Ekonomi sadece rakamlardan ibaret değildir! Ekonomi-Finans denklemleri ve gerçekleri o verilerin nasıl bir “soyut oluşum” üzerinde şekillendiğini anlayanlar tarafından yönetilir!
Sevgili dostlar, bu cümleden yola çıkarak bazı “soyut kavramları” açmak piyasada özellikle amatör yatırımcılar arasında konuşulan bazı detayları sorular halinde sorgulamak istiyorum;
1- İstanbul Yeni Dünya Düzeni içinde Finans Başkenti” olabilir mi? Rahatlıkla olabilir AMA sadece bina yapmak ile bu iş olmaz! Neden mi? Bina yapmakla “iş olsaydı”, beton-çelik yığınları dikenler çoktan dünyanın merkezi haline gelirlerdi. Önemli olan bina-bahçe-köprü yapmak değil, içinde “özü-ruhu-çekirdeği” kurabilmek... Türkiye’nin “yeni merkez” olacağını düşünüp, bunu “betona gömenler” yeni sistemin yaşam dinamiğinin Türkiye’de kurulduğunu ıskalıyorlar... Binayı yapmak önemli değil, YENİ DÜNYA DÜZENİ içinde oluşacak sistemin “özünü” anlamak ve yapıları bu yolda kurmak önemli!
2- Neden İstanbul? Türkiye ve İstanbul’a rakip olacak başka merkezler yok mu ? Dünya üzerinde 1945 sonrasında kurulan sistem “ana parçaları” ile birlikte değişiyor ve en önemlisi “ana merkezler” yer değiştirirken birçok uzmanın farklı sebeplerle de olsa gördüğü gibi Londra düşerken yerini İstanbul alıyor. Bu noktada Türk Devleti ve kurumlarına çok önemli bir görev düşüyor. Doğru ve gerekli adımlar atılabilirse “yeni sistem içinde” New York-İstanbul-Şangay-Hong-Kong-Tokyo çizgisi çiziliyor. Bu yapı içinde “en güçlü” olmaya aday merkez İstanbul. Nedeni de oldukça net; 2001 sonrasında “oluşan tehdit algılaması” ile “New York-Londra” hattından kaçmaya başlayan paranın adresi artık İstanbul... Neden derseniz; Türkiye’nin konumu ve en önemlisi “tarihten getirdiğimiz” gerçeklerimiz, ÖZÜMÜZ... Daha açık yazayım; YENİ DÜNYA DENKLEMİ “merkez” İSTANBUL olacak şekilde oluşuyor!
3- Sistem değişirken “güçler de her zaman” el değiştirir, İstanbul bu değişimi sonuna kadar götürebilecek mi? Binlerce yıl boyunca dünya sistemi içinde “siyasi-askeri-ekonomik” güç defalarca radikal olarak yer değiştirdi. Bu dönem yine böyle bir “değişim” var ve Türkiye değişim-yeni oluşum içinde “merkez” olmaya aday en güçlü ülke... Sonuna kadar götürmek sadece İstanbul ile olacak bir eylem değil, Türkiye yeni rolünü, tarihin ve konjonktürün tanımladığı “gereği” iyi anlamalı ve adım atmalı!
4- İstanbul sadece “Batı Merkezli Yapının mı” merkezi olacak yoksa SENTEZ’in mi? Amaç SENTEZ’i hayata geçirmek ve bütünü kapsamak! Gerekli hukuki düzenlemeleri yaparsak-yapabilirsek, birilerinin “alternatif bankacılık” diyerek küçültmeye çalıştığı “katılım bankacılığının” merkezi Türkiye olacak. Daha açık yazayım; “İslami Bankacılık-Katılım Bankacılığı” olarak nitelendirilen yapının “ana merkezi” İstanbul olacak ve “katılım bankalarının” büyüklükleri ve piyasa değerleri diğer bankalar ile yarışır hale gelecek! GELMELİ! OLMALI! SENTEZ aynı zamanda ADİL olmayı gerektirir!
5- Para transferleri yine BATI MERKEZLİ mi olacak ? En zor adımlardan biri de bu! Türkiye, çevresini doğru tanımlayarak özellikle Orta Doğu-Orta Asya ülkeleri başta olmak üzere para transferlerinde LONDRA’nın devre dışı bırakıldığı “yeni bir sistemi” geliştirmek zorunda. İngiliz’e komisyon vermeden işimizi yapar, TL üzerinden “periferimizle” iş yapabilir hale gelip özellikle Londra Metal Borsası’na “katılım bankacılığı için” verdiğimiz haracı mutlaka durdurmalıyız. En güncel örnek; hala katılım bankalarımız LONDRA üzerinden çalışıyor! ACİL düzeltilmeli!
Sevgili dostlar, EKONOMİ sadece rakamlar değildir ! Rakamların üstünde dans ettiği gerçeği ve o gerçeğin değişen ruhunu anlamak ekonomide en önemli öngörü kazanımıdır! YENİ BİR DÜNYA ve en önemlisi YENİ BİR TÜRKİYE geliyor... Bu gerçeği görebilenler ve bunu fiyatlayanlar şimdiden büyük avantajlar elde edecekler...