İnsanlar birbirine çok kolay kırılıyorlar; bir zamanlar can ciğer kuzu sarması durumunda olsalar da... Olan, serden de yardan da vazgeçemeyen ortak dostlarına oluyor; özellikle de birinden birini tercih etmeye zorlandıklarında...
Geçenlerde böyle bir durumla karşılaştığımda “Yahu bu yaştan sonra bana reklâmla yeni arkadaş mı arattıracaksınız? Kendime parayla mı yeni dost bulacağım” diye isyan ettim...
Dostumuzu düşmanımızı ayırt etmeyi de, dostlara ve düşmanlara nasıl davranacağımızı da bilemiyoruz...
Konu üzerinde düşünürken, aklıma, ABD’nin hayatını bir suikastla yitirmiş başkanı John F. Kennedy’nin bir sözü geldi. Sözün orijinalini bulayım derken, o gün (29 Mayıs) Kennedy’nin doğum günüymüş, o vesileyle kendisinin başka özlü sözleriyle de karşılaştım.
Önce aradığım söz... Şöyle demiş Kennedy: “Düşmanlarını affet...” Güzel değil mi? Ardından da hemen eklemiş: “Fakat isimlerini de asla unutma...”
Devam edeyim mi?
Kennedy’nin herkes tarafından bilinen “Ülkenin senin için ne yapabileceğini sorup durma, önemli olan senin ülken için ne yapabileceğindir” ve Soğuk Savaş yıllarında yarısı Sovyet Bloku sınırları içerisinde kalmış Berlin’e gittiğinde yaptığı konuşmada söylediği “Nerede yaşıyor olursa olsunlar her hür insan Berlinli’dir; ben de hür bir insanım ve ‘Ich bin ein Berliner!’ (Ben Berlinli’yim) demekten gurur duyuyorum” gibi ünlü sözleri var.
Ama şu iki özlü söz de onun: “Eğitim olmadan özgürlük her zaman tehlikededir; özgürlük olmadan eğitim ise boşunadır...” (..)“İyi eğitilmemiş çocuk, kayıp çocuktur...”
Ve şunları da okuyun: “Çatıyı tamir için ideal zaman güneşli gündür...” (..) “İnsanoğlu savaşa son vermelidir, yoksa savaş insanlığa son verecek...” (..) “Barışçı devrimi imkânsız hale getirenler, şiddete başvurulan devrimi kaçınılmaz yaparlar...”(..) “Kendisine fazlaca lütufta bulunulanlardan talepler de fazla olur...” (..) “Gelin korku duyduğumuz için müzakereye oturmayalım; ama müzakere etmekten de asla korkmayalım...” (..) “İnsan ölür, milletler yükselir ve düşer, ancak fikirler yaşamaya devam eder...” (..) “Vatandaşlarının serbest bir ortamda gerçek ile yanlışı muhakeme etmesinden korkan bir millet, aslında halkından korkan bir millettir...” (..) “Beğenimizi ifade ederken hiç unutmamamız gereken şudur: En yüksek takdir kullandığımız sözcükler değil, söylediklerimize her zaman sahip çıkmamızdır...” (..) “Kolay yaşama duası etme, daha güçlü biri olma duası et...”
Ne bileyim, birbiri ardına sıralayınca, bana hepimizin kulağına küpe etmemiz gereken evrensel hakikatler gibi geliyor bu sözler...
Eğer yukarıdaki sözlerini beğendinizse, sizlere birkaç başka Kennedy özlü sözü daha sunabilirim: “Bir ülke maddi açıdan zengin, ama manevi açıdan fakir olmayı kaldıramaz.” (..) “Bir amaç ve o amaca doğru yöneliş yoksa çaba ve gayret neye yarar?” (..)“Başarısızlığın dostu yoktur.” (..) “Hür bir toplum fakir olan çoğunluğa yardımcı olmazsa az sayıdaki zengini de koruyamaz.”(..) “Demokrasilerde tek bir seçmenin câhilliği herkesin güvenliğini tehdit altına düşürür...”
Kehanet gibi şu sözler de Kennedy’e ait: “Herhangi biri ABD başkanını öldürmek isteyecek kadar çılgınsa bunu gerçekleştirebilir; bütün yapması gereken, başkanın hayatı yanında kendi hayatını da feda etmekten ibarettir...”
Biliyorsunuz, ABD’nin 35. başkanı olan John Fitzgerald Kennedy daha henüz 50 yaşındayken, 22 Kasım 1963 günü, bir suikasta kurban gitmişti. Ülkesine sadece iki yıl başkanlık yapabildiği ve aradan bunca zaman geçtiği halde, Kennedy hem ABD’de hem de dünyanın başka ülkelerinde, hep iyi yönleriyle hatırlanıyor...
Aktardıklarım arasında ‘dostluk’ ve ‘düşmanlık’ ile ilgili yeterince motive edici söz bulamadıysanız, çok zengin olan kendi atasözleri dağarcığımıza da başvurabilirsiniz...