“Eğitimde değişimi yönetmek”

Türkiye Maarif Vakfı'nın düzenlediği 3. İstanbul Eğitim Zirvesi, "Eğitimde Değişimi Yönetmek" temasıyla 17-18 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi.

2021 yılındaki ilk zirvede, Dijitalleşmenin Uluslararasılaşmaya Etkisi, Müfredatın Uluslararasılaştırılması, Eğitimin Geleceği, Eğitimin Yeniden Modellenmesi, Eğitim ve Toplumsal Adalet, Eğitim ve Kalkınma başlıkları ele alınmıştı.

Kovit 19 Pandemisi sebebiyle çevrimiçi gerçekleştirilen ikinci zirvede, "Okulun Geleceği, Pandemi Sonrası Eğitimin İhtiyaçları" işlenmişti.

Maarif Vakfı Uluslararası İstanbul Eğitim Zirvesi, bu yıl öncekilerin üstüne koyarak yedi kıtadan katılımcının yer aldığı, 5 binden fazla kişinin takip ettiği, alanında marka bir zirve olarak kendini ispatladı.

Bir eğitim zirvesi olarak yola çıktı, eğitimde zirve olmanın taşlarını döşeyerek yoluna devam ediyor.

Zirve'nin bu yılki teması "Eğitimde Değişimi Yönetmek". Pandemi, eksikliği sayesinde eğitimde sınıf ortamının, mekânın önemini ortaya çıkarttığı gibi dijital süreçlerin eğitim hayatına daha fazla girmesiyle de sonuçlandı. Ama bundan daha fazlası kuşkusuz yapay zekanın hayatın her alanında olduğu gibi ve hatta hepsinden daha çok eğitim öğretim süreçlerine tesiriyle oldu. Neredeyse ChatGBT'nin geçmediği konuşma yapılamıyor.

Uzmanlar yapay zekânın insanı maniple ettiğinden, her şeyin yapay zekâya devredildiği bir gelecekte insanın bugünkünden daha az zeki ve beceriksiz olacağından söz ediyor.

Dünyanın küresel bir otokrasiye doğru ilerlediği bir vasatta eğitimde değişimin masaya yatırılması, etik değerlerin bu süreçlerde öne çıkarılması oldukça önemli gözüküyor.

Özrü olmayan bir kusurumuz var, eğitim konularını pek gazete köşelerine taşımayız. Taşıdıklarımız da ekseriyetle iyi örnekler değildir. Ya bir sorun vardır ya da kademe geçiş sınavları söz konusudur. Eğitime bakışımızın çerçevesi de zaten çoklukla lise ve üniversite geçiş sınavları ile sınırlıdır.

Oysa giderek önüne her şeyi alıp götüren bir akıntı dönüşmüş durumda eğitimle ilgili gelişmeler. Alanın kendine has yapısı bir yönüyle oldukça konservatif. Hâlâ kocaman binalarda, çok geniş insan kaynağının seferber edilmesini gerektiren, büyük insanlık birikimin yazılı materyallere dönüştürüldüğü ve yeni nesillere aktarıldığı büyük harfle OKUL eğitim öğretiminden bahsediyoruz, ama bir tarafta da eğitim süreçlerinde hedef kitlenin eğiticilerden daha fazla teknolojiyi kullandığı, yapay zekânın kontrolsüz biçimde bu süreçlere dâhil olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Eğitim öğretim dediğimiz alanda giderek milli kodlar aşınıyor. Küresel alet edevat, küresel dünyaya uyumluluk adına bir taraftan da milli değerlere muhalefet eden bir zihin inşa ediyor.

Türkiye Maarif Vakfı, kurulduğu 2016'dan itibaren, çok kısa süre içinde, dünyanın dört bir yanında örgün ve yaygın eğitim veren kurumlarıyla alternatif bir cazibe odağı haline gelmeyi başarmış durumda.

Her geçen yıl sayı ve kapasitesi artırmakla beraber halihazırda 52 ülkede 437 okul, 1 üniversite ve 22 eğitim merkezinde 50 binden fazla öğrencisiyle faaliyetlerini sürdürüyor.

Bu geniş kurumsal ağ, beraberinde eğitim alanında çok geniş bir birikime ulaşma imkânı da sağlıyor. İstanbul Eğitim Zirveleri bu erişebilirlik sayesinde çok güçlü akademik bir çıktıya dönüşmüş durumda.

Eğitim, eğitim şart deyip geçemeyeceğimiz kadar önemli. Biz bir alternatif ortaya koymazsak akıntıya kapılıp gitmemiz an meselesi. Değişime direnmek değil değişimi yönetmek, değişime liderlik etmek gerekiyor.

Bir süredir dahil olduğum Maarif ailesi hasbi bir çaba ile Türkiye adına biricik bir misyon üstlenmiş durumda.

Maarif Vakfı'na kurulduğu günden beri emek veren ve başkanlık eden Prof. Dr. Birol Akgün'ü anmamak olmaz. Yaptığınız işi dünyanın en önemli işi tutmak, o işten en fazla verimi almayı. Maarif Vakfı'nın bu kadar kısa sürede bu denli yaygın bir okullaşma ağına ulaşması ve tüm dünyadan alanında uzman isimleri çekecek bir eğitim zirvesine ev sahipliği yapacak noktaya gelmesi böyle bir çaba ve anlayışın sonucu.

Türkiye Maarif Vakfı bir Türkiye markasıdır! Hepimiz için gurur vesilesidir.