"Bu ülkede adalet yok... Biz de adaleti kendimiz sağlayacağız. Bir hafta sonra geleceğiz aynısını yapacağız!"
Bu tehdit içeren sözler, çocuğunu korumaya çalışan bir babaya söyleniyor. Sivas'ın Şarkışla ilçesinde çeteleşmiş sokak köpekleri okuldan dönen 14 yaşındaki İrem Gölbaşı'na saldırıyor. İrem'i parçalanmaktan annesi ve okul servisinin şoförü kurtarıyor.
İrem'in babası Yaşar Gölbaşı, saldırgan sokak köpeklerinin toplanması için defalarca belediyeye başvurmuş. Çoğu belediyenin yaptığını Şarkışla Belediyesi de yapmış ve çeteleşmiş saldırgan sokak köpekleri hakkındaki şikâyetlerde kulağın üzerine yatmış.
Saldırıyı duyan Yaşar Gölbaşı en doğal baba refleksi göstermiş. Kendisi anlatıyor: "Ben 20 gün önce artan köpek saldırılarına karşı tedbir alınması için ilgili kurumlara başvurdum. Tarlada pancar sürerken kızıma saldırdıkları haberini aldım. Eve dönüp köpekleri uzaklaştırmak için havaya ateş açtım. Bana saldırdıklarında üzerlerine doğru gelişigüzel ateş açtım. Bu sırada 4'ü vurularak telef oldu. Kızım canını kurtardı ancak burada bir can kaybı yaşanmaması için tedbir alınmasını istiyoruz."
Baba Yaşar sağlıklı bir ruh haline sahip her insanın yapması gerekeni yapmış. Lâkin gözaltına alındı. Yetmedi hakim karşısına çıkarıldı. Yetmedi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Önümüzdeki günlerde, ailesini vahşi köpeklerden koruduğu için bir baba Türkiye'de yargılanacak!
Yazımın başında iktibas ettiğim tehdit işte bu kahraman babaya. Bir grup ruh hastası ve onları çeşitli şekillerde istismar edenler adliye önünde, baba Yaşar hakkında verilen tutuksuz yargılama kararını beğenmeyip adaleti kendilerinin sağlayacağını söylediler. "Bir hafta sonra geleceğiz aynısını yapacağız!" derken de baba Yaşar'ın saldırgan köpekleri vurduğu gibi onu vurmaktan bahsediyorlar. Ve bu tehdidi aşikâr olarak kayda alıp internette paylaşıyorlar.
Evet, ben de normal her vatandaş gibi sorayım: Nerede bu devlet?
Kahraman baba Yaşar Gölbaşı'nı öldürmekle tehdit eden ruh hastaları ve onların istismarcıları gözaltına alınacak mı? İnsanları parçalayan köpeklere karşı oldukça hassas olan devlet kurumları aynı hassasiyeti vatandaşları için de gösterecek mi? Yoksa, sokak köpeklerinin öldüremediği Gölbaşı ailesinin köpeklere tapanlar tarafından katledilmesine izin mi verilecek?
Sivas'ta bunlar yaşanırken İstanbul'da başka bir sokak köpeği vakası yaşanandı. Haberi okuyunca "Artık bu kadar da olmaz" diyeceksiniz. Haber şöyle: "Esenyurt'ta, 22 Şubat Perşembe günü bir sitenin temizlik şefi Asuman İ. ve site bahçıvanı Sadık F. iddiaya göre, çocuklara saldıran sahipsiz 2 sokak köpeğini alarak Başakşehir'de boş bir araziye bıraktı. Site sakinlerinden birinin şikayet etmesi üzerine Esenyurt Kaymakamlığı, Asuman İ. ve Sadık F.'ye 'Köpeklerin psikolojilerini bozdukları' ve 'Yaşam alanlarından uzaklaştırdıkları' gerekçesiyle toplamda 28 bin 864 lira idari para cezası kesti."
Haberi okuduğumda, Türkiye'deki vahameti anlatmak için uydurulmuş bir haber diye düşünmüştüm. Ne zamanki İstanbul Valisi Davut Gül cezanın iptal edildiğine dair açıklama yaptı ben habere inandım! Haber sosyal medyaya düşmese ve halk da yoğun tepki göstermese Esenyurt'taki iki kişi, köpeklerin 'psikolojisini bozmaktan' dolayı ceza ödeyen ilk insanlar olarak tarihe geçeceklerdi!
Bu kertede mâlûm kanunu hazırlayıp bizleri bu rezil durumlara düşürenlere hakkımız olan soruyu soralım: Vahşi köpekleri vurduğumuzda veya 'psikolojisini bozduğumuzda' bizlere ceza verdirdiğiniz gibi köpekler bizleri parçaladığında veyahut saldırıp psikolojimizi bozduklarında biz kime ceza verelim? Köpekler tarafından organları parçalanmış ve hâlen hastanelerde tedavi gören çocukların psikolojisi ne olacak sayın kanun koyucular? Var mı bir sözünüz?
Vahşi köpeklerin bile psikolojisini düşünen devletlülerimiz elbet bir gün halkının da psikolojisini düşünecektir!
Yoksa bir bilimkurgu filminin içerisinde miyiz!