Türkiye erken saatlerde Hatay-Dörtyol’dan gelen acı haberle sarsıldı. Şehit olan üç subayımızın yanı sıra yaralı askerlerimizden birinin durumu da ağır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Terörün alçakça yüzüyle ilk kez karşı karşıya kalmıyoruz elbette. Ama bu sal-dırı, son günlerde yaşanan olaylarla birlikte düşünüldüğünde çok daha dikkat çekici ve anlamlı görünüyor.
Birinci fotoğraf karesi: Türkiye, KKTC’de sınır ihlali yaptığı öğrenilen İsrail’den konuyla ilgili izah istedi. Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in ilgili makamlarından konuya açıklık getirmesini istedi. Bu arada olayı da özetleyelim. Önceki gün İsrail’e ait tipi tespit edilemeyen bir uçağın, KKTC hava sahasını ihlal ettiği ortaya çıkmıştı.
İkinci fotoğraf karesi: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, yine önceki gün ‘Suriye’de kargaşa çıkaranların, kendi ülkelerinde de benzer durumlara kendilerini hazırlamaları gerektiğini’ ifade etti.
Üçüncü fotoğraf karesi: Irak bölgesel yönetiminin Başbakanı Neçirvan Barzani, en üst düzeyde görüşmeler yapmak üzere Türkiye’ye geliyor. Barzani Ankara’da ağırlanırken, Bağdat merkezi yönetimiyle Erbil arasındaki gerginlik de en üst düzeye ulaşmış durumda.
***
Terör saldırısını bu fotoğraf kareleriyle birlikte okumak gerekiyor.
Bu fotoğraflara daha yakından bakalım. Türkiye-İsrail ilişkilerindeki gerginlik başladığı noktada olmasa da, yaralı bereli bir yolda devam ediyor. Bölgede olup bitene, özellikle de Suriye’de yaşananlara hayli sessiz kalan Tel Aviv yönetimi, Türkiye’yle ilişkilerini toparlayabilmek için farklı koridorlardan yolladığı mesajlara karşılık bulabilmiş değil.
Suriye’nin Türkiye’ye karşı PKK kartını kullanması, son bir yılda ortaya çıkan tabloya bakıldığında elbette şaşırtıcı değil. Suriye’de yaşayan Kürtlerin, ülkedeki ayaklanma sürecine genel olarak mesafeli olmalarının yanı sıra, PKK’ya yakın Kürtlerin Esad yönetimiyle hala yakın olmasını da unutmamak gerekiyor.
Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyaretine gelince. Erbil yönetimiyle Bağdat’taki merkezi hükümet arasındaki gerginliğin birkaç boyutu var. Kürtlerin giderek daha fazla bağımsız davranma yönünde hareket etmesi. Büyük petrol anlaşmaları yapmaları ve bu yöndeki anlaşmaların Bağdat tarafından reddedilmesi. Başbakan Nuri Maliki’nin Türkiye’ye meydan okuma haline getirdiği Tarık Haşimi krizinin giderek karmaşık hale gelmesi.
Barzani’nin üst düzeyde kabul görmesi, son dönemde Türkiye ve Irak Bölgesel Yönetimi arasında giderek gelişen ilişkilerin de somut ifadesi. Zaten Maliki yönetimi, Erbil’in cesaret kazanmasının perde arkasında Ankara’nın olduğunu ima etmekten çekinmiyor.
Daha uzun soluklu baktığımızda başka tespitler yapmak da mümkün. Sözgelimi en çok dikkatimi çeken Neçirvan Barzani’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yediği yemeğe Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın katılması oldu. Belli ki masadaki gündemin gelecek boyutunda enerji başlığının da önemli bir yeri var.
Bölgede oyun kurucu güçlerin kim olduğu, kimin kimle ittifak ya da çatış-ma içinde olduğu giderek daha belir- gin hale geliyor.
Sıcak, herkesin beklenmedik ham- leler içine gireceği ve söylemek hoş de-ğil ama canımızın acıyacağı bir sürece giriyoruz. Doğru görmek ve doğru okumak her zamankinden daha fazla önem taşıyor.