Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan fikirlerini yazan, anlatan birisi. Bu konuda bir sıkıntısı yok ama televizyon ekranı farklıdır ya, TRT Haber’de, Haber Ötesi Özel’i merakla seyrettim.
Birinci ve en önemli noktadan başlayayım, ekran samimiyet sever diye bin kere yazdım. Son derece samimi bir profil çizdi Yalçın Akdoğan ekranda. Güzelleme olsun diye yazmadım bunu.
İnanmayan, seçim süreci ve sonrasının atlatılması sorusunda devreye girişi ve “atlatma” cümlesini açısına baksın ya da CHP’den muhalefet olarak beslenip beslenemedikleri sorusunda gülümseyişle devreye girişini tekrar izlesin.
***
Siyasilerle röportaj yapmak genellikle zordur. En çok karşılaşılan sorun, siz ne sorarsanız sorun muhatabınızın kafasındaki cevabı ve mesajı seslendirmesidir. Sonra yasa maddesi bağımlısı siyasiler vardır, durmadan Anayasa ve ilgili yasa maddelerine referans vererek konuşurlar, soru soran bilse bile seyreden çok şey anlamaz...
Bir de manşet olmayı seven siyasiler vardır. Genellikle muhalif partilerdendir ve slogan cümlelerle konuşurlar. Program bittiğinde ortada bir sürü cümle kalır ama akılda kalan bir analiz bulamazsınız. Bir de atıf yapmayı sevenler vardır. Felsefecilerden, yazarlardan, başka coğrafyalarda başka tarihlerde yaşananlardan örnekler vererek analiz yaparlar.
Yalçın Akdoğan bunlardan hiçbiri değil. Masada karşılıklı sohbet edermiş gibi konuşuyor. El ve yüz mimiği kullanıyor, dili ve seçtiği kelimeler seyreden herkesin anlayabileceği kelimeler. Televizyon yayınlarında kullanılan kelimeler önemlidir.
Basit bir örnek vereyim, ekrandaki kişi “distribütör” kelimesini kullanırsa seyircinin sadece bir kısmı anlar “genel dağıtıcı” derse çok daha büyük bir kısmı. O yüzden anlaşılır Türkçe altı çizilmesi gereken bir yan...
***
Gelelim işin TRT Haber kısmına... Önce Başbakan Davutoğlu ardından Başbakan Yardımcısı
Yalçın Akdoğan. 6 günde iki yayından tüm medyaya konuşulacak
gündem çıkarmak, bir sürü kanalda TRT logosunu göstermek başarılı bir sonuçtur.
Kamu yayıncılığı tanımının içini dolduran bir duruş bu...