Ekinezya bitkisi üzerinde birbirine ters açıklamalar sanırım bilim adamları dahil herkesin kafasını karıştırıyor. Ben de bu köşede sık sık dikkatimi çeken deneysel sonuçlar ya da ilişkin yorumlar gördüğümde kendi yorumumu sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.
Bir süre önce televizyon kanallarından birinde “Ekinezya bağışıklık sisteminizi çökertiyor, karaciğer yetmezliğine ve hatta ölüme yol açıyor” şeklinde bir haber yapılmış ve bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı hekim bu konuda gözlemlerini anlatmıştı. Gerçekten ürkütücü!
Aslında haber tam atlama haber yapan bir gazetecilik örneği. Hekim karaciğer yetmezliği olan hastasında (kaç hasta bilmiyorum) nedenleri araştırırken yaptığı sorgulamada uzun süredir ekinezya çayı içtiğini öğreniyor. Bu bulgudan hareketle senaryo yazılıyor. Ekinezya karaciğer yetmezliğine neden olur, bağışıklığı çökertir, öldürür. Ölen var mı? Belirsiz.
TOPLUM KATİLİ GİBİ GÖSTERİLİYOR
Burada ‘Ekinezya zararsızdır’ şeklinde bir iddiada bulunma niyetinde değilim. Yadırgadığım husus hatalı bilimsel yaklaşım sergilenmesi. Katilin bile suçu kesinleşmedikçe ‘zanlı’ diye adlandırıldığı uluslararası hukuk sisteminde ekinezya hemen toplum katili gibi gösteriliyor. Nedir hatalar?
a- Öncelikle bu hasta ya da hastaların tek kullandığı ürün ekinezya çayı mı? Yemek yemiyor içmiyor, başka ilaç filan kullanmıyorlar mı?
b- Kullandıkları ekinezyanın kalitesi nasıl? Ağır metal, tarım ilacı, mikrobiyolojik bakımından güvenilir bir ürün mü?
c- Ne kadar uzun süredir ve hangi miktarlarda kullanılıyor?
d- Kullanan kişinin kullandığı diğer ilaçların dökümü yapılmış mı? Parasetamol gibi sık kullanılan ağrı kesiciler dahil birçok ilacın karaciğer üzerinde toksik etkili olduğu biliniyor.
e- Kullananların kişisel özellikleri nasıl? Yani hassas oldukları maddeler (alerjik) ya da mevcut hastalıkları (fizyolojik) ile ilgili yeterli kayıt alınmış mı?
Gördüğünüz gibi bilimsel olarak bir sonuca varılmadan önce çok sayıda bilginin değerlendirilmesi gerekiyor. Eğer her ilacın etki ve zararları bu gazeteci ve hekim arkadaşlarımız gibi değerlendirilseydi bugün piyasada hiçbir ilaç bulunamazdı. Bu konuda gazetecileri mazur görürüm çünkü eğitimleri konu üzerinde değil. Ancak hekimin yorumları tamamen bilim dışı, insanları yanlış yönlendirici.
ÜRÜN VE KALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ
Ekinezyanın etkinliği ve güvenilirliği üzerinde şimdiye kadar yürütülmüş en kapsamlı çalışmanın sonuçları yeni yayımlandı. İngiltere’de 755 sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülen bilimsel ölçütte (plasebo kontrollü) bir çalışmada, dört ay süreyle bir ekinezya türünün (Echinacea purpurea) topraküstü kısımlarının taze sıkılmış özsuyunu taşıyan bir şurup formülasyonu veriliyor. Gönüllülerde bu süre içerisinde soğuk algınlığına yakalanma sıklığı, hastalık şikayetleri ve yan etkiler izleniyor. Bu süre içerisinde boş ilaç verilen grupta (plasebo) 306, ekinezya verilen grupta 293 yan etki bildirimi yapılmış. Görüyorsunuz, ilaç verilmeyenler bile daha fazla şikayette bulunmuş (nosebo etkisi). Ekinezya verilen grupta soğuk algınlığına yakalanma sıklığının azaldığı, hastalık süresince ağrı kesici kullanma gereksiniminin belirgin bir şekilde azaldığı tespit edilmiş. Yapılan virüs incelemesinde ekinezyanın özellikle ‘zarflı virüs’ enfeksiyonlarının önlenmesinde başarılı olduğu gözlemlenmiş. Diğer önemli bir sonuç ise soğuk algınlığına yakalanma sıklığının dört ay süreyle ekinezya verilen gönüllülerde belirgin bir şekilde azalmış olduğu.
Bu çalışmada öne çıkan bazı önemli hususları belirtmekte yarar var. Kullanılan bitki türü (Echinacea purpurea) ve kısmı (taze topraküstü kısmının özsuyu) son derece önemli. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi sıvı formülasyonların (şurup, damla) etkisi daha yüksek. Yapılan klinik çalışmalarda olumlu tedavi cevabı alınanlarda hep sıvı ilaç şekli kullanılmış; tablet, kapsül vd. katı ilaç şekillleri yeterli etki göstermiyor. Bazı ekinezyaların kökü, bazılarının otsu kısmı kullanılıyor. Yani kullanılan ürün ve kalitesi son derece önemli.
Burada bir hususu daha belirtmekte yarar görüyorum. Bahsettiğim çalışmada ekinezya dört ay gibi uzun süre kullanılmış. Bu konuda bilim çevrelerinde farklı yaklaşımlar söz konusu. Genellikle hastalık şikayetlerinin hissedilmesi ya da çevrenizde yaygınlaşması ile kullanılmaya başlanması ve üç-dört hafta içinde ekinezya uygulamasının sonlandırılması öneriliyor. Ben bu görüşü daha çok benimsiyorum. Sürekli kullanımlardan genellikle kaçınırım.