklaşmaya koştu... Ama sadece gazetecilerle burun buruna geldi!
"Nerede halk?"
Yardımcısı bir iki öksürdü;
"Halk... Yok!"
"Nasıl yok, niye yok, niçin yok!! Dinlemediler mi benim elektrik faturalarıyla ilgili açıklamamı!!"
"Duydu... Yani dinlemiştir... Sabahtan beri bütün haber kanalları döne döne tekrarlıyor."
"Peki, Millet İttifakı'ndaki dostlarımızdan bir açıklama yok mu?"
"Var ama... Olumsuz. İYİ Parti yasa dışı eylemleri desteklemeyeceğini söyledi!"
"Ne? Neresi yasa dışıymış elektrik faturası ödememek!! Yani ben koskoca CHP Genel Başkanıyım... İster öderim ister ödemem!! Suç duyurusunda bulunsalar ne olur? Ben milletvekiliyim... Dokunulmazlığım var yani! Var... Di mi?"
"Var tabii de... İnsanları suça teşvik ettiğinizi söylüyorlar..."
"Ne?! Ayda 50 bin lira elektrik faturası göndermek suç olmuyor da benim ödemeyeceğim demek suç oluyor! Öyle mi ?"
"Özgür Bey... Grup Başkanvekilimiz de bunun sizin şahsi tasarrufunuz olduğunu söyledi, yani CHP'yi bağlamayacağını ima etti."
"Vay be!! Yazıklar olsun!"
Kısacası Kemal Bey göle taş atmıştı, hiç kimse çıkaramıyordu. Bu arada Nevşin Mengü bir anket yayınlamış, milletin yüzde 75'inin Kılıçdaroğlu'nun bu garip tasarımına karşı olduğunu açıklamıştı!
Ama bu Kemal Bey'imizin siyasi yaşamında doğaldı ve hep oluyordu! Ne yapsa ne söylese sürekli çarşafa dolanıyordu.
"Kemal Bey bir açıklama geldi elektrik faturalarıyla ilgili."
"Hah! Kimden geldi..."
"Canan Kaftancıoğlu'ndan... Bir de HDP'li bir milletvekilinden... Garo Paylan'dan... O da sizi destekliyor!"
"Hay ben bunların..."
Ve söylene söylene gitti Kılıçdaroğlu Kemal Bey. Bir büyük tasarısı, milletle kucaklaşmasını sağlayacak bir başka girişimi daha fos çıkmıştı! Ah Kemal Bey Vah Kemal Bey!!