Hemen baştan belirteyim, Fatih Altaylı’nın 2 Ocak’ta benimle ilgili yazdığı yazı, bir eleştiriden çok itham niteliği taşıdığı için birkaç kelam etme ihtiyacı duydum. Çünkü Altaylı’nın, Levent Kırca’nın ahlaksız sözleri için yazdıklarımı, “Ocaktan’ın sözleri de, en az Kırca’nınki kadar zırva” şeklindeki değerlendirmesi bir eleştiri değil, düpedüz ithamdır.
Altaylı’nın, “Ocaktan gibilerine arada bir hayatın gerçeklerini hatırlatmakta yarar gördüğüm için yazma ihtiyacı hissediyorum” şeklindeki ifadelerinde ortaya çıkan o ‘eski medya düzeni’nden kalma efelenmeleri de çok iyi tanıyoruz. Altaylı, kusura bakmasın ama ‘efelenme’ dönemleri çok gerilerde kaldı artık...
Aslında biz de, medyadaki bazı meslektaşlarımıza hiç de hoşlarına gitmeyecek “gerçekleri” hatırlatabiliriz ama o bize yakışmaz...
Gelelim Fatih Altaylı’nın, “Kırca’yı eleştirmekten çok ‘Atatürkçülük’ eleştirisi yapıyor” ifadelerine... Evet, tam da Altaylı’nın söylediği gibi, belki de anladığı gibi demeliyim ‘Atatürkçülük’ eleştirisi yapıyorum. Ama, asla Atatürk eleştirisi değil.
Ben, Fatih Altaylı gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’le sonradan icat olunan “Atatürkçülüğü” birbirine karıştıranlardan değilim.
Bunun altını özellikle çiziyorum, maalesef bu ülkede ‘Atatükçülük’, Atatürk’ün temel felsefesinin aksine, Cumhuriyet’i bir baskı rejimi gibi uygulayan ceberrut zihniyetin sonradan icat ettiği bir kavramdır.
Fatih Altaylı haklı, çünkü o ‘Atatürkçülüğü’ halkı adam etme ve hizaya sokma aracı olarak görüyor. Öyle gördüğü içindir ki Fatih Altaylı, 1999 yılında Radyo D’de yaptığı programda, başörtülü kızlara hakaret etmede bir beis görmemiştir. Buraya, Altaylı’nın o yakışıksız ifadelerini almayacağım. Çünkü, bunun bir ‘belaltı vuruşu’ olarak anlaşılmasından endişe ederim. Ben böyle bir niyet içinde değilim.
Sadece Fatih Altaylı’nın, bir ‘Atatürkçü’ olarak bu ifadeleri kendisine gerçekten yakıştırıp yakıştırmadığını merak ediyorum.
Unutmayalım ki, bu ülkede darbeler ‘Atatürkçülük’ adına yapılmıştır. 28 Şubat’ta binlerce insan Atatürkçülük adına fişlenmiş, üniversite kapılarındaki ‘ikna odaları’ yine Atatürkçülük adına kurulmuştur. Bu konuda, daha yüzlerce örnek sıralanabilir. Ama, zaten millet bunları biliyor...
Fatih Altaylı’nın Hüseyin Üzmez konusundaki eleştirisine gelince. Ben o dönemde gazetede değildim ve yazı yazmıyordum. Ama, bir dönem benim de yayın yönetmenliğini yaptığım Yeni Şafak gazetesinin o “Utanmaz adam” manşeti bile her şeye bedeldir. Hiç heyecanlanmanıza gerek yok. Bizim tarafta, Hüseyin Üzmez benzeri ahlaksız tavırları onaylayacak tıynette bir yazarlık olmaz.
STAR 2013’e en iyi giren gazete oldu
2012 yılında değişimci ve demokrat gazeteciliğin seçkin örneklerini sunan STAR gazetesi, 2013 yılına en iyi giren gazete oldu. Türkiye’nin son on yılda yaşadığı değişim macerasını güçlü habercilik refleksiyle en doğru şekilde okuyan STAR, her zaman ilklere imza atmayı başardı. STAR, Cumhuriyet tarihinin en önemli soruşturmalarından birisi olan ve de fişlemelerin, dinlemelerin, medya patronu-asker-siyaset üçgeninde yaşanan rahatsız edici ilişkilerin tavan yaptığı 28 Şubat ‘postmodern rezillik’ dönemiyle ilgili yargısal süreci en dinamik şekilde yansıtan gazete oldu.
Sürecin en önemli aktörlerinden biri olan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ve dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı ile ilgili haberleri veren ilk gazete olan STAR gazetesi çok doğal olarak ‘haber refleksi’ ile önce Çevik Bir’in açıklamalarını, ardından suç duyurusu dilekçesini, son olarak da ‘haber takibi’ gereği diğer açıklamalarını manşetine, zaman zaman da birinci sayfasına taşıdı.
Suç duyurusu dilekçesinin tam metnini geçtiğimiz hafta içerisinde ele geçirince yazı işlerindeki bütün arkadaşlar çok heyecanlıydık. Bir dönemin Genelkurmay 2. Başkanı, komutanı hakkında çok ciddi iddialar ortaya atıyor, hatta daha ileri giderek Karadayı’nın Meclis’e yalan söylediğini, soruşturmanın selameti açısından mutlaka onun da ifadesinin alınması gerektiğini söylüyordu.
Haber refleksini her dem taze tutan STAR, 28 Şubat süreci başta olmak üzere, Türkiye’nin safralarından kurtulduğu bütün darbe haberlerinin öncüsü oldu.
Ve STAR, tirajıyla da 2013’e en iyi giren gazete oldu. 1 Ocak 2013 tarihinde tam 238 bin 073 adet satış rakamına ulaşarak, yılbaşında tirajını en çok arttıran gazete oldu.