Elektrik meselesi ne zaman haber olur? Mesela geçen Pazartesi günü büyük bir arıza, sistem çökmesi yaşandığında haber olur? Başka, sayaç okuma süresi uzayıp, faturalar şiştiğinde... Olması gereken bu mu üzerinde durup düşünelim biraz...
***
Türkiye’de güneşten elektrik üretip, ihtiyacınızı karşıladığınızı, artanı da devlete satabildiğinizi biliyor musunuz?
Güneş panelleri, aküler ve şehir şebekesine bağlanmak gerekiyor bunlar için.
İlk kurulumda bir maliyete katlanıyorsunuz ama sonra bir daha fatura derdiniz olmuyor. Ülke ekonomisine katkı, çevreye saygı tamam ama en önemlisi yaptığınız yatırım bütçenize de fayda sağlıyor. Tamam kuruluşu ucuz değil ama sistemin ekonomik ömrü, yaptığınız yatırımı karşılıyor sonraki 10 yıl da kar ediyorsunuz.
Buna dair kaç haber okudunuz? Ya da tıpkı ısı yalıtımında olduğu gibi devletin bu alan için de teşvik imkanları sağlaması gerektiğine dair bir öneri duydunuz mu?
***
Devam edelim, Evlerde çok basit önlemlerle elektrik sarfiyatını azaltmak mümkün.
Mesela elektrik süpürgesi, saç kurutma makinası ya da su ısıtıcısının en güçlüsünü yani en fazla elektrik harcayanını değil de işimizi görecek olanı almak...
Mesela fiyatları giderek makul seviyeye gelen tasarruflu ampulleri kullanmak gibi örnekler saymak mümkün. Hadi bunların hepsi maliyet, buzdolabını güneş gören yerden çekmek ya da çay makinasını hep servise hazır halde tutmak yerine 3-5 dakika sabretmeyi bilmek bile yeterli olur.
Tekrar ediyorum, dikkatli tüketimin ülkeye, çevreye sağlayacağı faydadan geçtim, bunları sadece kendi bütçemiz için yapsak zaten diğer faydaları otomatik olarak sağlamış oluyoruz.
***
Elektrik üretimi ya da fatura şişkinliği madalyonun bir yüzüdür. Diğer yüz, sarfiyatı düzgün yapabilmek, doğal kaynakları ıskalamamaktır.
Bugüne kadar hep ıskaladığımız bu alana artık girme zamanı geldi hatta geçiyor bile...