Dost ol kişidir ki seni asla düşürmez. Seni düşürmek isteyenlere karşı da göğsünü siper eder. - Dost ol kişidir ki asla arkandan konuşmaz. Konuşulmasına da izin vermez. Senin itibarını kendi itibarı
olarak görür.
- Dost ol kişidir ki senin başkaları tarafından eleştirilmesine izin vermez ama kendisi usulüne ve adabına uygun bir biçimde seni eleştirir. Yanlış işler yaptığında karşına dikilmeyene dost denmez. Başkalarının yanında eleştirilmene ve suçlanmana ses çıkarmayana da...
- Dost ol kişidir ki seni sen olduğun için sever. Dünyevi makamlar için yanında bulunanlara veya makamını kullanarak kendini itibarlı gösterenlere ve/ya da senin itibarın üzerinden kendini yükseltmek isteyenlere dost denmez. Dost denilmeyeceğini de makamını-mevkini kaybettiğinde anlarsın ama iş işten geçer.
- Dost ol kişidir ki kalkan olur. Sana kalkan kem sözlere ve bakışlara karşı kalkan olur.
- Dost ol kişidir ki senin günahlarını ve kusurlarını başkalarının yanında faş etmez, setreder. Faş edenlere de aslan kesilir. Lakin o, günahların ve kusurların için seni uyarır. Dostun o uyarıları nefsine giran gelirse bilesin ki kaybeden sen olursun.
- Dost ol kişidir ki düştüğünde yanında olur. Yükseldiğinde yanında olanlar düştüğünde kaçarlar. Sen sen ol, henüz hiçbir şey değilken yanında olanları dost bilip başına taç et. Aksi takdirde dostsuz kalırsın. Yükseldiğinde yanında olanlar senden kaçıp gittiğinde nefsini helak edersin. Yükseldiğinde yanında durmak için can atanları elbette kovamazsın ama onları asıl dostlarına tercih edersen ebediyen kaybedersin. Makamını kaybettiğinde de ahlanır vahlanırsın.
- Dost ol kişidir ki yükseldiğinde övünç duyar, düştüğünde üzülür. Yükseldiğinde yanından uzaklaşır, senin çağırmanı bekler. Çünkü dost beklentisizdir, çıkarsızdır. Sen çağıracaksın ve sen hep yanında tutacaksın ki senin onu sahiden sevdiğini ve ona ihtiyaç duyduğunu bilsin. Beklentisi veya çıkarı olanları kovsan da uzaklaştıramazsın onları çevrenden. Onlar bir yolunu bulur en yakınına sokulmayı başarırlar. Seni asıl dostlarından da uzaklaştırırlar.
- Dost ol kişidir ki bir makama geldiğinde sana alçak gönüllü olmayı tavsiye eder. Geldiğin o makamın gelip geçici olduğunu sana hatırlatmayan, sana sadece ne kadar güçlü olduğunu hatırlatanlar bilesin ki senin sahici dostların değildirler. Hep senin gücüne vurgu yapanlar unutmayasın ki senin gücünden yararlanıp kendilerini bir yere taşımak isteyenlerdir. Senin ne kadar güçlü olduğunu ve çok daha üst makamlara layık olduğunu söyleyenler bilesin ki nefsini azdıranlardır. Bu tür mutabasbıslardan uzak durmazsan kendini olduğundan farklı görür, gururlanır ve hata yaparsın. Ayağın kaydığında da onları çevrenden uzaklaşmış bulursun. Çünkü güç üzerinden sana akıl verenler, güçsüz düştüğünde veya senden daha güçlü birini bulduğunda dümenlerini çabucak kırıverirler.
- Dost ol kişidir ki güçten ve güçlüden yana olmaz. Bilesin ki en güçlü olduğunda sana akıl verenler veya sana eleştiride bulunanlar senin asıl dostlarındırlar. Seni arkandan eleştirip yüzüne karşı övenlerden kaçınmazsan kendini helak edersin.
- Dost ol kişidir ki sana kırılıp gitse bile asla ihanet etmez. Arkandan atıp tutmaz. Arkandan atıp tutulduğunda yüreği incinir. Kınandığın ve suçlandığın meclisleri terk eder.
- Dost yiğit olur. Yiğitten dost olur.
- Yiğit ol kişidir ki emanete asla ihanet etmez.
- Bir insanın yiğitliği, düşman olduğunda bilinir.
- Dostun iken değil, asıl karşına geçtiğinde hakkında konuşmayana yiğit derler.
- Düne kadar yanında olduğu kişi hakkında konuşanlar bilesin ki yarın senin hakkında da konuşurlar.
- Yiğit ol kişidir ki yanındayken gördüğü ve duyduğu her şeyi emanet olarak kabul eder ve günün birinde karşına geçse bile o emanete ihanet etmez.
- Namert dostların olacağına, mert düşmanların olsun! Mert düşmanların, namert dostların kadar sana zarar vermez.
Son söz: Dostun seni ne kadar sahipleniyorsa sen de onu o kadar sahiplen ki, dostluğunun da ne kadar güvenilir ve sağlam olduğunu herkes görsün ve bilsin.