Alevilik lafla olmaz.
Aleviyim diyorsan Alevilik anlayışını içselleştireceksin.
Alevilik anlayışının özünde, diline sahip olmak vardır.
Adap vardır, edep vardır.
Adap ve edep bilmeyene, diline sahip çıkmayana Alevilikte iyi gözle bakılmaz.
O kişi iyi bir Alevi sayılmaz.
Aleviliğin bu anlayışının özünü elbette kutsal Kitabımız oluşturur.
Belli ki Kutsal Kitabı okumuyorsun, bari o Kutsal Kitabın hülasası niteliğindeki Alevi özdeyişleriyle amel et ki Alevilik iddiasında inandırıcı olabilesin.
Alevilik öğretisinden iki ahlaki öğüt hatırlatayım sana.
Üç organına sahip olmayı salık verir Alevilik öğretisi.
Onlardan biri de dildir.
Diline sahip ol der Alevi bilgeleri.
Dili güzel olmayanın ahlakı da güzel olmaz çünkü.
Adamlığı da o ölçüde tartışılır.
Alevilik öğretisindeki diğer ahlaki önerme ise şudur: “İncinsen de incitme.”
İncinmediğin halde incitiyorsun sen.
Her Allah’ın günü dilinle herkesi incitiyor ve yaralıyorsun.
Oysa gerçek Alevi ol kişidir ki incindiği halde incitmez.
Sen incitmek için yaratılmışsın sanki!
Dilin kerih...
Ağzın lağım gibi...
Davranışların ise kaba ve nobran...
Sahi sen ne biçim Alevisin?
Ne tür bir adamsın sen?
Senin adını vermeyeceğim.
Kendini bilirsin.
Bu satırları okuyanlar da kimi kastettiğimi bilir.
Kendini bilirsin dediğime bakma.
Gerçekte asıl kendini bilmiyorsun.
Çünkü kendini bilen edebi de adabı da bilir.
Kendini bilen sahiden diline sahip çıkar.
Diliyle bir başka insanı incitmez.
Onun hukukuna tecavüz etmez.
Onun namusuna dil uzatmaz.
Onun şerefine laf etmez.
“Kendini bilen Rabbini bilir.”
Rab, terbiye edendir.
Rabbini bilen terbiyeyi de bilir.
Dilin nefret kusuyor.
Dilin düşmanlık kusuyor.
Dilin ahlaksızlık ve edepsizlik kusuyor.
Kendini kusuyorsun aslında.
Kendi içindekini dışa çıkıyorsun.
Ama çıkarma, çünkü o içindekilerin yaydığı koku dayanılmaz bir hal alıyor.
Kendinle birlikte çevreyi de kirletiyorsun.
Kendine saygın yok, belli.
Kendinden görmediğine de fena halde saygısızsın, o da belli.
Bari çevreye saygın olsun.
Yaydığın o pis kokular dayanılmaz/katlanılmaz cinsten.
Başkası için kullandığın bütün sıfatlar kişiliğini gösteriyor sadece.
Sen nesin biliyor musun?
Tam bir düşkünsün.
Alevilik öğretisine göre tam bir düşkün...
Seninle ne yol arkadaşlığı yapılır, ne de senin çevrende durulur.
Çünkü kendine hayrı olmayanın başkasına ne hayrı olur ki!
Başkasını sırtından hançerleyerek bir yere gelen birinden sadakat ve dürüstlük beklenmez.
Yol yakınken tövbe et.
Kırdığın-döktüğün insanlardan özür dile.
Ve kendine yeni bir sayfa aç.
O dilinle ve davranışınla sen kendini de, kendinle beraber hareket edenleri de bitiriyorsun.
Düşkünsün.
Düşüyorsun.
Düşürüyorsun.
Seviyeyi.
Edebi.
Onuru.
Bu kelimelerin hiçbiri senin ağzına yakışmıyor.
Ağzına almakla bu kelimeleri de düşürüyorsun.
Yol yakınken tövbe et.
Kırıp döktüklerinden özür dile.
Ve kendine yeni bir sayfa aç.
Anladığın dilden sana cevap verdiğimiz zaman bile pişman oluyoruz, bilesin.
Sapkın bir yoldasın.
Düşün ki kendine gelesin.
Bu halinle düşkünsün sen düşkün.
Düşün ve kendine gel.
Alevilik öğretisinin özüne dön ki adam gibi adam bilinesin...