TOPLUMUMUZDA ‘ehem ile mühimi ayırma’ adı altında bir deyim var. Bu söylemle aslında yapılması gerekenlerin mantıklı bir sıra içinde yapılmasına vurgu yapılmakta. Bir başka deyimle, yapacağın işleri önem sırasına göre sırala deniliyor.
Görsel basında Van’ın İran ile sınır boyunda yapılması planlanan ‘37 Kalekol’lardan 27’sininin bitirildiğinin haberleriyle bunların kullanımı ve özellikleri veriliyor. Bana göre sınır boylarında bu tür Kalekolları yapmak doğru, ama bunların yapım ve hizmete alınış sırası yanlış. Uzun bir zamandır terörist sızması İran’dan olmuyor. İran’ın Türkiye ile sınır boyunca bir sızma, ancak İran hükümetinin onayıyla olabilir. Otorite var, terörist orada çok zor şartlarda at koşturabilir. Zaten İran’ın Irak ile olan sınırda faaliyet gösteren PJAK kendisini feshetti. Çünkü İran’ın paramiliter gücüyle baş edemeyeceğini anladı ve kendisini feshetti. Bizim problem olan sınır geçişleri Hakkâri ve Şırnak tarafında oluyor. Kalekolları inşa etmenin önceliğini buraya vermek gerekirdi.
Vakti ile Irak sınırımızda kaçakçılık konusunda problemimiz olduğundan, insan ve hayvanların geçebildiği vadiler içinde kurduğumuz karakollar terörist geçitlerini önlemede işe yaramıyor. Çünkü terörist tepelerden sızıyor. Bu arada vadide kurulu bulunan karakolları uzun menzilli silahlarla vurabiliyor.
Irak sınırımızda kurulacak ‘Kalekol’lar hâkim tepelerde yapılmadı. Hâkim tepe vadi geçişlerini kolayca kontrol altına alınabilir. Bu kale kolların önü ne kadar açık ise o kadar verimli kullanılabilirler. Evet ‘kalekol’ların kurulması İran sınırında da olmalı ama önceliğin Irak’a verilmesi gerekirdi. Her iki sınır da önemli, ancak ‘Irak sınırı daha mühimdi’ diyorum.