Fiyaskoyla başlayan e-bilet uygulaması; aslında doğru ve gerekli bir karar... Ama sezon bitimine yakın alel-acele devreye sokulması yanlış... Arkanızdan atlamı mı kovalıyorlar, bu ne telaş?
Futbol Federasyonu; sezon devam ederken olmadık yeni düzenlemeleri devreye sokan aceleci tavrıyla, her şeyi yüzüne-gözüne bulaştırıyor. Bu işler “Ben yaptım oldu” mantığı ile yürümez. UEFA ya da FIFA bir karar aldığı zaman, bunu her koşulda sonraki sezon yürürlüğe sokar. Çünkü oyun sürerken kural değişmez.
Bizde ise, lig başladıktan sonra alınan bir kararla; lig bitimine “Play-Off maçları” eklenmesi gibi bir garabet yaşanmıştı. Yeter artık!
***
E-bilet’i önümüzdeki yeni sezon için planlasanız; günaha mı girerdiniz? Aradaki sürede olası aksilikleri hesaplayıp tedbir alsanız, Olimpiyat Stadı’ndaki fiyaskolar yaşanmazdı.
Yasaklı adam içeriye girmiş... Şehir içi ulaşımı sağlayan kartlarla geçiş yapılmış... Yasal kart kullananlar arasında da yüz tanıma sistemi aksamış... Kulüplerin isteği üzerine, kombine bilgilerinin Passolig’e pas edilmesi yüzünden, başkalarına ait kartlarla maça girenler olmuş... Dahası, güvenlik elemanları açıktan içeri adam sokmuş... Rezalet üstüne rezalet!
***
Türkiye’de her yenilik, böyle “İstim arkadan gelsin” usulüyle yalap-şalap başlatılır... Sistemin artıları-eksileri iyice hesaplanıp, olası teknik tıkanmalar için gerekli testler yapılıp tedbirler alınsa ve iş aceleye getirilmese; sisteme karşı peşin güvensizlik duyulmazdı.
Aksilikler, e-bilet için polisle çatışmayı göze alanlara haklılık payı da sağlıyor. Şimdi herkes uygulamaya karşı çıkacak.
Amigo baronları, hareket alanlarının kısıtlanması ve denetim altına alınması nedeniyle; elbette sisteme direnecek. İstiklal Caddesi’nde polisle çatışmalar bunun eseri... Provoke ediyorlar.
Anlayacağınız; acele işe şeytan karıştı. Federasyon, “Yasa hemen uygulansın diyor” savunmasıyla, sorumluluktan sıyırmaya meraklı...
Tribün terörü konusunda ülkeye çok faydası dokunacak bir sistem, göz göre göre katledildi.
Sebep olanlar utansın!