Bu öneri, Kremlin’den geldi; ancak daha önceden de Rusya dışındaki ülkeler tarafından dile getirilmişti. Rusya’nın acil olarak Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye’nin İstanbul’da bir araya gelmesini isteme nedeni ise, aslında kendisinin neden olduğu bir duruma çözüm üretilmesini sağlamak.
Konunun başlığı İdlib. Suriye rejimi bölgeyi ablukaya aldıktan sonra önce Rusya ardından da Rejim güçleri İdlib ve Hama’ya müdahalede bulundular. Bu durum bir yandan insani felaketlere ve yeni göç dalgalarına yol açma riski taşırken öte yandan genişleyecek bir savaş ihtimalini artırıyor. Zira Rejim’in müdahaleleri sırasında kimyasal silah kullanma olasılığını yüksek gören ABD, yanına İngiltere ve Fransa’yı alarak Şam’a füzeler göndermekten söz ediyor.
Durum, iç içe geçmiş matematik kümeleri gibi. Türkiye, Rusya, İran zaten görüşüyor ve çatışmasızlığın garantörleri. Şimdi, Rusya, Türkiye, Almanya ve Fransa ayrı bir küme kuruyor. Bu kümedeki iki ülke, içinde İran olan kümenin çakışan alanında. Türkiye, Esad rejimi hariç, hepsiyle görüşüyor. İran ise, resmi olarak, Almanya ve Fransa hariç diğerleriyle görüşüyor.
Bu arada, konu YPG olduğunda ABD, konu Akdeniz olduğunda İngiltere, herkesle görüşüp hiç bir kümede yer almıyorlar.
Rusya’nın beklentileri
İdlib’i bombalanır hale getirenin Rusya olduğuna şüphe yok. Nedeni hem kendi etki alanını genişletmek, hem de Suriye’yi İran’dan kurtarmak. Suriye’yi İran’dan kurtarırken Suudilerin ve-veya İsrail’in de eline geçmesini istemiyor.
Bununla birlikte Rusya, Suriye ve daha da geniş anlamdaki etki alanlarında tek başına olmak istemiyor. Bu çerçevede ABD ile de köprüleri atmamayı sağlayacak, ileride ABD-Rusya zımni anlaşmasını yeniden devreye sokmasına destek sağlayacak Avrupa ülkelerini de oyuna dahil etmeyi istiyor. Tam da bu nedenle Almanya ve Fransa’nın oyuna İstanbul’da dahil olmaları gereğine dikkat çekiyor.
Rusya için akılcı bir plan. Zira, Türkiye, Fransa ve Almanya ile bu konuları konuştuğunda, AB üyelik sürecini masada tutma imkanına sahip olacak. İngiltere çıkarken, Fransa ve Almanya’nın Türkiye üzerinden AB’ye stratejik bir hedef koyması mümkün. AB’nin stratejik hedef sahibi olması demek ise, NATO’nun etkisinin azaltılması ve ABD ile Rusya arasında bir tür tampon bölge oluşturulması demek.
Fırsat ayağımıza gelmiş olabilir
Soru şu: Rusya, Türkiye ile Fransa ve Almanya’nın daha fazla işbirliği yapmalarına neden zemin hazırlıyor?
Çok sayıda yanıtı olabilir. Biri, Rusya’nın Avrupa ile ilişkilerini normalleştirme çabası olabilir. Diğeri ve belki de en önemlisi, Ukrayna kriziyle Avrupa bağlantısında zorlanan, enerji ve ticaret yolları daralan Rusya’nın bu yolu yeniden açması ve hatta Avrupa-İran hattını yeniden canlandırması olabilir.
Dörtlü zirve çağırısı, İngiltere ve ABD’nin olmadığı bir platformda Suriye konusunun görüşülmesi demek.
Çok önemli bir öneri, en kısa zamanda gerçekleşmesi için Türkiye elinden geleni yapmalı. Bununla birlikte, Türkiye’nin hızla diğer kümelerin de çakışma noktasına yerleşmesinde yarar bulunuyor. Bu, İngiltere ile başka bir halka, ABD ve en yakın müttefikleriyle başka bir halka kurulmasını teşvik etmek demek. Gayet tabi, Türkiye’nin görüşmediği ya da görüşemediği bir ülke de kalmamalı. Zira, bugün kurulan işbirlikleri kalıcı olmayabilir; hatta kalıcı ittifakların bağını sağlamlaştıracak koşulları hızlandırmak için bile olabilir.
Tam da bu nedenle, Türkiye de, diğer tüm devletler gibi, ilişkilerini dost-düşman ayrımından değil, uzun vadede ne kazanırım diye bakarak yapmak durumunda.