Avrupa Birliği’nin ekonomik krizinin sona erip ermediği, tartışmalı. Ülkeler arasında dengesizlik sürüyor. Güneyde İspanya İtalya ve Yunanistan’da kağıt üzerinde işler düzeliyor, gerçek hayatta ise işsizlik ve ekonomik durgunluk sürüyor. Yine kağıt üzerinde bono faizine göre bu ülkelerde işler gayet iyi. İtalya ve İspanya’nın 10 yıllık bono faizi yüzde 3 ya da altında, ABD’nin benzer faizi yüzde 2.6’da. Yani bu ülkelerin riski ABD ile sanki aynı...
10 gün sonra Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Kimse ortalığı bulandırmak istemiyor. Bu halde bile seçimde AB’ye ve birleşmeye karşı partilerin önde çıkacağı biliniyor. Daha fazla olumsuzluk seçmeni daha da ürküteceği için, AB’de herkes seçime dek en iyimser maskesini takmış durumda.
AB’nin genişleme gücü ve niyeti var mı?- diye sorarken ve Türkiye dahil aday ülkelerle sorunlar ortadayken, -komşular- akla geldi. Sanki -yarın AB üyesi olacakmış da Rusya yüzünden olamamış- gibi köpürtülen Ukrayna, bütün gürültüye rağmen Komşu statüsündeydi. AB’nin 16 yakın komşusu ile özel ilişkileri var: Azerbaycan, Belarus, Cezayir, Ermenistan, Fas, Filistin, Gürcistan, İsrail, Libya, Lübnan, Mısır, Moldova, Suriye, Tunus, Ukrayna, Ürdün.
AB’nin projesi bu komşuları birbirine bağlayıp, olabildiğince istikrarlı bir dış çember ve hinterland oluşturmayı amaçlamıştı. Tabii ki bu proje 10 yıl başladığında ortam ve arazi çok farklıydı. Şimdi içeriyi toplayamayan AB’nin dış çembere faydası ve alakası da kuşkulu.
Ülke ekonomilerini uluslararası yatırımcı açısından gruplamaya meraklı olan ve BRIC teriminin ve Türkiye dahil TEKME grubunun yaratıcısı ekonomist Jim O’Neill, AB’nin bu 16 komşusuna daha ihtimam göstermesi gerektiğini söylüyor.
Hesaplamış: 16 ülkenin toplam milli geliri halen 1.3 trilyon dolar. Bu miktar, 2050 yılına dek 7 trilyon olacak... O’Neill sonra Türkiye, Rusya, İran ve Suudi Arabistan’ı da bu gruba ekliyor. Bu 4 ülkenin milli gelirinin halen 4 trilyon dolar olduğunu, miktarın yarısından fazlasının Rusya’dan geldiğini hatırlatıyor. Ve bu 4 ülkenin milli gelirinin 2050’ye dek 18 trilyon dolar olacağını tahmin ediyor.
Aynı hesapla toplam 20 komşunun milli geliri 2050’de 25 trilyon olacak. Ve bu miktar, AB’nin o zamanki milli gelirinin yüzde 70’i. O’Neill, böyle bir grupla iyi geçinip işbirliği yapmanın AB ekonomisine büyük destek olacağını hatırlatıyor. Ayrıca AB’nin bu ülkelerle tutarlı bir ilişki geliştirmediğini, ilişkilere hemen -Üyelik- gölgesinin düştüğünü ve üyelik veririm-vermem tartışması altında komşularla temasın verimli olmayacağını söylüyor.
Bu ülkelerin 2050’ye dek AB’nin yüzde 70’ini oluşturması tabii ki avantaj. Ancak bu ülkeler ortak hareket etme kıvraklığına şu an sahip değil. Her biri ayrı sorunla boğuşuyor. Moldova ve Belarus’un Rusya ile Ukrayna benzeri sorunları var ya da yakında olacak. Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan, Rusya’nın yakın gözetim ve denetimindeler. Bütün bu ülkelerin milli gelirinin AB’ye eklenip eklenmeyeceği belirsiz ama, biraz daha ısrar ederse Rusya’ya eklenebilir.
Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz’e kıyısı olan diğer ülkelerin kalkınma yolları siyasi engellerle dolu. İsrail AB ile ayrı ilişkiye sahip. Diğerleri daha siyaseten kendilerine gelemedi, değil ekonomik kalkınma... Rusya, AB ile kartları yeniden karıyor. Suudi Arabistan belki, ama İran AB ekonomisinden uzak düşüyor.
Bütün bunların arasında Türkiye: Gerçi 2050’den söz ediyoruz ama halen adaylığa en yakın olması gereken Türkiye’nin o zamana dek AB kapısında beklemeyeceği kesin. Türkiye -Komşu- statüsü de istemez. Coğrafya komşuluğu sürer, o başka... Türkiye için AB’den ayrı ya da AB ile birlikte bütün senaryolarda milli gelirin ne olacağı önem taşıyor. Anlaşılan, ilişkilere isim konması gerektiğinde milli gelire bakılacak...
Türkiye’nin sayılan 19 ülke ile ekonomik ilişkisini daha da geliştirmesi, Türkiye’nin kendi komşuluk çizgisine hizmet eder. Zaten o yapılıyor... Şimdi toplam milli geliri 7 trilyon olan 20 ülke 2050’de 25 trilyona ulaşacaksa, AB’ye ne olursa olsun bu ülkeler kendilerini üçe katlayacak- demek. Yani bu 20 ülkenin büyümesi, her durumda sürecek... Belki asıl, 2050’ye dek Euro kalır mı ya da o zamana dek maliyeler birleşmezse AB kalır mı? AB’nin üye sayısı artar mı, azalır mı, diye düşünmek daha yararlı olabilir.
twitter.com/selimatalayny