Ersun Yanal’la yeni sistem, farklı bir oyun anlayışı beklerken ne yazık ki beklentiler doğrultusunda iyimser bir tablo çizemedi Fenerbahçe... İlk yarı Emre’nin ortasında Yobo’nun attığı kafa golü sonrasında da penaltıdan Emre’nin ikinci golünden 2 farklı galibiyetle ilk yarıyı bitirdi. Ne zaman ki ikinci yarı başladı, Konyaspor’un akınları üst üste gelmeye başladı. Bu arada Emenike’ye verilmeyen bir penaltı vardı. Bir de Bekir’in ceza sahası içinde elle oynamasına Konya adına verilmeyen bir penaltı vardı.
İkinci yarıda Alper, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol kaçıran oldu. Alper’in ne oynadığını anlamadım. Serbest oyun kabulleniyor, fakat verimi var mı, yok mu? Anlamakta zorlanıyorum. Sanki bal yapmayan arı gibi... Konyaspor’un Thorvaldsson’la kaçırdığı goller vardı. Özellikle kazanılmış bir penaltıyı, Fenerbahçe kalecisi Mert mükemmel bir kurtarışla gole izin vermedi. Eğer Mert kalesinde başarılı bir grafik çizmemiş olmasaydı, Konyaspor Fenerbahçe karşısında çok daha farklı kazanabilirdi. Emenike, Fenerbahçe’nin 1 farkla önde olduğu dönemde kaleciyle karşıya karşıya kaçırdığı bir pozisyon vardı. Konya’nın pozisyonları bitmek tükenmek bilmiyordu. Ali Çamdal’ın da golü geldikten sonra Fenerbahçe için tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Maçın bitimine yakın bir süre de 3. Konyaspor golü de gelince ilk yarıyı 2-0 önde götüren Fenerbahçe, ikinci yarıda yerlerde sürünen bir futbol sergilerken ne yazık ki, maçın kaybetmek zorunda kaldı.
Şimdi Ersun Yanal hocaya sormak istiyorum; Bu kadar düzeni bozuk bir Fenerbahçe’nin hangi hal ve gidişini düzelteceksin. Savunma ağırlıklı bu kadar pozisyon veriyorsa Fenerbahçe takım olarak, sen de tartışılmalısın Ersun Yanal. Kısacası Fenerbahçe, ligin ilk maçında deplasmanda ligin yeni ekibi Konyaspor’a gardı düşmüş bir boksör gibi kaybetmek zorunda kaldı. Fenerbahçe, eğer bu futbolla Arsenal karşısına çıkacak olursa, korkarım kazanma adına yeşil ışık yakamayacak.