Eğitim ile ekonomik gelişme arasındaki ilişki son yıllarda daha fazla ilgi çekiyor. OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testleri eğitimdeki iyileşme ile gayrisafi milli hâsıla arasındaki değişimi çok net bir şekilde kanıtladı. OECD verilerine göre son 10 yılda gelişmiş ülkelerde gözlenen ekonomik büyümenin % 50’si iş ve el becerilerinde eğitim yoluyla oluşan iyileşme sayesinde yakalandı.
Ülkelerin eğitim düzeylerini ölçen raporlardan biri de Pearson adlı şirket ile The Economist dergisi tarafından hazırlanan ‘The Learning Curve’ (Öğrenme Eğrisi) adlı çalışma. İki yıl önce başlayan bu raporlamaPISA testlerini ve diğer test ve değerlendirmeleri de kullanarak 50 ülke hakkında en gelişmiş sonuçları veriyor. Türkiye de bu çalışmada değerlendirilen ülkelerden biri.
Pearson-Economist raporunda ülkeler ilkokuldan yaşam boyu eğitime kadar pek çok faktör ile birlikte değerlendiriliyor. Tüm bu değerlendirmelerin sonucunda eğitim sistemi en başarılı çıkan ülkelerin başında iseGüney Kore geliyor. Kore, geçtiğimiz yılın da birincisi. Sadece bu rapor değil, PISA testleri ve diğer değerlendirmeler de Kore’yi hep üst sıralarda gösteriyor. Dünyanın en başarılı ilk 100 üniversitesi sırlamalarında da Kore üniversitelerinin hızlı yükselişini görebiliyoruz.
Bu da bizlere Kore’nin ekonomide ve teknolojide yakaladığı başarının hiç de tesadüfi olmadığını kanıtlıyor. Bugün hepimizin evinde en az birkaç Kore üretimi ürün bulunuyor. Otomotivden cep telefonuna, bilgisayardan televizyona hemen her alanda Kore firmaları dünya liderliğine oynuyor. İşte bu göz kamaştırıcı başarının arkasında hızla iyileşen ve tüm bir ömüre yayılan bir eğitim sistemi var.
2014 Pearson Raporu’nda Kore gibi diğer Doğu Asya ülkelerinin de ön sıralarda olduğunu görebiliyoruz: İkinci sırada Japonya, ardından sırasıyla Singapur, Hong Kong (Çin) yer alıyor. Bu veriler bizlere Uzak Doğu’nun yükselişindeki önemli sırlardan birinin de eğitim olduğunu kanıtlıyor.
Listede ilk 20’yi Uzak Doğu ülkeleri dışında Avrupa ve Kuzey Amerika kaplıyor: Finlandiya (5), İngiltere (6), Kanada (7), Hollanda (8), İrlanda (9), Polonya (10), Danimarka (11), Almanya (12), Rusya (13), ABD (14), Avustralya (15), Yeni Zelanda (16), İsrail (17), Belçika (18), Çek Cumhuriyeti (19), İsviçre (20). Türkiye’ye gelirsek, Türkiye geçen yıl listede 34. sırada idi. Bu yıl da yeri değişmemiş.
Görüldüğü üzere eğitimde en iyi olanlar listesi aynı zamanda gelişmişlikte en ileri ülkeler listesine çok benziyor.
***
The Learning Curve 2014 Raporu başarı sıralaması dışında pek çok önemli bulguyu da ortaya koymuş. Örneğin uzmanlara göre eğitim artık ömür boyu sürmeli, aksi takdirde gerileyen becerilerin ekonomiye maliyeti çok yüksek oluyor. İkinci olarak, eğitimde başarı ile eğitim kurumlarının özerkliği ve hesap verebilirlikleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmuş. Kanaatimce Türkiye’de en sorunlu alanlardan biri kurumsal özerlik ve buna bağlı olarak ortaya çıkan eğitimde rekabet eksikliği.
Raporun bir diğer sonucu ise okullardan mezun olanların önemli bir kısmının kendilerinden beklenen becerilere sahip olamayışları ve işi iş yerinde öğrenmek zorunda kalmaları. Uzmanlara göre beceriler uygulama ile korunabilir, bu da okullarda uygulamaya dönük çalışmanın önemini ortaya koyuyor.
Rapor ayrıca eğitimde kalitenin arttırılması için teknolojiye fazla güvenilmemesi gerektiğini, meselenin özünün teknoloji olmadığını söylüyor.