Medya dünyası haftaya bir gazete genel yayın yönetmeninin üstelik kendi yazdığı kitabı imzaladığı kitap fuarında meslektaşı bir muhabiri tartaklaması ile başladı. Muhabirin suçu ise yayın yönetmeninin bir röportajda sarf etiği sözlerini hatırlatarak doğruluğunu öğrenmek istemesiydi.
Evet, gerçekleşen bu olay gazetecilik mesleği adına utanç verici ama maalesef gerçek.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, TÜYAP Kitap Fuarı'nda kendisine soru soran Yeni Akit Gazetesi muhabiri Mehmet Özmen ile tartıştı. Dumanlı’nın korumaları olaya müdahale edince olay büyüdü ve muhabir tartaklandı.
Üstelik bu arkadaş Today's Zaman gazetesinde, çalışan yasal olarak yut dışı edilmesi gereken yabancı uyruklu bir gazeteci için kıyamet koparmıştı. Hükümeti medyaya baskı yapmakla suçlamıştı.
Bu arkadaş kendilerinin uzaktan yönettiği polisten bozma gazetecilerin, bavulcuların ağır hakaret ve iftiralarına tepki gösteren Tayyip Erdoğan’ı diktatör ilan etmişti.
Her fırsatta “Bu ülkede gazetecilik yapılmasına soru sorulmasına izin verilmiyor” diyen bu arkadaş kendisine soru soran muhabiri kitap fuarında tartaklamayı herhalde gazetecilik faaliyeti olarak görüyor.
Olayı ilk duyduğumda da dile getirdim, hatta sosyal medyada da paylaştım, hiç şaşırmadım. Bu arkadaştan tamda beklenecek bir hareketti bu.
Çünkü bu daha öncede emrinde çalışan gazetecilerin ufkunu açmak, mesleki kabiliyetlerine katkıda bulunmak için düzenlediği sohbet toplantılarında da birçok meslektaşına ettiği hakaretleri ballandıra ballandıra anlatan bir arkadaş.
Bu arkadaş bir uçak dolusu gazeteci, işadamı ve siyasetçinin önünde bir bayan gazeteciyi aşağılayarak hakaret ettikten sonra yaptığı bu hakareti sohbet toplantılarında normal bir şey yapmış gibi anlatan ve seviyesizce espriler bile yapabilen biri.
Bu arkadaş yaptığı toplantılarda yirmi yılı aşkın arkadaşı olan bir gazete genel yayın yönetmenine tanınmış köşe yazarlarına ağız dolusu küfür etmeyi marifet sayan biri.
Onun için ilk duyduğumda hiç şaşırmadım ama mesleğim adına üzüldüm, utandım.
Düşünsenize bir kitap fuarında bir gazete genel yayın yönetmeni kendine soru soran muhabiri tartaklatıyor.
Bu olacak iş değil, ama maalesef oldu.
Aslında bu konuda birçokyazar, gazeteci ve medya derneği tepkileri dile getirdikleri için yazmayı düşünmemiştim.
Ama bu yaşanan tatsız olaydan sonra belki hatasını görür de arkadaşımızdan özür diler diye beklerken bu arkadaş ve ekibi, münafık ilan ettiği meslektaşına yaptığı saldırıyı meşrulaştırmak için bir sürü senaryo yapmayı seçti.
Bu arkadaş ve ekibi yerle bir olan mesleki imajını kurtarmak için akla gelemeyen senaryoları yazmakta ustalar.
Mazlumu oynamakta, trilyonlarca servetin üzerinde oturup bir ceketim bile yok edebiyatını en iyi bilen yine onlardır.
Ekrem Nasıl Kurtulur planı sosyal medya üzerinden deşifre olunca birkaç satır yazmak şart oldu.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın ve paralel yapının, TÜYAP Kitap Fuarı'nda kendisine soru soran Yeni Akit Gazetesi muhabiri Mehmet Özmen'e attığı tokadı unutturmak için kendini aklama planı hazırladığı sosyal medya üzerinden ileri sürüldü.
Sinema filmlerini geride bırakacak cinsten bir senaryo ile aklama faaliyetlerine hazırlık yaptıkları ortaya çıktı.
Sosyal medyada bu kurtarma senaryosuna göre Gülen Örgütü'nün Ekrem Dumanlı'nın çizilen imajını düzeltmek ve mağrur bir adamdan mağdur bir adam üretmek için yeni bir plan içinde olduğunu yazıldı.
Şeytanın aklına gelmeyecek bu senaryoya göre,
Gazeteci Mehmet Özmen'e saldıran Dumanlı'nın köşesinde "Cumhurbaşkanı'nın akrabası olan Serhat ve Berat Albayrak beni hedef gösteriyorlar" şeklinde bir yazı yazacağı iddia edildi.
Bu yazıdan sonra ise,Dumanlı'nın can güvenliğinin kalmadığını duyuracağını ileri sürdü.
Senaryonun sonunda ise AK Parti içinde kimliğini gizlemiş bir paralel yapı elemanının Ekrem Dumanlı'ya saldıracağını ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'nin gazeteciye dayak atması skandalının böylece kapatılacağı iddia edildi.
Bu senaryonun oynanıp oynanmayacağını yakında göreceğiz.
Bu arkadaşlar istedikleri kadar ‘Ekrem Nasıl Kurtulur’ senaryosunu yazıp oynasınlar asla toplumun ve meslektaşlarının gözünde Ekrem Dumanlı’nın imajını düzeltemezler.