Taşkent’te sona eren Dünya Serbest ve Grekoromen Güreş Şampiyonaları’nda: serbest stilde 4, grekoromende 4 ve bayanlarda ise tek bronz madalya aldık.
Serbest stilde 125 kiloda Taha Akgül altın, 70 kiloda Yakup Gör gümüş, 97 kiloda Şamil Erdoğan ve 86 kiloda Selim Yaşar bronz elde ettiler. Bu sonuçla Türkiye 41 puanla Dünya üçüncüsü oldu. Grekoromen’de ise 130 kiloda Rıza Kayaalp ve 71 kiloda Yunus Özel gümüş madalya kazanırken, 80 kiloda Selçuk Çebi ile 98 kiloda Cenk İldem ise bronz madalyada kaldı. Şampiyonayı 2 gümüş ve 2 bronz madalya ile kapatan grekoromenciler 35 puanla takım klasmanında dünya üçüncüsü oldu.
Serbest güreşimizin son yıllardaki durumu şöyle: 1999 Toronto: 1 altın, 1 gümüş ve 51 puanla üçüncü. 1994 İstanbul: 2 altın, 1 gümüş ve 53 puanla Dünya şampiyonu. 1999 Ankara: 1 altın, 2 bronz ve 45 puanla dünya üçüncüsü. 2007 Bakü’de ise: Türkiye 1 altın ve 5 beşincilik ile 40 puanla takım halinde Dünya ikincisi oldu. Geride bıraktığımız bu şampiyonada Grekoromen’de ağır sıklet güreşçimiz Rıza Kayaalp’in yenilgisine son derece üzüldüm. 1982 doğumlu Lopez’i mutlaka yener diye ümit edenlerden birisi de bendim. Fakat Türk güreşinde yıllardır süre gelen rakip analizi ve model antrenmanı sorununun hala devam ettiğini bu sonuçla görmüş olduk. Rıza kardeşimizin biraz daha gayretiyle Lopez’i 2016 olimpiyatlarında saf dışı edeceğine inanıyorum.
Greko’da 2006 yılında Çin’de 39 puanla tarihimizdeki ilk Dünya şampiyonluğunu kazanırken, 2009’da Herning’de ikinci defa Dünya takım şampiyonluğuna ulaşan Türkiye, 2010’da Moskova’da 32 puanla ikinci, 2011 İstanbul’da ikinci, 2013 Budapeşte’de 19 puanla sekizinci olmuştu. Son söz olarak, spor tarihimiz boyunca en başarılı olduğumuz branş olan ata sporumuz güreşe daha fazla destek, daha fazla ilgi göstermek ve üzerinde daha fazla durmak, çalışmak zorunda olduğumuzu unutmayalım.
Güreş devamlı zirvede kalmalı çünkü ona yakışan yer zirve.