Sağlık; herhalde tarihin hiç bir döneminde bu kadar malumat bolluğu yaşamamıştır. Doktorlar, uzmanlar, diyetisyenler, estetisyenler ve daha niceleri konuşuyor ve yazıyorlar sürekli...
Böylesi bir ortamda benim yazılarım da bazen sağlık sayfasında yerini alıyor ya herhalde artık ölmem...
Ben sağlıktan anladığımdan değil kendimce gerekli gördüğüm mevzuları yazdığımdan ve bu mevzular ucundan kıyısından sağlık ile alakalı olduğundan sağlık sayfasına misafir oluyorum.
Yoksa haşa ben kim sağlık tavsiyesi vermek kim?
Bu hafta mevzumuz; “Egzersiz ve biz”
“Biz” kimiz?
Biz, hayatında sağlıklı beslenme ve egzersizi bir araya getiremeyen takımız.
Yoksa hem sağlıklı beslenen hem de çatır çatır egzersizini yapanlar var ki onlara bakışımız kedinin ciğere bakışı kadar samimi ve içtendir.
Egzersizi icat edene ne deyim bilemiyorum. Söylenecek çok söz var ama yerim dar...
Yine de ben efendi ve edepli bir muharrir olarak sorularımı sorayım.
Tedavinin kişiye göre, hastalığa göre şekil aldığı günümüzde neden herkese ayrı bir egzersiz programı verilmiyor da sabit bir programda ısrar ediliyor?
Tombik bir kardeşimle benim gibi balık etli biri aynı egzersizi nasıl yapsın?
Egzersizin çok olanı mı sürekli olanı mı makbuldür?
Ben sporcu değilim -hiç olmadım elhamdülillah- peki benim için günlük şu kadar saat egzersiz tavsiye edilmesinin sebeb-i hikmeti nedir?
Egzersiz yapmak için deniz kenarı, orman patikası şart mıdır yoksa evde aheste aheste salınsak da olur mu?
Egzersiz yapılmadan evvel kedinin sudan çekindiği gibi pek bir üşeniyorum bunun sebebi nedir?
Şimdilik bu kadar sual yeter.
Peki ben sualleri kimlere soruyorum?
Cevap almayı umduklarım kimdir?
Hemen peşinen söyleyeyim; cevap almayı umduğum kimse yoktur. Çünkü bu konuda tek bir cevap yoktur. Modern dünyada uzman da çoktur uzman yorumu da..
Hal böyle olunca her bir uzman benim sorularıma farklı yaklaşacaktır ve ben; “Soru sormasam daha az kafam karışacakmış” diyeceğim bu kesin.
Ama insan sormadan edemiyor işte.
Egzersiz yapın demesi kolay hani eskiler demiş ya “rivayet etmek ayrı şey riayet etmek ayrı şey.”
Rivayet etmek bir nevi uzman yorumudur. Ama riayet etmek ise uzmanın yorumladığını hayatına uyarlamaktır ki en zoru budur.
O kadar sorum var ve kafam bu kadar karışık iken bildiğim üç beş gerçeğe sığınıp sağlığı korumaya çalışıyorum.
Akşam az ye.
Gün içinde mümkün olduğunca hareket et.
Şekere ve hamura pek gönül düşürme.
Ayağını sıcak tut başını serin...
Kendine hafif bir iş bul, düşünme derin...
Sağlıcakla kalınız...