Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 70'inci yaş günü için MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 70 gül ve özel tasarım bir kalem hediye ettiğini öğrendik. Nazar değmesin Cumhur İttifakı'nın "Etle tırnak gibi bir ruh hali" içinde olması Türkiye için kritik önemde. Zira Bahçeli'nin her daim Türkiye'nin sigortası olduğunu düşünenlerden biriyim. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin nesilden nesile bir efsane gibi anlatılacağına inandığımız, Cumhur İttifakı'nın kurulmasında ve yürütülmesindeki emeğini ifade etmek istiyorum. " sözleri tarihe not düşülmelidir. Zira Bahçeli'nin duruşu, iki belediye üç milletvekili koltuğunun çok ötesinde bir duruştur. Her daim milletinin, devletinin yanında durmuştur. Örneğin 99'da bağrına taş başmış, terörist Öcalan'ın asılmasını önleyen yasal düzenlemeyi kabul etmişti. "Devletimin bekası için böyle gerekiyorsa, boynumuz kıldan ince" anlayışı ile hareket etmişti. Oysa rest çekse o rüzgârla alıp yürüyecekti. Ama barajın altında kalmayı dahi göze aldı. Yine 2015'te Davutoğlu hükümeti seçimde yeterli çoğunluğu yakalayamadığında, Kılıçdaroğlu Bahçeli'ye, "Gel sen Başbakan ol" teklifiyle gitti. Bahçeli, bölücülerin desteklediği hiçbir işin içinde olmam diyerek. CHP, HDP ittifakını elinin tersiyle itti. O yüzden Allah kendisine sağlıklı uzun ömürler nasip etsin. Efsane olmak kolay değil elbette.
Öte yandan Erdoğan'ın yaptığı konuşmadan da iki önemli başlığı sizinle paylaşmak istiyorum.
"Her beşer gibi bizim de eksiklerimiz, hatalarımız olmuş olabilir. Ancak Türkiye'nin istikbali için verdiğimiz hasbi mücadelenin şahidi bu ülkenin tamamıdır. Biz artık gençlerimizin zamanının misafiriyiz." Erdoğan'ın şahidi, millet, tarih ve eserleri elbette. Ama esas, "Biz artık gençlerimizin zamanını misafiriyiz" ifadesini biraz yorumlamak lazım.
Zira 70 yaşındaki Erdoğan, ilk günkü aşkla koşmaya devam ediyor. "Asıl işimiz yeni başlıyor. Türkiye yüzyılı yeni başlıyor. Bizden önceki kuşakların bizim, bizden sonraki kuşağın yaşadığı eski Türkiye dönemini tamamen kapatıyoruz. Artık devir Türkiye Yüzyılı devridir. Ayak sesleri gümbür gümbür geliyor." İfadesiyle daha çok çalışmalıyız mesajı veriyor. Üstelik de bunu 70 yaşında söylüyor. 55 yılı çarpışa çarpışa ilerlediği bir siyasi mücadelenin tecrübesiyle konuşuyor Erdoğan ve bir anlamda bugünün gençlerinin bayrağı devralmak için çok sıkı çalışmaya devam etmesi gerektiğini belirtiyor. Çünkü Türkiye Yüzyılı onların omuzlarında yükselecek.
HASAT ZAMANI
Türkiye Milli Teknoloji Hamlesi'nde yavaş yavaş da olsa hasat zamanına doğru ilerliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "34 ülkeyi İHA/SİHA'larımız koruyor" açıklaması bunun bir tezahürü... TEI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin ÖZTÜRK, bu konuyla ilgili "Çok değil bundan 10-15 yıl önce bir Heron almak için ne kadar uğraşıyorduk, şimdi dünya bizden ürün almak için sırada bekliyor. Hasat zamanı geldi, zaman ürün alma vaktidir." Diye konuştu. Türkiye, "yerlilik", "millilik" ve "özgünlük" prensiplerinden hareketle "Milli Teknoloji Hamlesi"ni güçlendirmeye çalışırken "yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler" alanında da atılım için yol haritasını belirledi. Biraz sabırlı olmak zorundayız. Bunlar görmek isteyene kutlu doğumun sancıları. Görmek istemeyene ise ne anlatsanız boş.
Takdir milletin elbette.
"KENDİNİ YAKMAK"
İsrail'in zulmüne karşı insanlık vicdanı toplu bir mücadele içinde. Ve bu süreçte insanı yüreğini parçalayan görüntüler Gazze'den geldiği gibi ABD'den de geldi. Üstünde üniformasıyla "Artık soykırımın suç ortağı olmayacağım" diye haykıran askerin görüntüsü hepimizi şoke etti. Zira ABD Hava Kuvvetleri'nde muvazzaf asker Aaron Bushnell, Washington DC'deki İsrail Büyükelçiliği önünde kendini ateşe verdi. Gazzeli çocukların içinde açtığı yara öylesine derindi ki kendi canından dahi vazgeçebilecek bir eyleme imza attı. Öte yandan ABD'li asker Bushnell bunu yaparken, ABD Başkanı Biden, elinde dondurma "bu hafta sonu ateşkes olabilir" diye açıklama yapıyordu.
Tarih nasıl yazılacak bilmiyorum ama dünya aslında orta çağ karanlığını yaşamaya devam ediyor gibi görünüyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız da Lahey'de, Adalet Divanı'nda bu duruma dikkat çekti. İsrail'in katliamlarına karşı hem heyete hem de dünyaya çağrı yaptı. Ama sanki tüm bu çağrılar bir duvara çarpıp yankı yapıyor gibi zira ilerleme sağlanamıyor. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir açıklamasını buraya not düşüyorum. Erdoğan, Sakarya'daki konuşmasında "Bize bu coğrafyada nefes bile aldırmazlar. Biz savunma sanayine yatırım yapmasaydık şu an ne halde olurduk düşünmek dahi istemiyorum." Dedi. Erdoğan'ın tarihten tek tek örnekler verdiği konuşması ders almak isteyenler için ibretlikti aslında... İşte o sözler.
"Bizi ne BM korur, Ne NATO korur, ne de sözde müttefiklerimiz. Biz bir tek bileğimize güveneceğiz. Bosna'da kardeşlerimiz soykırıma uğradı. Kılları kıpırdamadı. Irak'ta katledildiler, kimse dönüp bakmadı. Hocalı'da katliam yapıldı kimse harekete geçmedi. 30 bin masum şehit var. Ne batılı güçler ne de BMGK İsrail Vahşetini engelleyecek çaba göstermedi."