İşsizlik meslek midir? Evet meslektir. Kendi sorduğum sorunun cevabını bilemeyeceğimi düşünmediniz değil mi? Eğer birkaç hafta işsiz kalırsanız bu bir ‘durum’dur ancak çalışmama süresi ayları hatta yılları buluyorsa meslek haline gelir. Peki işsizlik neden dünyanın en zor mesleğidir?
1- Sigorta, servis, ikramiye, prim, zam, yıllık izin gibi güzellikleri yoktur.
2- Mesai saatleri düzensizdir. Gece vakti uyanıp kendinize geldiğinizde bile işsiz olduğunuzu hatırlar ve “Gene mi mesai?” dersiniz.
3- Terfi etme şansınız yok denecek kadar azdır. Açıkçası yoktur.
4- Sövüp azarlayacak, maaşı kesecek, gerektiğinde işten atacak bir patronun eksikliğini hissedersiniz. Bunun yerine sizi devamlı telefonla arayıp “Bak Fevziye’nin oğlu belediyede işe girmiş. Yavrum sen de bir başvursan?” diye taciz eden bir anneniz olur. Yarım saat sonra gene arar. “Bak Fevziye’nin oğlu belediyede işe girm...” 10 dakika sonra bir telefon daha “Bak Fevziye’nin oğ...” İki dakika sonra bir kere daha çalar telefon “Annenin yüzüne telefon kapatılır mı lan, sütümü har...” Anne burada her zamanki gibi en son çeyrek asır önce verdiği sütünü öne sürerek şantaja başvurmuştur.
5- Aynı sektörden insanlarla bir araya gelip fikir alışverişi yapmak, kendini geliştirmek imkansızdır. Bu sektördekilerin çoğu bunalımdadır ve yola harcanacak akbil parasını şu an için muhafaza etmenin hayati bir hareket olacağı konusunda hemfikirdirler.
6- Kız arkadaşınız hiçbir zaman “Lan bu işyerinde başka kızları kesiyor olmasın” diye düşünmez. Rekabet ortadan kalktığı için size artık lakayt davranır. Eve gelip ortalığı temizleme, bulaşıkları yıkama faaliyetlerinde azalma görülür. Yemeklerin kalitesi düşer.
7- İş arama seansları tam bir faciadır. Saatlerce o site senin bu site benim kariyer mecralarında iş ararsınız. Gözleriniz bozulur, başınız ağrır. Ve firmalar genelde üzgün olur, size bir pozisyon bulamazlar.
8- Kariyer sitelerindeki başarı hikayelerini okursunuz. Oradaki tipler gibi ellerinizi göğsünüzde kavuşturup sırıtarak aynanın karşısında poz verip kendinize bakarsınız. Hiçbir zaman o kadar gevrek, başarı iştahıyla sırıtamadığınızı fark edip ümitsizliğe kapılırsınız.
9- Pazar günlerini iple çekersiniz. Bu, çalışmadığınız için kendinizi baskı altında hissetmeyeceğiniz tek gündür. Çünkü kimse çalışmamaktadır. Pazar günleri anneden “İş buldun mu?” telefonları gelmez. Akşama kadar kafa dinleyebilirsiniz.
10- Pazartesi sendromunu dibine kadar yaşarsınız. Herkes işe giderken pencereden onları seyretmekle yetinmek bunalım sebebidir. “Offf ya bugün iş var, pöffff!” diye yakınanları teselli etmek size düşer.
11- Bayram ziyaretleri tam bir kabusa dönüşür. Yüzünü hatırlamadığınız akrabalarınız bile ne iş yaptığınızla yakından ilgilenmektedir. “Senin meslek neydi, işler güçler nasıl, sen ne iş gorüyodun yiğenim?” sorularına maruz kalırsınız. Aradaki o Kayseri şiveli dayının hangi ara ailenize katıldığını sorgularsınız.
12- Firmaların neden ısrarla ortalama 50 ila 60 yıl tecrübe istediklerine anlam veremezsiniz. Peki her firma tecrübe isterse millet nerede tecrübe kazanacak diye düşünürsünüz.
13- Üç ay önce kurulmuş firma iki yıllık tecrübeniz olmadığı için sizi işe almayacağını söyler. “En azından sizden tecrübeliyim” demek istersiniz, diyemezsiniz.
14- “Biz size döneceğiz” cümlesi en sevdiğiniz şarkı kadar yer eder beyninizde. Ama firmalar genelde dönmezler. Saatlerce özene bezene hazırladığınız CV’ye bir yanıt verme zahmetinde bile bulunmazlar. Önce “Ne oldu bizim iş” tadında mailler yollarsınız, sonra Tarkan’dan Dön Bebeğim, Bir Gün Dönersin Diye gibi imalı şarkılar paylaşırsınız, en sonunda küfür yazarsınız ama çelik gibi sinirlere sahip insan kaynakları görevlileri bütün bunlara “Ölü taklidi yaparsak gider bence” mantığıyla sessiz kalmayı tercih eder.
15- Firmalar size mümkün olan en düşük fiyatı vermek için çırpınır. Hepsinde adeta bir ‘düşük fiyat garantisi’ prensibi vardır. Piyasada aynı pozisyonda daha ucuza çalışan birinin varlığını keşfettiklerinde derin bir üzüntüye kapılırlar ve ancak birkaç kişiyi işten atarak kafa dağıtabilirler.
16- Son mülakatlardan birinde zaten iyice bunalmışken “Sizi neden işe alalım?” diyen mülakatçıya “Çünkü eşşe....... dolayı” dersiniz. Bir an için aykırı kişiliğinizle göz doldurursunuz ama bu yaka paça dışarı atılmanıza engel olmaz.
17- Bu kadar stresten sonra “Bi tatile çıkayım çok gerildim” der demez bir nevi tatilde olduğunuzu hatırlayıp yeni zincirleme küfür tamlamaları geliştirmeye koyulursunuz.
18- Sonra bir gün başvurduğunuz bütün firmalardan “Size bir şaka yaptık, tabii ki sizinle çalışmak isteriz, nasıl da kandırdık sizi ama he he” şeklinde bir mail alırsınız. Ulan az daha salak olduğuma inanacaktım, alemsiniz şeklinde bir rahatlama hissi geldikten sonra “Çocukluğunuzda hatırlamak istemediğiniz bir olay oldu mu?” diye bir ses duyarsınız. Karşınızdaki psikoloğa anlamsız gözlerle bakarken “İşsizdim herhalde çocukluğumda” deyip oradan kaçarsınız.
https://twitter.com/beyinsiz_adam