Miş! Vallahi öyle. Haydi hep birlikte yanı başımızdaki duvara şöyle iki tık tık vurarak ‘Şeytan kulağına kurşun, aman Allah nazarlardan saklasın’ diyelim.
Bu slogan var ya...
Ekmel Beylerimizi uçurur uçurur da Çankaya’nın bahçesine bırakıverir! Birazcık ayağını toprağa basar, negatif enerjilerini topraklayıp gider, oturur Köşk koltuğuna!
Diyebilirim ki...
‘Ekmek için Ekmeleddin’ sloganı, ‘İş aş Haydar Baş’ sloganı ile zihinlerimizde yer edinmiş Prof. Dr. Haydar Baş’ın sloganlarına benziyor. Hani Türkiye 2007 yılında vesayetle kavga ederken Eminönü, Kadıköy, Üsküdar gibi halkın yoğun sirkülasyonunun olduğu yerlere astırdığı, inekli, keçili, tırmık resimli bez afişlerle çiftçiyi, köylüyü nasıl memnun edeceğini müjdelen Haydar Baş.
Dün gibi aklımda...
Gel de şimdi düşünme, “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı Haydar Baş’ın dahiyane fikri olabilir mi, diye...
**
Dün Ekmel Beylerin vizyon toplantısında dikkatimi çeken bir diğer husus ise Ekmel Bey’in Malkoçoğlu gibi ‘dedirtmem üleyn’ tarzında söylediği “28 Şubat’ta gencecik kızlara sıkmabaş diye bağıranlar vardı. Ben sıkmabaş dedirtmem” efelenmeleriydi. “Dedirtmem” diyor da kime diyor?
O dönemde Ekmel Beyler gencecik kız öğrencilerine ‘sıkmabaş’ diye bağıranları uzağında aramasın, hepsi yanı başındalar. Kameralara konuşmasın, yanı başındakilere söylesin yeter!
Hepsi bir yana...
Ekmel Beyler ülkenin en güçlü iki muhalefet partisinin desteğini aldığı yetmiyormuş gibi üç partinin daha desteğini garantilemiş dahası CeHaPe’si MeHaPe’si en güçlü siyasetçilerini yanına yoldaş etmiş, danışman vermiş...
Dahası bu ülkenin sözüm ona tüm! demokratlarını; Cengiz Çandar’dan, Hasan Cemal’e, Şahin Alpay’dan, Mümtaz’er Türköne’sine, Ahmet Hakan’ından Ertuğrul Özkök’üne kadar hepiciğinin desteğini arkasına almış bir çatı adaydan bahsediyoruz. Ve çok satan medyalarının ve bol reytingli kanallarının da destekleri tam gaz!
Ama hala eşit değiller, seçim yarışı adaletli değil!
Buldukları bu şahane slogandan sonra diyebilirim ki Erdoğan birinci turda Cumhurbaşkanı seçimini % 60’la alır haberiniz olsun.
**
Başbakan Erdoğan bugün Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi’ni açıklayacak. Hatta bazılarınız bu yazıyı okuduğunda ‘Vizyon Belgesi’ çoktan açıklanmış dahi olabilir.
Ne olacak Vizyon Belgesi’nde.
Aldığım duyumlara ‘Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi’ 50-60 sayfalık bir metinden oluşacak. Bir anlamda Başbakan Erdoğan’ın vatandaşa adeta bir garanti olarak sunduğu, irade beyannamesi, irade belgesi olacak.
Çok net bir şekilde ‘Eski Türkiye’ ve ‘Yeni Türkiye’ ayrımı yapılarak, Yeni Türkiye anlatılacak. Dünyadaki haksızlıkları savunan, mazlumun yanında olan Başbakan Erdoğan’ın, bu kez Cumhurbaşkanı olarak haksızlıkların karşısında duracağı anlatılacak ve ‘kuvvetlinin’ değil asıl ‘haklının’ güçlü olduğunun altı çizilecek.
Başbakan Erdoğan günlerdir meydanlarda söylediği ‘taraflı Cumhurbaşkanı olacağım’ sözüne Vizyon Belgesi’nde açıklık getirerek, ‘Devlet için devlet adamlığı değil, millet için devlet adamlığı’, ‘Devletin yanında değil halkın yanında taraf alan bir Cumhurbaşkanı’ diyecek.
Yıllardır mücadelesini verdiği, demokrasi, özgürlükler gibi kavramlarına bu kez devletin en üst tepesinden nasıl algılandığını anlatarak laikliğinin bugüne kadar ki yanlış tanımından kurtararak asıl anlamıyla anlatacak. Çözüm Süreci ve Yeni Anayasa’nın takipçisi olacağının sözünü verirken sürecin hızlanacağını vaat edecek. Hepsinden önemlisi devletin en üst tepesi olarak Paralel Yapı’yla mücadele de Vizyon Belgesi’nde yerini alacak. Başbakan Erdoğan’la birlikte devlet millet için var olacak bir anlayışa kavuşacak ve devlet karşısında güçlenmiş bir vatandaş tarifi yapılacak.
Yani uzun sözün kısası...
Başbakan Erdoğan 12 yıllık icraatlarıyla halkın güvencesini almanın verdiği rahatlıkla ve güvenle bir kez daha bir anlaşma metni sunacak halkın karşısına.
Halk, bugün eline aldığı belgeyi 10 Ağustos’ta imzalamış bir şekilde gidecek ve sandığa atacak...
Öyle PR’la Cengiz Çandar’la Şahin Alpay’la olmadığı görülecek!