Yüzüklerin Efendisi'nin başlangıç hikayesi Hobbit haftanın en iddialı filmi. Muhteşem görsel efektlere ve sinema tarihinin en iyi fantastik filminin öyküsünün başlangıcına gitmeye harız mısınız?
Peter Jackson Hobbit ile efsaneyi daha da büyütüyor. J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk kitabı olan Hobbit, sinemaseverlerin bildiği hikayenin başını anlatıyor. Aslında Hobbit ile sinemada seyircinin karşısına çıkan ilk Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği çok benzer konulara sahip. Cüce Krallığı korkunç bir ejderin saldırısına uğrar, muhteşem sarayı ejderin kurbanı olur ve topraklarından sürülürler. İki nesil sonra kehanetlere göre ejder, cücelerin vatan toprağından ayrılacaktır. Bunun üzerine cüce kral Thorin, 13 yoldaşıyla beraber sarayını ejderden kurtarmak için yola çıkar. Bu gruba Gandalf ve onun önerisiyle Bilbo Beggins de katılır. Aynı ilk filmdeki gibi bu grup tehlikeli yollardan geçip Orgs ve Goblinler ile savaşarak hedeflerine ulaşmaya çalışır. Bu yolculuk hikayesi sinema tarihinin en iyi fantastik serisine yakışacak bir başlangıç.
Aslında bu tür başını anlatarak süren serilerden çok hoşlanmam. Asıl filmin etkisiyle yarışamaz ve şişme bir hikaye oluştururlar. Buna en büyük örnek ise Star Wars serisi. George Lucas tarafından çekilen son filmler orjinal hikayenin öncesini anlatıyordu. Kesinlikle başarılı bir seri çıkmadı bu hikayelerden. Tabii Yüzüklerin Efendisi’nin durumu biraz farklı. Her ne kadar başlangıç kitabı üçlemeden sonra sinemaya gelse de kitabın yazım hikayesi öyle değil. Tolkien bu hikayeye başlarken ilk olarak Hobbit’i yazmış. Onun için hikaye bütünlüğü çok sağlam. Ayrıca Hobbit’i yazarken Tolkien’in kafasında bir de çocuk hikayesi yapmak varmış. Fakat macera ilerledikçe bizim bildiğimiz hikaye ortaya çıkmış. Peter Jackson, Oscar aldığı üçlemesinden bile daha başarılı bir iş çıkarmış Hobbit ile. Yine de hikayenin başlangıcındaki çocuklara seslenme niyeti alttan alta hissediliyor filmde. Karakterler daha kolay anlaşılabilecek yapıda. Ama muhteşem bir görsel ve yaratıcılık sözkonusu. Hele filmin çoğunlukla yeraltı gibi klostrofobik ve karanlık ortamlarda çekildiğini söylersek başarısını daha da fazla ortaya koymuş oluruz. Bu film mutlaka seyredilmeli. Sinema tarihinin bence en iyi fantastik serisinin başlangıcı sonuçta.